Vertigo denilen gerçek baş dönmesi, kişinin etrafındaki eşyaların dönmesi ya da kişinin kendisinin eşyalar etrafında dönme hissidir.Bu tam anlamıyla bir dönme halüsinasyonu yani yanılsamasıdır. Toplumda baş dönmesi olarak yakınılan her zaman vertigo olmayıp denge bozukluğu olabilir. Denge bozukluğu pek çok sebebe bağlı olabilirken vertigo genellikle hastayı çok tedirgin eder, hatta uykudan bile uyandırabilir. Toplumda en sık rastlanılan baş dönmesi sebebi “kristallerin kayması ya da yer değiştirmesi” diye bilinen bir iç kulak hastalığıdır.
Kadınların % 3,2’si, erkeklerin % 1,6’sı hayatları boyunca bu hastalığa yakalanma riskine sahiptir. Kadınlar erkeklere göre %64 daha fazla bu tip baş dönmesi yaşarlar. Yaşla birlikte görülme sıklığı da artar. Ortalama 51-57 yaşta en sıktır.35 yaş altında neredeyse hiç görülmez. İç kulak sebepli baş dönmelerinin yarısı bu tip kristallerin yer değiştirmesine bağlıdır. 5 yıl içinde tekrarlama olasılığı %50’dir.Hastaların yarısı baş dönmesi atakları arasında dengesizlik yaşarlar. Atakların büyük çoğunluğu dönme halüsinasyonu yani gerçek vertigo şeklinde olurken, %14’lük bir hasta gurubu yalnızca dengesizlik tarif eder. Nerdeyse bütün hastalar ataklarını yatakta yaşadıklarını söyler.
Dengede neler oluyor?
Vertigo ve denge konusunda uzmanlaşmış kliniklerde iç kulak kristallerinin yer değiştirmesine bağlı baş dönmeleri ayrıntılı bir hikaye ve denge testlerinden sonra anlaşılır. Gerekli hastalara beyin MR görüntülemesi yapılabilirse de ek belirtilerin olması durumunda hastalığın tanınmasından çok ayırıcı tanısında yararı olur. Hastanın hangi baş pozisyonunda vertigo atağı geçirdiği saptanır.Bu atak, test sırasında hastanın şiddetli baş dönmesi yakınması yanında bulantı ve hatta kusmayla ortaya çıkar. Bu durumun yaşanabileceği test öncesi hasta ve hatta yakınlarına anlatılarak telaş edilecek bir durum olmayacağı, atağın 20-30 saniye süreceği söylenmelidir.
Yanlış ilaç kullanımı fazla
Hasta iç kulak ve hasta yarım daire kanalı belirlendikten sonra, yerinden kopup olmaması gereken yerde yüzen kristaller, girdikleri labirent deliğine kadar başa belli pozisyonlar verilerek hareket ettirilir. Manevra her hastada; hasta kulağa,hasta yarım daire kanalına hatta gözdeki sıçrayıcı hareketlerin karakteristiklerine bakılarak farklı biçimde uygulanır. Manevra sonrası hasta hemen iyileşir. Önceden kendisini rahatsız eden baş hareketlerini korkmadan yapar ve başının dönmediğini fark eder.