Şarap da kanser yapıyor!

Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Ata, ‘günde bir kadeh şarap, kanserden koruyor’ iddiasını; ‘şehir efsanesi’ olarak yorumladı. Şarabın korucuyu değil, tam aksine kanserojen olabileceği yarısında bulunan Ata, “Düzenli içilen günlük bir kadeh kırmızı şarap ile ağız içi, özefagus, meme ve kalın barsak kanserleri riski arttırıyor” dedi.

SONER KAN / MERSİN

‘Günde bir kadeh şarap, kanserden koruyor’ iddiası ‘şehir efsanesi’ çıktı. Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Ata, her gün düzenli olarak içilen bir kadeh kırmızı şarabın, ağız içi, özefagus, meme ve kalın bağırsak kanser riskini arttırdığını ifade ederek, “Şarap, kansere karşı koruyucu değil, tam aksine kanserojen olabilir” yorumunu yaptı.

ŞARAP KANSEROJEN OLABİLİR!

Ata, Mersin Halk Sağlığı Merkezi’nde yaklaşık 150 aile hekimine konferans verdi. Madical Park Tarsus Hastanesi’nde de görev yapan Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Ata, insan sağlığı ile ilgili olarak kulaktan kulağa dolaşarak, adeta bir ‘şehir efsanesi’ haline gelen yanlış bilgilere dikkat çekti. ‘Günde bir kadeh şarap, kanserden koruyor’ şeklindeki bir iddianın ise, gerçeği yansıtmadığını kaydeden Ata, şarabın koruyucu değil, tam aksine kanserojen olabileceği uyarısında bulundu.

‘ŞEHİR EFSANESİ’ BUNLAR

Ata, “Alkolün, kişiyi kanserden koruduğunu gösteren herhangi bir bilimsel çalışma yok. Tam aksine araştırmalara göre; kanserle alkol arasında doğrudan ilişki var. Alkol kullanan kişilerin kanser olma riski, kullanmayanlara göre daha fazla. Üstelik bunda miktarın az olmasının bir önemi yok. Düzenli içilen günlük bir kadeh kırmızı şarap ile ağız içi, özefagus, meme ve kalın barsak kanserleri riskini arttırıyor. Günde bir kadeh şarap koruyucu değil, bilakis kanserojen olabilir. Günde bir kadeh şarabın kanserden koruduğu iddiası, bir şehir efsanesi” dedi.

AŞILAR KANSER YAPMAZ

Kanser hastalığı hakkında kendisine çok sorulan bir başka yanlış iddianın ise aşılarla ilgili olduğunu belirten Doç. Dr. Ata, kızamık, boğmaca ve tetanoz gibi çeşitli hastalıklara karşı yapılan aşıların kanserojen etkisinin olmadığını söyledi. Ata, güneş yanığının kanserojen etkisini vurgulayıp, özellikle çocuklardaki tehlikeye işaret etti. Ata, “Güneş yanığı ile DNA hasarı oluşuyor. Özellikle çocukluk çağında yaşanan güneş yanıkları, kanserojen tehlikeyi daha da artırıyor. Bu nedenle çocuklarımızı güneşten iyi korunmalıyız” diye konuştu.