Türkiye'yi yıkan afet sonrasında psikolojik sağlamlığın önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Oğuz Tan; kişilerin yaşanan afetlerden sonra çaresizlik duygusuyla baş etmek için dayanışma içerisinde olmayı ve iletişim kurmayı tavsiye ediyor. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Tan, afet sonrasında kişilerdeki psikolojik sağlamlığın önemi hakkında kritik bilgiler paylaştı, tavsiyelerde bulundu: "Yaşanan durum çok daha büyük bir stres kaynağı oluyor. Psikolojik sağlamlığı travma karşısında zihin esnekliği, uyum gösterebilme, adapte olabilme ve yeterliğini sürdürebilme kabiliyeti olarak tanımlayabiliriz. Kişi psikolojik sağlamlığını yitirirse yapabileceklerini de yapamaz. Hem travmayla baş etme gücünü yitirir, ümitsizliğe kapılır, hem de çevresine yardım edemez. Kontrol edilemeyen noktalara değil, kontrol edebilecek noktalara odaklanılmalı. Kişi, elinden ne geliyorsa ve neyi başarabilecekse ona odaklanmalı. Bir diğer unsur ise geleceğe yönelmek. Kişi, gelecekte olabilecekleri ve elinden gelen olumlu şeyleri yapabileceğini düşünmeli. Son olarak kişi sosyal ilişkileri benimsemeli, arkadaşları, ailesi ve hayatta kalan dostlarına sarılabilmeli.
TÜRKİYE YANINIZDA
Kişi, korku ve güvensizlik de yaşayabilir. 'Hayatım tehlikede, geleceğim mahvoldu, bu acıyla nasıl baş edeceğim?' gibi düşüncelerle kişi kendisini çaresiz hissedebilir. Çaresizlikle baş etmede en etkili yol dayanışmadır. Hepimiz afetzedelerin yanındayız. Bunu hissetmeleri gerekiyor. Afetzedeler de afetten kurtulanlarla, aileleriyle, arkadaşlarıyla dayanışma içinde olmalılar. İletişim çok iyi gelir, olumsuz duygular bile iletilebilir. Kişi kendini çok kötü hissediyorsa olumsuz duyguları bile herkesin duymasında fayda vardır. Kolektif eylem çok işe yarayabiliyor. Hep beraber bir işi yapmak, başkalarına yardım etmek, yardım istemek, yardım istemekten çekinmemek, çaresizlik duygularını aşmada afetzedelere ve hepimize yardımcı olacaktır."