Yaz aylarında boğulma vakaları artıyor. Peki boğulma anında ne yapılmalı?

Yaz ayları ile beraber boğulma vakaları yaşanmaya başlandı. Peki, boğulma nasıl olur, acil müdahale nasıl olmalıdır? Bu soruların cevabını haberimizde bulabilirsiniz.

Yazın gelmesiyle pek çok kişi serinlemek amacıyla havuzları tercih ediyor. Çocukları ile havuz keyfi yapmak isteyen ailelerin özellikle dikkatli olmaları gerekiyor çünkü, Türkiye’de son yıllarda boğulma ile sonuçlanan havuz kazalarının sayısı hızla artıyor.

En sık görülen ölüm veya yaralanma vakaları arasında yer alan suda boğulmaların çoğu, kaza sonucu gerçekleşiyor.

Boğulma nasıl olur? Can kaybı yaşanmasının asıl sebebi nedir?

Suda boğulmanın aşamaları şu şekildedir;

Şaşkınlık ve panik halde kişi suya battığında bilinçli olarak nefesini tutar ve su yüzeyinde derin nefes alır. Su altında soluk borusuna su girmesi ile refleks olarak nefes tutulur. Kanda karbondioksit seviyesi yükselir ve kişi derin nefes alır ve su akciğerlere girer. Bilinç kaybolur, solunum durur, ölüm meydana gelir.

Çocuk yüzme bilse de boğulabilir mi? 

Çeşitli sebeplerden ne yazık ki bu durum gerçekleşebilir. Örneğin, travma, kramp, suda riskli hareketler, epilepsi, düşme, havuz ekipmanları sonucu yaralanma ya da su sporları kazaları gibi sebeplerden suda boğulabilirler. Özellikle çocuklarımızla beraber suda bulunmalı ya da onları yakından takip etmeliyiz. Çünkü onlar daha çabuk paniğe kapılır ve boğulma daha hızlı gerçekleşir. Havuz ortamında ya yanında olmalı ya da yakın gözlem yapmalıyız. Havuzlardaki aksesuarlar, devir daim makineleri ve bunların havuz içi boşlukları büyük tehlike oluşturmaktadır. Kontrolünü yaptıktan sonra girmelerini sağlamalıyız.

Çocuk boğulma yaşıyorsa o anda ne yapılmalı?

Boğulmaların çoğu su yutarak olur. Yüzme bilmeyen çocuğun kimsenin olmadığı bir havuza düşmesi ya da havuz içinde fark etmeden bir travma yaşaması, kafasını çarpması, bir ekipmana takılması veya biyolojik bir sorun yaşaması ile tehlike aniden beliriverebilir. Böyle durumlarda akciğerlere dolan su miktarı, cinsi ve ısısı solunumun durmasında etkendir. Boğulma tehlikesi geçiren kişi sudan çıkartılınca, varsa ağzındaki protez, takma diş, kusmuk gibi yabancı cisimler temizlenmeli, sert bir zemine alınmalıdır.

Baş geriye yatırılıp çene kaldırılmalı, ensenin altına katlanmış giysi vb. konmalıdır. Bir el kişinin alnına konarken aynı elin baş ve işaret parmakları ile burun kapatılmalı, diğer el ile ağız açılmalıdır. Kurtarıcı normal bir soluk alır yaralının ağzını içine alacak şekilde ağzını yerleştirir, yaralının göğsü yükselmeye yetecek kadar 2 kurtarıcı nefes verilir, havanın geri çıkması için zaman verilir. Sonrasında kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğinin alt ve üst uçu tesbit edilerek alt yarısına bir elin topuğu yerleştirilir, diğer el bu elin üzerine yerleştirilir ve eller kenetlenir.

Ellerin parmakları göğüse temas ettirilmeden, dirsekler bükülmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde, göğüs kemiği 5 cm. aşağı inecek kadar 30 kalp basısı yapılır. Basıyı dakikada 100 olacak şekilde yapmalıyız.

Bu uygulamayı 30/2 şeklinde yaralı kendine gelene kadar, hastaneye ulaştırılana veya ambulans gelene kadar uygulamalıyız.

Havuzda boğulma vakalarında deniz suyu ile fark var mıdır?

Maalesef havuzda, tatlı sularda ölüm 3-4 dakikada; yani denizden 1-2 dakika daha erken gerçekleşir. Akciğerlerdeki hava kesecikleri kapanarak kanın oksijenlenmesini engeller, kan oksijenlenmeden tekrar dolaşıma geçer. Tatlı suyun yoğunluğu düşük olduğu için damarlar tarafından emilir, alyuvarlar patlar, kanın hacmi artar ve kalbin yetersizliğe düşmesine sebep olur. Kanın dokulara oksijen taşıması bozulur. 

İkincil boğulma nedir?

Hastalar kurtarıldıktan sonra 72 saat takip edilmelidir. Çünkü ikincil boğulma diye adlandırılan durum gerçekleşebilir. Bu durum çoğunlukla bebeklerde veya çocuklarda tehlikelidir. Özellikle havuz sularındaki kimyasallar, akciğerlerde kalan su zaman içinde akciğerlerin yapısını bozarak görevlerini yapmasına engeller ve boğulmaya sebep olabilir. Eğer çocukta nefes alma güçlüğü, yoğun öksürük, halsizlik, uyku sersemliği, fark edersek muhakkak doktora götrmeliyiz. Aynı şekilde suyun mikrobik yapısı, yutulan yosun vb. parçacıklar zaman içinde enfeksiyona veya hava yolunun tıkanmasına da sebep olabilir.