Yaz sıcakları hastalıklarla sizi bunaltmasın

Yaz mevsimi, sıcak havaların hızla artması ile kendini iyice hissettirdi. Birçok kişi bu mevsimde tatile çıkıyor, sıcak havaları deniz kenarında geçiriyor. Ancak denizin ve güneşin tadını çıkarırken, yaz hastalıklarının pusuda beklediğini unutmayın ve önlemlerinizi alın! Kalp hastalıkları, ishal, ateş, güneş çarpmaları ve enfeksiyonlara karşı uyanık olursanız yaz ayları sizin için kabusa dönmez.

Uzmanlar, yazın dikkat çeken hastalıklar ve alınması gereken tedbirleri sıraladı.  Kardiyoloji Uzmanı, kalbe sıcaklarda daha çok özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Aşırı sıcak havalar vücudumuzu, sıvı kaybı, tuz kaybı nedeniyle olumsuz yönde etkiler. Özellikle ileri yaşta olan hastaların sıvı alımını artırmaları, mineral ve tuz dengesinin kontrolü, aşırı sıcaklardan kendilerini korumaları beyin, böbrek, kalp gibi hayati organların beslenmeleri açısından büyük önem arz eder. 

Sıvı kaybı ve mineral dengesindeki bozulma; kişi uyumadığı halde ve çaba göstermesine rağmen çevresinde olanları tam fark edememe durumu, yorgunluk, huzursuzluk, hızlı soluk alıp verme, kalp hızında artış şeklinde kendini gösterebilir. İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalarda bu duruma daha çok rastlanır. 

Sıcak havalarda özellikle tansiyon tedavisi gören hastaların çok dikkatli olması gerekir. Nemli havalarda bu durum daha da önem arz etmektedir. Çünkü kuru hava terin buharlaşmasına sebep olarak vücut ısısının düşmesine yardımcı olurken, nemli havalarda vücut ısısının dengelenmesi ve dolayısıyla kan basıncı olumsuz etkilenir. 

Aşırı sıcaklarda gün içinde vücut ısı artışına bağlı olarak damarların genişlemesine ve sıvı kaybına bağlı tansiyon seviyesinde düşme, gece saatlerinde ise artış görülebilir. Bu tansiyondaki dalgalanmanın belirgin olması durumlarında beyin kanaması gibi durumlarla karşılaşmamıza sebep olabilir. 

Özellikle ileri yaş hastaların (damar yapılarının daha kırılgan olması sebebiyle) güneşin dik olarak geldiği öğle saatlerinde dışarı çıkmamaları, şapka gibi koruyucu kıyafet kullanmaları, sıvı alımlarını artırmaları, tansiyon tedavilerini aksatmamaları, düzenli tansiyon takibi yapmaları, genel durumlarında bir bozulma, nörolojik bir sorun olduğunda mutlaka hekimleriyle irtibata geçmeleri önerilir" dedi. 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Levent Kansız da, vajinal enfeksiyonlara dikkat çekerek, "Yaz ayı ile birlikte özellikle hem çocuklar hem de çalışanlar için yıllık tatil dönemleri başladı. Bu dönemde havuz deniz ve diğer ilintili sauna, masaj gibi toplu kullanım alanlarında yoğunluk artıyor. Bu tür yerlerin temizliğinden emin olunması, kişilerin bu tür yerleri kullanırken mevcut kurallara itiraz etmeden uyması gerekir. 

Yazın tatil zamanında özellikle kadınların adet döneminde havuz ve deniz kullanabilmek için başvurduğu yöntemlerden olan vajinal tampon ve servikal kaplar, dikkatli kullanılmazsa vajinal enfeksiyonlara neden olabilir. Kirli ortamlarda kullanılması ya da sık sık değiştirilmemesi ciddi sağlık sorunları yaratabilir. 
Vajinal tampon ve servikal kapların çok zorunlu olmadıkça kullanılmaması şayet kullanılırsa temizliğine her zamankinden çok daha fazla dikkat edilmesi ve sık sık değiştirilmesi gerekir. 

Her şeyden önce tatil için gittiğiniz yerdeki havuz, deniz, otel, banyo, tuvalet ve eşyaların (havlu-çarşaf vb.) hijyenik olduğundan emin değilseniz bunları kullanmayın. 

Enfeksiyon belirtilerini görürseniz bol su içmeye başlayın ve hemen bir doktora gidin! 
İşletmelerdeki havuzun bakımının son tespit değerlerinin yazdığı levhanın görünebilir yerde panoya asıldığına dikkat edin" dedi. 

