Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi yıllık değerlendirme toplantısına Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş, Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz katıldı. Türkiye'de organ nakli sayısında bu yıl yüzde 3'lük artış olduğunu belirten Prof. Dr. Demirbaş, 3 bin 158 böbrek nakli gerçekleştirildiğini ve yaklaşık 200 civarında fark yaşandığını söyledi. Süreç içinde organ naklinin bir devlet politikası haline gelerek desteklenmesinin mutluluk verici olduğunu dile getiren Prof. Dr. Demirbaş, birkaç gün önce Eskişehir'de bağışlanan karaciğerin TSK'ya ait helikopterle getirilmesini örnek gösterdi. Son 7 yıldır olduğu gibi bu yıl da Avrupa Birliği'ndeki 300 ve ABD'deki 238 organ nakli merkezinden daha fazla böbrek nakli gerçekleştirdiklerini açıklayan Prof. Dr. Demirbaş, bu yıl 457 böbrek nakli yaptıklarını, bu rakamların Sağlık Bakanlığı tarafından kayıt altına alınan şeffaf rakamlar olduğunun altını çizdi.
AB VE ABD'DEKİ MERKEZLERDEN DAHA YÜKSEK BAŞARI ORANI
En büyük isteklerinin başarı oranlarını hep daha yükseğe çıkarmak olduğunu anlatan Prof. Dr. Alper Demirbaş, "Sağlık Bakanlığı'nın sisteminde bildirilen başarı oranımız yüzde 99.1. Türkiye'de yapılan her organ nakli, yapıldığı gün ve saatte Sağlık Bakanlığı'nda kayıt altına alınmak zorundadır. Bu nakillerin sonuçlarını yıl içinde günceller ve yayınlar. Geçtiğimiz yıl yüzde 97.6 olan böbrek naklinde başarı oranımız 99.1'e çıkmıştır. Bu oran ABD'de yüzde 95, AB ülkelerindeki merkezlerde yüzde 94'tür" diye konuştu.
Finlandiya, İsviçre, İsveç ve Norveç gibi Avrupa ülkelerinin toplam merkezlerinde yapılan böbrek naklinden fazla böbrek nakli yaptıklarını, Türkiye'deki 78 böbrek nakli merkezinde yapılan nakillerin yüzde 18'ini gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Alper Demirbaş, "Bunların her biri insan her birinin bir ailesi var. Bu rakamlar bir banka bilançosu ya da bir futbol takımının sezon sonunda aldığı puanlar değil, bire bir insanlardır. 7 yıldır merkezimizde 3 bin 537 böbrek, 212 karaciğer ve 30 pankreas nakli gerçekleştirildi. Yani bu kadar insanın ve ailenin hayatına dokunuldu. Büyük çoğunluğu normal hayatlarına döndü. Bu bizim en için büyük mutluluk" dedi.
'İNSANI KURTARMAK, İNSANLIĞI KURTARMAK GİBİDİR'
Organ bağışçılarını 'En büyük kahramanlar' olarak adlandıran Prof. Dr. Alper Demirbaş, şunları söyledi:
"Hayat kurtarmaktan büyük bir kahramanlık olamaz. Öldükten sonra bağışlananlar ise hiç kuşku yoktur ki cennetliktir. Bizler bu 3 bin 879 insanın canını kurtaran insanlar değiliz, onların canını kurtaran organları bağışlayanlardır. Yaşarken bağışlayanları sevgiyle, öldükten sonra bağışlananları rahmetle anıyorum. Bizle birlikte bu yolculukta yapılan organ nakli sayısı 6 bini geçti. Emeği olan tüm arkadaşlarıma, yolları bizimle kesişen ve bu insanların hayatlarına yardımcı olmak için uğraşanlara teşekkür ederim. Bir insanı kurtarmak insanlığı kurtarmak gibidir. İnsan hayatının neredeyse hiçe sayıldığı, kitleler halinde insanların katledildiği bu günlerde, organ bağışıyla hayata dönen insanları bu karanlık içinde birer mum olarak insanlığa ışık verdiğini düşünüyoruz. Benim kendi adıma yapmak istediğim başka bir iş yok."
TARTIŞMALAR AMACI DIŞINA ÇIKMASIN
Türkiye'deki kadavradan bağış sayısının farklı yönlere çekilmesi nedeniyle tartışmaların gerçek amacından çıkabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Demirbaş, "Canlı vericili organ nakilleri 1955 yılından beri yapılan ameliyatlardır. Böbreğini ya da karaciğerinin bir kısmını bağışlayan insan eksik mi kalıyor, yarım mı kalıyor bu son derece gereksiz bir tartışmadır. Canlıdan yapılan bağışın çok fazla olması bu insanların bağışladıkları organlarla daha çok insanın hayatının kurtulması anlamına gelir. Kadavradan bağış oranı az. Bunun birçok kültürel, sosyal, dini nedeni var. Bunu aşmak için Türkiye çaba içinde. Kadavradan yapılan bağışın artırılması canlıdan yapılan bağışın azaltılması haline gelirse bu son derece anlamsız bir tartışma haline gelir" diye konuştu.
Türkiye'de diyalizden hasta kurtarmak için her yıl yaklaşık 7 bin böbrek nakli yapılması gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Alper Demirbaş, Türkiye'de diyaliz sektörüne 5 milyar dolar pay ayrıldığını, bir diyaliz hastasına sağlık bütçesinden harcanan payla 70 normal insana harcanan payın eşit olduğunu kaydetti.
BAĞIŞ VASİYETİ EN BÜYÜK MİRAS
Yaşarken bağışçı olmanın en önemli vasiyet olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Dr. Levent Yücetin, Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen yeni uygulamayla yaşamını kaybeden kişinin bağışçı olup olmadığını anında görebildiklerini söyledi. Pratikte ise aile rızasının mutlaka alındığını dile getiren Dr. Levent Yücetin, "Esas olan aileyi üzmemek. Birilerine hayat verme mutluluğunu onlarla yaşamak. Bugüne kadar bağışçının vasiyet edip de yakınının 'bağışlamam' dediğine şahit olmadık. 'Bana sorsanız bağışlamazdım ama o bana bağışlamayı vasiyet etmişti' deyip bağışlayanlar bile oldu" diye konuştu.
Naklin ardından hastaların nelere dikkat edeceği konusunda bilgiler veren Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Havva Asuman Yavuz ise böbrek nakli olan hastaların 1 ay sonra eski hayatlarına döndüklerini söyledi. DHA