Organ beklerken yaşanan zorluklar

Prof. Dr. Ayhan Dinçkan
ayhan.dinckan@gophastanesi.com.tr

Ülkemizde başta böbrek ve karaciğer olmak üzere kalp, akciğer, pankreas gibi organ nakilleri başarıyla uygulanmaktadır. Ancak her türlü organ naklini başarı ile yapabilecek hekim, personel ve donanımlı hastane olmasına rağmen nakillerin yüzde seksenini canlı vericilerden yapmaktayız. Oysaki bunun tersi yani nakillerin çoğunu kadavra vericilerinden temin edilen organlarla yapmamız gerekmektedir.  Bu durum başta hastaların ve hekimlerin elini kolunu bağlamaktadır. Nakil için ihtiyaç duyulan başta kalp, akciğer, pankreas ve bazı dokular için tek kaynak kadavra vericiden elde edilen organlardır. Bunun dışında canlı vericilerle karşılanmaya çalışılan böbrek ve karaciğer gibi organ ihtiyaçları da bekleme listesinde olanların ihtiyaçlarını karşılayamamakta veya herkesin bir canlı vericisi bulunamamaktadır. Diğer bir sorun da organ nakline ihtiyaç duyan çocuk hastalarımız canlı verici sıkıntısı çektiği zaman zaten az olan kadavra çocuk bağışı nedeniyle çaresizlik içinde hayatlarının baharında hayata küsmek zorunda kalmaktadırlar. Bir diğer sorun birden fazla organa ihtiyaç duyulduğu zaman tek organ bile bulmanın zor olduğu bu sistemde ihtiyaç duyulan iki organın bulunması ise mucizeden öte geçememektedir. Bizim gibi birden fazla organ nakli yapan hekimlerin hastalar adına en çok zorlandığı konulardan biridir bu kombine nakil konusu. İşte bu yüzden sadece bağışa evet demediğimiz için hastalarımız açısından organ beklemenin zorlukları olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Ülkemizde organ bekleyen hastaları rakamlarla ifade edecek olursak, 22 bin 068 böbrek, 2 bin 239 karaciğer, 727 kalp, 272 pankreas ve 50 civarında akciğer nakli olmayı umutla bekleyen hastalarımız var. Bu tabloyu esasında şöyle yorumlamak gerekir. Bu hastaların her biri ihtiyaç duyduğu organ açısından kronik bir hastalıkla mücadele ederken sadece kendileri değil, ailesi, akrabalarıyla bu zorlu süreci göğüslemeye çalışmakta yani binlerce vatandaşımız etkilenmektedir. Ne yazık ki bekleme listelerindeki hastalarımızın çoğu organ beklerken hayatını kaybetmektedir.  Nerede ise piyango değerindeki organın kime takılacağı belli kurallar çerçevesinde yapılmaktadır. Her organ nakli merkezi kadavradan karaciğer nakli yapılacak alıcı adaylarının belirlenmesini Sağlık Bakanlığı tarafından merkeze gönderilen listelerdeki hastalar arasından adaletli bir puanlamaya göre yapmaktadır. 

Kadavra bağışıyla organ temini açısından yetersiz olduğumuzu ifade ederken bazı ilerlemeleri de gözden kaçırmamak gerekir. 10 yıl öncesine göre şu anda yüzde yüz bir ilerlemeyle yıllık beyin ölümü bildirimini iki bine yaklaştırdık. Bu bildirimlerin 400’ü aşkınından da organ kullanımı açısından aile izni alınmıştır.  Sağlık Bakanlığı gerek bu sayıların artması, gerekse de çıkan organların en uygun ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında organizasyon ve başta ulaşım gibi teknik desteğini her geçen gün artırmaktadır. Milyon nüfus başına olması gereken sayıya ulaşabilmemiz için gerek beyin ölümü bildirim sayısını, gerekse de aile izni onayını arttırmamız gerekmektedir. Rakamsal olarak bir kez daha vurgulamak gerekirse yıllar önce milyon nüfus başına 2 olan bağış oranı günümüzde 6.3 seviyelerine çıkmıştır. 3-9 kasım organ bağış haftasında ve her zaman bu oranı milyon nüfus başına 25’lerin üzerine çıkarmak için toplum olarak çaba göstermemiz gerekmektedir.