Gelişen teknolojiyle birlikte artan hareketsiz yaşam şekli çağımızın en önemli sorunlarından biri. Öyle ki hareketsiz yaşantının tetiklediği hastalıklar nedeniyle yılda yaklaşık 5 milyon kişi hayatını kaybediyor.Bu yüzden uzmanlar her fırsatta sağlıklı bir yaşam için spor yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Aaerobik egzersizleri yapmak, yüzmek, dans etmek veya bisiklete binmek hastalıkların gelişme riskini oldukça azaltıyor. Ancak çeşitli etkenler nedeniyle bu tür sporları yapamıyorsanız, çaresiz değilsiniz.Çünkü düzenli ve tempolu olarak yapacağınız yürüyüş, özellikle de günlük atılan 10 bin adım hem zihinsel hem fiziksel sağlığınız üzerinde önemli bir rol üstleniyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut günde atılan 10 bin adımın en başta kalp olmak üzere tüm vücuda azımsanmayacak kadar olumlu faydalarını sıraladı, önemli önerilerde bulundu.
Kalp krizi riskini düşürüyor
Günlük 10 bin adımın en büyük faydalarından biri kolesterol dengesini düzenlemesi. Özellikle trigliserid olarak adlandırılan kandaki yağ seviyesi de sadece adım atarak düşürülebiliyor. Damarları koruyan ve HDL denilen koruyucu kolesterolü yükseltmenin de en geçerli yolu yine düzenli yürüyüş yapmaktan geçiyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut yüksek tansiyonun temel tedavilerinden birinin de günlük 10 bin adım atmak olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor “Yürüyüşler sayesinde damar sertliği önlenebiliyor, kolesterol değerlerinde dengelenme, diyabet ve tansiyon değerlerinde düşme sağlanıyor. Tüm bu olumlu etkiler de kalp krizi gelişme riskini yüzde 20’lere varan oranda azaltabiliyor.”
Diyabeti geciktiriyor
Günde düzenli olarak atılan 10 bin adım insülin direncini kırıp diyabetin gelişme riskini azaltabiliyor. İnsülin direncinin kırılması sonucu kan şekeri düzene giriyor ve özellikle ailesel diyabet hastalığı olan kişilerde diyabetin ortaya çıkmasını geciktiriyor. Diyabet hastalığı olanlarda da düzenli yürüyüş ilaç ve insülin ihtiyacını azaltabiliyor.
Kansere karşı kalkan oluyor
Günde 10 bin adım atmak aynı zamanda kansere yakalanma riskini de azaltıyor. Örneğin bağırsak hareketlerinin düzenlenip hızlanması sayesinde bağırsak kanseri riski azalırken, kilo verme ve östrojen hormon seviyesindeki düzenlemeyle de rahim ve meme kanseri riskinde düşüş oluyor. Ayrıca yürüyüş sayesinde vücudun bağışıklık sisteminin güçlenmesi bu riskin azalmasında etkili oluyor.
Kilo vermeye katkı sağlıyor
Obezite çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri. Kilo vermenin temel mekanizması ise kalori yakmaktan geçiyor. Diyet ile kısıtlanan kalorilerin yanına 10 bin adım eklediğinde günlük ortalama olarak 500 kalori daha fazla yakılıyor. Bu sayede kilo vermek oldukça kolaylaşıyor.
Depresyona iyi geliyor
Günde 10 bin adımla beyinden salgılanan endorfin ve seratonin gibi maddeler stresi azaltıyor. Depresyonda kullanılan ilaçların çoğunluğu beyindeki bu maddelerin seviyesini arttırarak etki gösteriyor. İlaç kullanmaksızın günde atılan 10 bin adımla depresyon belirtilerinde belirgin azalma olurken, dikkat ile konsantrasyon yeteneği de artıyor.
Alzheimer riskini düşürüyor
Yapılan çalışmalara göre, günlük düzenli adım atan kişilerde felç riskinde de azalma oluyor. Bunların yanı sıra beyin sağlığının güçlenmesine bağlı olarak erken bunama ve Alzheimer gibi hastalıkların gelişme riski de azalıyor. Buna neden olarak düzenli spor ile beyindeki algılama işlevinin güçlendiği ve yaşlanmaya bağlı gelişen sinir hücreleri arasındaki bağlantı kaybının azaldığı gösterilmiş.
Uykuya dalmayı kolaylaştırıyor
Kaliteli uyku vücudun en önemli detoks yöntemi olarak nitelendiriliyor. Ancak çağımızın getirdiği esnek olmayan çalışma koşulları, yoğun stres ve gürültü kirliliği gibi sorunlar baş edilmesi oldukça zor olan uykusuzluk problemini de beraberinde getiriyor. Uykusuzluk yaşandığında çözümü hemen ilaçta aramamak gerekiyor. Çünkü yapılan çalışmalarda günlük 10 bin adım atmanın uykuya dalmayı kolaylaştırdığı ve uyku kalitesini arttırarak daha derin uyunmasını sağladığı gösterilmiş. Uyku öncesi yapılacak yürüyüşler ise vücudun enerji seviyesini arttıracağı için uykuya dalışta gecikmelere yol açabiliyor. Bu nedenle yürüyüşlerin uyku öncesi yapılması ise önerilmiyor.
Osteoporozdan koruyor
Günlük olarak atılan 10 bin adım kas ile eklemlerin güçlenmesini sağlıyor. Aynı şekilde kemik yapısını da güçlendirip kemiklerde kalınlaşmayı sağlıyor. Bu sayede osteoporozun önlenmesinde yararlı oluyor.
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut yürüyüşün sağladığı önemli faydalarından birinin de bağışıklık sistemini güçlendirmesi olduğunu söylüyor. Hızlanan metabolizma ve kan akımıyla birlikte bağışıklıktan sorumlu hücreler bütün vücuda dağılarak iltihabi olayları baskılıyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi vücudun virüs ve bakterilerle daha kolay savaşmasını sağlıyor. Böylelikle birçok hastalığa yakalanma riski azalıyor ve vücuttaki kronik gezici ağrılar hafifliyor.
Yürüyüş yaparken bu kurallara dikkat!
- Düzenli ve tempolu yürüyün.
- Oksijen seviyesi yüksek ve açık alanlarda yürümeye özen gösterin.
- Mide ve bağırsak gerilmelerinden etkilenmemek için yemek yedikten en az 2 saat sonra yürüyün.
- Kas ile eklem yaralanmalarının önüne geçmek için yürüyüşten önce mutlaka ısınma ve germe hareketleri yapın.
- Sıcak havalarda güneşin az sorun yaratacağı sabah ve akşam saatlerini tercih edin.
- Güneş ışınlarına karşı başınızı mutlaka şapka ile koruyun.
- Vücudunuzu mutlaka su ile destekleyin.
- Ayaklarda gelişebilecek ağrıların önüne geçmek için yürüyüş için tasarlanan spor ayakkabılarını tercih edin.” TRT