Türkiye'de her yıl binlerce kişiye organ yetmezliği teşhisi koyuluyor. Bunlardan bazıları, nakil olabilirken, bazıları ise uygun organ bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Özellikle karaciğer nakli bekleyen hastaların bekleme sürelerinin kısa olması nedeniyle hayatını yitirme oranı, böbrek nakli bekleyenlere göre daha yüksek oluyor. Binlerce kişi de canlı vericiler ve beyin ölümü gerçekleşen kişiden alınan organlar sayesinde nakil olup hayatlarına devam ediyor. Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Dr. Levent Yücetin, nakil bekleyenlerle yaşadıklarını anlattı:
STADYUM DOLUSU İNSAN BEKLİYOR
"Bakanlığın listesinde 22 bin kişi böbrek, 1700 kişi karaciğer, 500 kalp, 120 civarında da akciğer bekleyen hastamız var. 22 bin sayısı, bir stadyum kapasitesi kadar. 2021 yılında gerçekleştirdiğimiz 174 karaciğer naklinde sadece 7 kişiye kadavradan nakil yapabildik. Biz bir organ için olumsuzluklara karşı 3 kişi çağırıyoruz. Bakanlık tarafından bize teklif edilen bir böbrek vardı. Böbrek ailenin organ bekleyen 16 ve 18 yaşındaki çocuklarına çıktı. Burada seçimi bakanlık kriterlerine göre yapmak zorundayız. Birine nakil yapabildik, maalesef diğer kardeş organ bulunamadığı için bir süre sonra vefat etti. Eğer daha fazla organ bağışlansaydı, belki iki kardeş de yaşamlarına devam edecekti."
'İNANMAYANLAR VAR'
Görev yapan koordinatörler olarak birçok duygu yüklü an yaşadıklarını belirten Dr. Yücetin, "Gece bir telefon açıyorsunuz. Telefonu açan kişiye organ çıktığını söylüyorsunuz. Çığlık atanlar, ağlayanlar oluyor. İnsanlar inanamıyor" dedi.
DİYALİZ MERKEZLERİ ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR
20'den fazla özel diyaliz merkezi artan maliyetler nedeniyle kapandı. Sektör temsilcileri, "517 liralık seans ücreti için acil düzenleme gerekiyor" dedi.
Türkiye'de 70 bine yakın böbrek yetmezliği hastası, haftada ortalama 3 gün hemodiyalize giriyor. Bu hastaların yüzde 70'i özel diyaliz merkezlerinden hizmet alıyor. Son birkaç yıldır artan maliyetler nedeniyle 20'den fazla diyaliz merkezi kapısına kilit vurdu. Sektör temsilcileri, Avrupa'da ortalama 250-300 euro, ABD'de 250 dolar olan diyaliz seans ücretlerinin Türkiye'de güncel kurla 28 euro'ya geldiğini ve bu fiyatla bu hizmetlerin sürdürülebilmesinin artık mümkün olmadığını kaydetti. Türk Böbrek Vakfı Başkanı (TBV) Timur Erk, özel diyaliz merkezlerinin kamudan büyük bir yükü aldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
MASRAFLARI SGK KARŞILIYOR
"Sigorta kapsamında geri ödeme listesinde bulunan diyaliz hizmetlerinde ücretler, Sağlık Uygulama Tebliğ (SUT) ile belirleniyor ve hastadan tek kuruş ücret alınmadan, tamamen SGK tarafından karşılanıyor. Diyaliz merkezlerinin özel hastaneler gibi SGK farkı alma yetkisi yok. Şubat 2022'den bu yana diyaliz seans ücreti 517 TL olarak ödeniyor. On binlerce hastayı bu merkezler hayata bağlıyor. Türkiye'nin böbrekleri iflas etmek üzere. Akaryakıt zamları geldi, işletme malzemelerinde çok büyük artışlar oldu, ilaveten kira giderlerinde de ciddi artış oldu. Dolayısıyla seans ücretlerinde mutlaka yeni bir düzenlemeye gidilmesi lazım."