Sirozun belirtilerini kaçırmayın: Karaciğer sağlığı tırnaklarda gizli... Bu besinleri asla tüketmeyin

Karaciğerin ciddi şekilde hasar görmesine yol açan bir hastalık olan sirozda erken teşhis ve tedavi hayat kurtarıyor. Uzmanlar, sirozun başlangıcında gözlemlenebilecek en belirgin değişimin tırnak ve parmak yapısında olduğunu belirtiyor.

YASEMİN İLAN

Siroz, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, karaciğerin fonksiyon kaybına yol açan bir hastalık. Karaciğerin sertleşmesi ve bozulması ile seyreden bu hastalıkta erken teşhis, tedavi ve doğru beslenme hayati önem taşıyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Şencan Acar, siroz hastalarının yaşam kalitesini artırabilmek için önerdiği beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini paylaştı. Siroz, genellikle hepatit B, alkol, karaciğer yağlanması gibi nedenlerle gelişiyor. Ancak hastalık erken evrelerde belirti vermeyebilir. Dr. Şencan Acar, tırnak ve parmak uçlarındaki değişikliklerin, sirozun ilerlediğine işaret edebileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, sarılık, karında sıvı birikmesi ve kas zayıflaması gibi belirtiler de hastalığın seyrine dair ipuçları verebilir.

BU BESİNLERİ ASLA TÜKETMEYİN

Sirozlu hastaların vücutları, yiyecekleri daha hızlı bir şekilde işleyemez. Uzun süre açlık, metabolizma dengesini bozarak kas erimesine yol açabilir. Dr. Şencan Acar, siroz hastalarının her 4 saatte bir yemek yemesini ve özellikle kahvaltı ile gece atıştırmalıklarına özen göstermelerini öneriyor. Protein açısından zengin, sağlıklı yağlar içeren bir beslenme planı, karaciğer fonksiyonlarının korunmasına yardımcı olur. Siroz hastaları için alkol kesinlikle yasaktır. Ayrıca, hazır meyve suları ve fruktoz şurupları gibi yüksek şeker içeren besinler, karaciğerin işleyişini olumsuz etkileyebilir. Hazır gıdalardan kaçınılmalı ve tuz, sağlıklı bitkisel yağlarla değiştirilmelidir.

VİTAMİN TAKVİYESİ YAPILMALI

Sirozda vitamin ve mineral eksiklikleri sıkça görülür. Dr. Acar, A, D, E, K, B12 vitaminleri ile magnezyum, selenyum ve çinko minerallerinin eksikliklerinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini vurguluyor. Siroz, hayatı tehdit edebilecek ciddi bir hastalık olmasına rağmen, erken tanı, doğru beslenme ve düzenli egzersiz ile kontrol altına alınabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek, karaciğerinize gereken desteği sağlayabilirsiniz.

UZUN SÜRELİ AÇLIK YASAK

Sirozda metabolizma artması nedeniyle kısa bir açlık döneminden sonra bile yağ ve kaslardan protein aşırı kullanımı söz konusudur. Yetersiz beslenmeye ve kasların erimesine katkıda bulunur. Karaciğer sirozundaki 1 gecelik oruç sağlıklı kişilerdeki 3 gecelik oruca eşdeğerdir. Bu nedenle siroz hastalarında uzun süre açlıktan kaçınılmalı, uyanıkken her 4 saatte bir yemek yemeleri gerekmektedir. Özellikle erken kahvaltı ve gece atıştırmalığı çok önemlidir. Fizyolojik olarak istenen ağızdan beslenme yöntemleridir. Çok zor durumda kalınmadığı müddetçe damardan beslenme tavsiye edilmez. Uzun süreli açlık veya yetersiz beslenme sonrasında hızlı bir şekilde beslenmeye başlanması nedeniyle ciddi sıvı ve elektrolit düzensizlikleri gelişmesi durumu açısından dikkatli takip edilmelidir.

KAS KAYBI YAŞANIR

Sirozlu hastaların vücutları, obeziteye rağmen kas kaybı yaşayabilir. Bu durum, özel diyet ve egzersiz programları ile kontrol altına alınabilir. Ayrıca, bazı hastalarda sirozun yol açtığı diyabet gibi ek hastalıklar da gelişebilir, bu yüzden düzenli kan şekeri takibi önemlidir. Siroz hastaları için egzersiz, hastalığın gidişatını iyileştirebilir. Haftada en az 2 gün, orta yoğunlukta yapılan egzersizler, kas kaybını önler ve yaşam kalitesini artırır. Dr. Şencan Acar, günde 500 ekstra adım atmanın, hastaneye yatış riskini yüzde 5, hayati tehlike riskini ise yüzde 12 oranında azalttığını belirtiyor.