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Beyhan Bulgurlu, çocuklarda ishal ve ateşin önemli olduğunu belirterek, "Normalden sulu ve günde üç ve daha çok sayıda dışkılamaya ishal denir. On dört günden uzun süren ishalde ısrar ve uzama söz konusudur. Ateş, halsizlik, ishal süresi, dışkı sayısı, dışkıda kan olup olmadığı, kusma olup olmadığı, beslenmenin sürüp sürmediği, idrar sıklığı ve idrarın rengi önemlidir. Doktora danışılırken bu bilgiler verilmelidir. 
Ateş 38 derece ve üzerindeyse, sürekli kontrol edilmesine karşın düşmüyorsa, tekrarlayan kusma varsa, çocuk çok halsizse, ağızdan beslenme kesildiyse, dışkıda kan varsa ve tüm bu belirtilerde üç gün sonra düzelme olmadıysa hemen doktora başvurulmalıdır. 

Her ishalli dışkıdan sonra iki yaş altında 100 ml. ( bir çay bardağı ) iki yaş üstünde 200 ml. ( bir su bardağı ) su veya sıvı beslenmeye eklenmelidir. Ancak sıvı az az sık sık yudum yudum içirilmelidir. 
Bebek emiyorsa anne sütüne devam etmeli, emme sıklığı artırılmalıdır. 
Ek besin alıyorsa daha sık daha az miktarlarda beslenmelidir. 
İshal geçtikten sonra da iki hafta süreyle bir ek öğün verilmelidir. 
Probiyotik ve çinko kullanımı iyileşmeyi hızlandırır. 

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Ocak, "Konjonktivit, gözün konjonktiva tabakasının (beyaz olan tabakanın) enflamasyonu olup; bakteriyel, viral, klamidyal, yenidoğan konjonktiviti, allerjik konjonktivit, dev papiller konjonktivit olmak üzere çeşitleri mevcuttur. 

Yaz aylarında göz polikliniklerine başvuran kırmızı gözlü hastaların büyük bir bölümünü konjonktivit şikayeti olan hastalardan oluşur. Hastada kaşıntı olması allerjik konjonktivit, sabah çapaklanma ve yapışma mevcudiyetinde bakteriyel konjonktivit düşünülmelidir. Bu durumda gözü kırmızı ve sürekli kaşınması olan kişilerin mutlaka bir göz doktoruna gitmesi gerekir. 

Herkesin gittiği kalabalık ve hijyeninden emin olmadığınız havuzlardan uzak durmalısınız.  Yüzerken koruyucu gözlük kullanılmalı ve kesinlikle havuzda gözleri, suyun içinde açmamaya özen gösterilmeli. Özellikle de çok klorlu havuzlarda ve ayrıca çok tuzlu denizlerde suyun içinde gözleri açmamak, alerjik göz rahatsızlıklarından korur" dedi. 
Havuzda kulağa su kaçmamasına özen gösterilmesini isteyen KBB ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Berna Yayla Özker, "Yaz mevsimi ve dış kulak yolu enfeksiyonu: Eksternal Otıtıs Media, dış kulak yolunu ve kulak kepçesini tutan enfeksiyondur. 

Tüm yaş gruplarında gözlenebilen hastalıkta, hastalar genellikle kulak ağrısı, kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, kulak kaşıntısı, kulak akıntısı şikâyetleri ile doktora başvurmaktadır.  Özellikle havuz ya da denizde uzun süre vakit geçirilmesine bağlı olarak kulağa su kaçabilir. Bununla birlikte kaçan su içerisinde bulunan bakteriler kulakta iltihaba sebep olabilir. 

Dış kulak yolunun nemli kalmaması, travma oluşturabilecek kulak temizleme çubuklarının kullanılmaması önerilir. Genellikle lokal damlaların kullanımı yeterli olabilir ancak ileri derece enfeksiyon durumunda antibiyotik kullanımı ve lokal pansumanlar gerekli olabilir" dedi. 

Dermatoloji (Deri ve Zührevi Hastalıkları) Uzmanı Dr. Ferihan Bilgin, "Yaşam için vazgeçilmez olan güneşin sağlığımıza da olumlu katkıları vardır. Bunlar D vitamini sentezi, bazı cilt hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olması ve moralimizi yükseltmesidir. 

Tüm bu olumlu etkilere karşın güneş altında uzun süreli kalmak beraberinde bazı olumsuzlukları da getirebilir. Kısa dönemde dikkatsiz güneşlenme; ısı çarpması, güneş çarpması, güneş alerjileri, bazı cilt hastalıklarının alevlenmesi, uzun dönemde ise cildin yaşlanması ve cilt kanseri risklerini ortaya çıkarır. 
Bunlardan korunmak için güneşe çıkarken fiziksel koruyuculara ek olarak SPF 30 ve üzeri güneş koruyucuları kullanmak, saat 11-15 arası güneşten kaçınmak, bol su tüketmek önerilir" dedi.