Mardin Savur’dan eğitimsiz, ancak eğitime çok önem veren bir aileden savrulup sekizi de üniversite bitirmiş çocuklar. Birisi tuğgeneralliğe yükselirken, diğeri Nobel Bilim Ödülü’ne ulaşan bütün dünyanın tanıdığı tıp doktoru, profesör.
DNA onarımı, haritalanması ile kanser araştırmaları konusunda müthiş çalışmalara imza atan biyokimya ve biyofizik profesörü Aziz Sancar’ın kimya dalında Nobel Ödülü alması DNA’ları kırılmaya, ayrıştırılmaya çalışılan ülkemizde büyük heyecan ve sevinç yarattı. İnsanlık Aziz Sancar’a insanlığa hizmet ettiği için ödül verirken bizde ise kendisinin etnik kökeni, mezhebi konuşulmaya, tartışılmaya başlandı. Ancak O, bize ‘’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir’’ diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ve bayrağımızı dalgalandırdığı Türk Evinin önündeki resimleri ile ırk, din, mezhep ayrımcılığını bırakıp eğitime ve bilime bakmamız, yatırım yapmamız gerektiğini anlattı. Etnik kökenine kadar kurcalayan BBC’ye Türkiye Cumhuriyeti topraklarında doğduğunu ve türk olduğunu, İstanbul Tıp Fakültesi’nde de çok iyi bir eğitim aldığını özellikle vurguladı. 1970’lerde TÜBİTAK bursu ile ABD’ye araştırmalar için giden ve 40 yıllık çalışmaları ile insanlığa büyük katkı yapan Aziz Sancar Hocanın özet öyküsünü dünyanın hemen hemen her yerindeki farklı kültürleri bize tanıtan "dünya vatandaşı" sanatçımız Barış Manço’nun en anlamlı şarkılarından birinin son iki dörtlüğü ile bağlayalım ve bağlanalım.