Bahar mevsiminde havaların ısı ve nem değişimi hem soğuk algınlığı hem alerjik hastalıkların daha çok görülmesine neden oluyor. Mevsim geçişlerinde sıcaklık değerleri sık sık değişiklik gösteriyor. 36-37 derece arasında olan vücut sıcaklığı bu dönemde değişen hava şartlarıyla tam dengesini sağlayamaz ve bu durum bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Vücudun savunma sistemindeki bu azalma kişiyi enfeksiyonlara ve hastalıklara açık hale getirmektedir. İlkbaharın gelmesiyle alerji dönemine de geldi demektir. Bu dönemde özellikle alerjisi olan kişilerin daha çok dikkat etmeleri ve kendilerini korumaları gerekiyor.
ÇOCUKLAR DİKKATLİ OLMALI
Grip belirtilerinde ateş daha fazla görülür. Soğuk algınlığında ateş çok etkili değildir. Vücut kırgınlığı, hapşırmalar, burun kaşıntıları ve akıntıları iki hastalığında belirtisi ama yüksek ateşe gripte daha fazla rastlanır. Soğuk algınlığına viral enfeksiyonlar neden olurken gribe bakteriyel enfeksiyonlar neden olur.. Soğuk algınlığı gribin daha hafif bir formu gibi düşünülebilir. Mevsim geçişlerinden en çok çocuklar ve 65 yaş üstü kişiler etkilenir. Bu yaş gruplarının etki altında kalmaları aslında bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olmasından kaynaklanır. Bu hastalıkların bulaşma olasılığı el temasıyla daha yüksek olur. Bu yüzden elleri sık yıkamak hastalıkların bulaşma riskini düşürür.
BOL SU TÜKETİN
Su bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olduğu için bol su tüketmek gerekir. Bol su içmek metabolizmanın sağlıklı bir şekilde çalışması saplanır. C vitamini içeren meyveler ve sebzeler ayrıca yumurta ve balık gibi zengin besin içerikleri olan proteinler yine bu dönemde tercih edilmelidir. Ihlamur, yeşil çay, kuşburnu gibi vitamin ve mineral açısından zengin çaylar tüketilebilir. D vitamini de hastalıklardan korunabilmek açısında yine önem arz eder. Hastalıklardan korunma açısından yine sonbaharda yapılan grip ve zatürre aşıları önemlidir. Özellikle 65 yaşın üzerindekiler için bu aşılar, ilkbaharın gelmesiyle oluşacak soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklara karşı koruma sağlar. Hastalığa yakalanılsa bile daha hafif atlatılabilir. Uzman hekimler tarafından yakalanılan hastalığa göre bir tedavi yöntemi belirlenir. İyileşme döneminde istirahat etmek ve bol su içmek çok önemlidir. Ağrı kesici, ateş düşürücü, vücudu rahatlatıcı birtakım ilaçlar önerilmektedir. Burnu ve ağız içini okyanus suyuyla temizlemek tedavi aşamasına yardımcı olur.