Sarı nokta silahı sağlıklı beslenme

Sağlıklı beslenme sarı nokta hastalığının ilerlemesini yüzde 25'e kadar yavaşlatıyor. Doç. Dr. Mehmet Giray Ersöz: “Lutein, zeaksantin ve omega-3'ten zengin bir Akdeniz tipi beslenme, makulayı adeta bir kalkan gibi koruyor

YASEMİN İLAN

Göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Mehmet Giray Ersöz, yaşa bağlı sarı nokta hastalığının (makula dejenerasyonu) Türkiye'de hızla artmasına rağmen, doğru beslenme tercihleriyle hastalığın ilerleyişinin belirgin şekilde yavaşlatılabileceğini vurguladı. Ersöz'e göre "Göz sağlığı yalnızca muayene ile korunmaz; kişinin tabağı, yaşam tarzı ve günlük alışkanlıkları doğrudan retinanın kaderini belirler." Özellikle 55 yaş üzerindeki bireylerde merkezi görme kaybının en sık nedeni olan sarı nokta hastalığında genetik yatkınlık tamamen değiştirilemese de, beslenme alışkanlıkları hastalığın hızını belirleyen en kritik faktörlerden biri haline geldi.

SİGARAYI BIRAKMAK TEDAVİNİN EN KRİTİK ADIMIDIR

Doç.. Dr. Ersöz, zararlı alışkanlıkların özellikle de sigaranın hastalığı hızlandıran en tehlikeli faktör olduğunu vurgulayarak uyarıyor: "Sigara, retina dolaşımını bozarak ve oksidatif stresi artırarak sarı nokta hastalığını turbo hızında ilerletir. Risk altındaki bireylerin bile sigarayı bırakması, hastalığın seyrini olumlu yönde değiştiren en güçlü adımdır."

OMEGA-3: RETİNANIN YAPI TAŞI

Retina dokusunun yüksek oranda DHA (omega-3 yağ asidi) içerdiğini belirten Ersöz, düzenli balık tüketimiyle hastalığın seyri arasında doğrudan ilişki olduğunu vurguluyor: "Somon, sardalya, hamsi ve uskumru gibi yağlı balıklar inflamasyonu azaltır. Haftada iki kez tüketildiğinde sarı nokta hastalığının ilerleme hızında belirgin bir yavaşlama görüyoruz." Bunun yanında C ve E vitamini ile çinko içeren besinlerin de güçlü birer antioksidan olduğunu ifade eden Ersöz, portakal, kivi, çilek, badem, fındık, avokado, kabak çekirdeği ve deniz ürünlerinin mutlaka beslenme planında bulunması gerektiğini söylüyor

GÖZ SAĞLIĞI BİR YAŞAM TARZI MESELESİDİR

Sonuç olarak sarı nokta hastalığının tamamen ortadan kaldırılamadığını ancak bilimsel beslenme tercihleriyle ilerlemenin büyük ölçüde kontrol altına alınabileceğini belirten Ersöz şöyle tamamlıyor: "Göz sağlığı; beslenme, yaşam tarzı, düzenli takip ve kişiye özel planlamanın birleşimidir. Sarı nokta hastalarında doğru beslenme hem görme kalitesini korur hem de hastalığın gelecekte yaratabileceği kayıpların önüne geçer."

AREDS2 TAKVİYESİ HASTALIĞIN İLERLEMESİNİ YÜZDE 25 AZALTIYOR

Ersöz, hastalığın orta evresinde kullanılan AREDS2 formülü ile ilgili bilimsel verilerin oldukça umut verici olduğunu hatırlatıyor: "Bu vitamin ve antioksidan karışımının, ileri evreye geçiş riskini yaklaşık yüzde 25 oranında azalttığı kanıtlandı. Ancak her hastaya aynı takviye önerilmez; kullanılan ilaçlar, hastalığın evresi ve kişinin metabolik özellikleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır."

YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER TÜKETİN

Doç. Dr. Mehmet Giray Ersöz, sarı nokta hastalarının ilk olarak beslenme biçimlerini gözden geçirmesi gerektiğini belirtiyor: "Koyu yeşil yapraklı sebzeler, taze meyveler, tam tahıllar, baklagiller, düzenli zeytinyağı tüketimi ve haftada en az iki öğün balık... Akdeniz tipi beslenme dediğimiz bu model, makula hücrelerini oksidatif strese karşı güçlendirir ve gözün kanlanmasını destekler. Bu tarz beslenme, hastalığın ilerlemesini anlamlı biçimde yavaşlatıyor." Makulayı koruyan en özel pigmentlerin lutein ve zeaksantin olduğunu hatırlatan Ersöz, bu maddelerin doğal kaynaklarına özellikle dikkat çekiyor: "Ispanak, pazı, brokoli, kara lahana ve yumurta sarısı; makulanın filtre sistemi gibi çalışan bu pigmentler açısından çok zengin. Mavi ışığın zararlarını azaltır, retina hücrelerini adeta zırh gibi korur."