İdrar yolu taşlarına dikkat

Prof. Dr. Haluk Kulaksızoğlu 
haluk.kulaksizoglu@florence.com.tr 

İdrar yolu taşları tüm orta doğu bölgesinde ve ülkemizde en sık görülen hastalıkların birisi olduğunu biliyor muydunuz? 

Genellikle şiddetli bir ağrı ile kendini belli eder. Erkeklerin 10%’unda ve bayanların 3%’ünde hayatlarının bir döneminde böbrek taşı oluşur. 

- İdrar yolları taşları nasıl oluşur? 

Böbrek taşları genellikle yiyecek ve içecekler ile vücudumuza aldığımız minerallerin küçük parçacıklar halinde böbrek içinde çökmesi ile oluşur. Normalde idrar içindeki vücudun koruyucu maddeleri ile oluşum engellenir. Fakat bazı durumlarda bu koruyucu mekanizma etkisini yitirir. Oluşan parçacıklar küçükse herhangi bir şikayete sebep olmadan idrarla dışarı atılırlar. Daha büyük taşlar ise böbrekte veya idrar yolunda bir yerde takılıp tıkanmaya yol açabilirler. 

- Kimler böbrek taşı oluşumu açısından risk altındadır ? 

Böbrek taşı oluşumunda alınan yiyecek ve içecekler kadar, ailevi taş öyküsü varlığı, yüksek doz kalsiyum ve D vitamini kullanımı, aşırı kilolu olma, idrar yolu enfeksiyonu, yüksek kan basıncı, gut hastalığı gibi metabolizma hastalıkları, iltihabi barsak hastalıkları, tiroid ve paratirodi hastalıkları ile bazı kanser türleri olan hastalarda böbrek taşı 

- Kum nedir? 

Yoğun miktarda kum dökme) olan hastalarda işeme esnasında yanma hissi duyulabilir. Kum dökme ile cinsel yaşam arasında herhangi bir ilişkiye rastlanmamıştır. 

- Kum dökme ve taş oluşumu mevsimsel midir? 

İdrarda kum dökme  yaz aylarında arttığı bilinmektedir. Yaz aylarında terleme yolu ile sıvı kaybının artması sıvı alımının yeterli olmaması idrarda mineral yoğunluğunun artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla taş oluşum riski daha yüksektir. Bir de gece gündüz kıyaslaması yapıldığında sıvı alımının olmadığı gece boyunda terlemesinde etkisiyle gece taş oluşumu gündüze göre daha fazla olmaktadır. 

- Hangi taş boyutunda ameliyat gereklidir?  

5 mm ve altındaki büyüklükteki taşların kendiliğinden olarak düştüğü herhangi bir işlem gerektirmediği bilinmektedir. Bununla birlikte yapılan geniş çaplı çalışmalar ve hastalığı yaklaşım kılavuzlarına göre 10 mm altındaki yeni saptanmış taşların da kendiliğinden düşme ihtimali nedeniyle takibi önerilmektedir. 10 mm üzeri taşlar cerrahi ya da cerrahi dışı tedavi (taş kırma) ile tedavi edilmelidir. Taş hastalığında taşın boyutundan daha önemli olarak hastada yapmış olduğu şikayetlerin şiddeti ve böbrek ile idrar kanallarına yapmış olduğu hasar derecesi önemlidir. 

- Ameliyat denince aklımıza neler geliyor? 

Ameliyat dendiğinde insanların aklına hemen açık cerrahi gelmektedir. Oysaki günümüz teknolojisinde taş ameliyatlarının çoğu “minimal invaziv” denilen vücutta kesi olmadan endoskopik olarak yapılmaktadır. Bu şekilde hastalar kısa sürede ayağa kalkabilmekte ve gündelik hayata dönebilmektedir.