Halk arasında ‘Akdeniz anemisi’ olarak bilinen kan hastalığı talasemi, çoğunlukla demir eksikliğine benzer bir tablo ile birlikte seyrettiğinden teşhis edilmiyor...
SAĞLIKLI KUŞAKLAR İÇİN TANI ATLANMAMALI
Hiçbir şekilde klinik yakınmaya neden olmayan talasemi taşıyıcılığı, zamanla değişen ve ağırlaşan bir tablo olarak seyretmiyor. Genetik bir bozukluk olan talasemi taşıyıcılığının tedavi edilmesi gerekmiyor. Ancak bu kişilerin saptanması, toplum sağlığı açısından hayati önem taşıyor. Talaseminin ağır formuna sahip, hasta çocukları olma ihtimaline karşı taşıyıcı bireyler, taşıyıcı birisiyle evlendiğinde bu çiftlere genetik danışmanlık verilmesi gerekiyor.
BELİRTİLER AYNI
Türkiye'de anemi, özellikle menopoz öncesi kadınları etkileyen yaygın bir problem olarak ortaya çıkıyor.En sık görülen nedeni demir eksikliği olan anemi, yapısal olarak kırmızı kan hücresi (eritrosit) hacminin azaldığı anemi
Toplumun yüzde 2'sinde görülen talasemi taşıyıcılığı da hücre yapısı olarak demir eksikliği anemisine benzer yapıda olduğu için ayrımının yapılması gerekiyor. Kemik iliğinin kan yapmaması dolayısıyla ağır bir kansızlık biçiminde ortaya çıkan genetik bir kan hastalığı olan talasemi, halk arasında ‘Akdeniz anemisi' ya da ‘Akdeniz kansızlığı' olarak biliniyor.
TEDAVİSİ YOK
Talasemi taşıyıcılığı; yaşam süresini kısaltan, transfüzyona (kan veya bir kan ürününün doğrudan bireyin dolaşım sistemine verilmesi) bağlı bir hayata neden olabildiği gibi sadece eritrosit yapısının bozulduğu taşıyıcı form olarak da ortaya çıkabiliyor. Genetik bir sorun olması dolayısıyla tedavisi bulunmuyor.
Talasemi taşıyıcılığının hayat kalitesi üzerinde negatif bir etkisi olmadığı için tanısı çoğunlukla taramalar sırasında konuyor. Eritrosit sayısında artma, eritrosit hacminde azalma saptanırsa ileri incelemelerle tanısı konabiliyor. Ancak benzer tablo demir eksikliği anemisinde de görülüyor ve iki tablo birbirine karıştırılabiliyor.