Sinüzit; yüz kemikleri arasında bulunan havalı boşlukların yani sinüslerin iltihaplanması sonucu meydana gelen enfeksiyon kaynaklı sağlık problemidir. Sinüsler, soluduğumuz havayı nemlendirir, ısıtır, mikroplardan temizlenmesine yardımcı olur, kafa kemiklerimizin hafifletilmesini sağlar ayrıca sesimizin karakteristik şekilde oluşmasında önemli bir rol oynar. Burundaki tıkanıklık sonucunda sinüsler doğru şekilde havalanmazsa içlerinde bakteri ya da virüs birikir bu da bakteriyel sinüzite neden olabilir. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, sinüzit ilgili merak edilen tüm detayları açıkladı.
Sinüzitin İki Farklı Tipi Var
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, ‘’Sinüzit, hastada yol açtığı sorunların süresine göre ‘kronik’ ve ‘akut’ olmak üzere isimlendirilir. Kronikleşmiş yani süreklilik taşıyan sinüzit, 3 aydan fazla sürerken, koyu renkli burun ve geniz akıntısı, yerleşmiş burun tıkanıklığı ve baş ağrısı olarak yaşanabilir. Kronik sinüzit ilaç tedavisine dirençlidir ve genellikle cerrahi olarak tedavi edilir. Akut sinüzit ise; belirli dönemlerde ortaya çıkar, sarı ya da yeşil kanlı burun akıntısı, aralıklar ile yaşanan yüz ve baş ağrısı, ateş, göz çevresinde ağrı belirtileri ile meydana gelir. Genellikle kısa süreli antibiyotik tedavisi ile hastanın şikayetleri düzelir. Özellikle sonbaharda sıkça görülen nezle veya grip, 5-7 günden daha uzun süre devam ederse, yaşanan sağlık problemi çok yüksek ihtimalle sinüzittir. Ayrıca alerjisi olan hastalarda sonbahar mevsiminde sinüzite daha sıklıkla rastlanır. Bu nedenle akut hastalık kronikleşmeden mutlaka bir Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir. ’’ dedi.
Burun Kemiğindeki Eğrilik Sinüziti Tetikliyor
Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, ‘’Koyu renkli burun akıntısı, yüksek ateş ve şiddetli baş ağrısı problemleri 7 günden daha uzun süre devam ediyorsa, antibiyotik tedavisi 10-14 gün süreyle uygulanmalıdır. Hasta uygulanan ilaç tedavisine rağmen fayda görmemişse, benzer sorunları yıl içinde yoğun olarak yaşıyorsa artık kalıcı tedavi için ameliyat düşünülmelidir. Bu aşamada hastanın mutlaka tomografi ile değerlendirilmesi gerekir. Ameliyata alınacak hastada burun kemik eğriliği ya da burun etlerinde büyüme gibi problemler de varsa bu sorunlar da ameliyat sırasında giderilmelidir. Bilinmelidir ki burun kemiği eğriliği, sinüziti tetikleyen etkenlerden biridir’’ dedi.
Kirli Hava ve Sigaradan Kaçının!
Sinüzit hastalarına, kirli havaya kesinlikle maruz kalmamaları önerisinde bulunan Kayabaşoğlu; ‘’Sinüzit hastalığı yaşayan kişiler, sigara kullanıyorlarsa muhakkak bırakmalı, ayrıca kirli havanın hakim olduğu alanlarda vakit geçirmekten önemle kaçınmalılar. Kirli hava ve sigara, mukus artışına sebep olarak sinüsleri olumsuz şekilde tetikler’’ dedi.
Sinüzit şikayeti ile uzman hekimlere başvuran hastaların, kulak burun boğaz muayenesi sırasında detaylı şekilde aile öyküsü, alerji hikayesi ve olası risk faktörleri dinlenmeli ve analiz edilmelidir. Detaylı analizin ardından hastalığın tanısı doğru konulmalı ve hastaya en uygun tedavi yöntemi eşliğinde ilerlenmelidir. Bu nedenle her hastalıkta olduğu gibi, sinüzit hastalığında da hekim seçimi çok önemlidir.