Kulak çınlaması genellikle erişkinlerde görülür. Bir hastalık değildir, işitme sisteminde meydana gelen bir bozukluğun belirtisidir. Toplumda yaklaşık yüzde 10 oranında kulak çınlaması sorunu yaşanmaktadır. Çınlama sürekli hale geldiğinde; uykusuzluk, dikkat bozukluğu, baş dönmesi gibi sorunlara yol açabilir.
DEPRESYON ETKEN OLUYOR
Çınlamanın tanısı işitme testiyle konulur. Bunun yanında sistemik hastalıkları tespit edebilmek için kan tahlili, damarsal anomaliler için doppler USG’ye başvurulur. Ancak çınlamanın teşhisinde en önemli faktör çınlamanın öyküsüdür. Her hastada farklı özelliklerle kendini gösterebilir. Kulak çınlamasının pek çok nedeni olabilir. Kulak kiri, kulak enfeksiyonları, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi, kulak kemikçiklerinde kireçlenme, alerji, tansiyon yüksekliği veya düşüklüğü, bazı tümörler, şeker hastalığı, tiroit hastalıkları, aspirin ve benzeri ağrı kesici ve antiromatizmal ilaçlar, çeşitli antibiyotikler, bazı depresyon hastalıkları, damarsal hastalıklar, sigara kullanımı bu nedenler arasında sayılabilir. Cep telefonuyla uzun süre konuşmak ve kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemek kulak çınlamasını tetiklediği gibi sigara kullanımı da çınlama faktörlerinden biridir.
Yaşa bağlı işitme azlığı ve stres de çınlamaya neden olan en önemli etkenlerdir.
Bu belirtiler varsa tümör olabilir
Çınlama dirençli bir şekilde ilerlemesi. Baş ağrısı. bulantı ve kusma. dönmesi. İşitme azlığı. Denge bozukluğu. Yüz felci. Çınlama terapisi ile kulak çınlaması geri plana atılıyor. Nedeni bulunamayan çınlamalarda, hastaya gürültüden korunma, nikotin-kafein-alkol içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınma gibi önerilerde bulunulur.