Göz damarı tıkanıklığı  

RIfat Rasier
rifat.rasier@florence.com.tr

Göz damar tıkanıklığı ciddi bir sağlık sorunudur ve tedavi edilmezse körlüğe kadar ilerler. Kalp ve damar hastalıklarındaki artışa paralel olarak göz damar tıkanıklığı da tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir artış göstermektedir. Türkiye'de yılda 250 binin üzerinde kalp ve damar hastalığına yakalanan yeni kişi vardır ve bunların birçoğunda göz damarlarında da belirgin ya da fark edilmeyen, çeşitli derecelerde tıkanıklık vardır. 

Göz damar tıkanıklığı hangi hastalıkların belirtisi olabilir?  

Bunların en önemlilerinden biri Şeker hastalığıdır. Şeker hastalığına bağlı göz hasarı hem atardamarlarda, hem toplardamarlarda tıkanıklığa sebep olup ağır hasarlara yol açabilir.  Hastalık başlangıç döneminde hiçbir görme sorunu yaratmadan ilerleyebilir. Bu nedenle şeker hastası, hiçbir şikayeti olmasa dahi 6–12 aylık peridolarla rutin göz dibi muayenesi için göz doktoruna başvurmalıdır. Böylece ilerde oluştuktan sonra geri döndürülemeyecek göz hasarı ve körlük önlenmiş olur. Dünya Sağlık Örgütü şekere bağlı körlüklerin %50-60’ının önlenebileceğini bildirir. 

Aynı şekilde hipertansiyon da gözde kanamalara ve damar tıkanıklarına yol açmakta ve bunun sonucunda göz tansiyonu ve görme merkezi bozukluğu gibi komplikasyonlar görmeyi tehdit etmektedir. Ayrıca pıhtılaşma bozuklukları, kolesterol yüksekliği, boyun veya kalp damarlarındaki plaklar, bazı kalp hastalıkları, bazı romatizmal hastalıklar, Behçet hastalığı ve bazı nörolojik hastalıklar ilk bulgu olarak göz damarlarındaki tıkanıklıkla kendini gösterebilir. 

40 yaşından sonra rutin olarak yılda bir, riskli gruplar için 6 ayda rutin muayene esastır. 40 yaş altı ise risk yoksa 2 yılda bir muayene önerilir. 

Şeker hastalığı ve göz damar tıkanıklıklarının ilişkisi… 

Şeker hastalığı daha öncede bahsedildiği gibi gözdeki damar tıkanıklıklarının en önemli sebeplerindendir. Şeker hastalığı vücuttaki tüm küçük damarları tuttuğu gibi göz damarlarını da tutar.  Şeker hastalığı, 35–65 yaş arasındaki görme kaybının en sık sebeplerinden biri olarak ortaya çıkar. Şeker hastalığına bağlı körlük gelişmiş ülkelerde erişkin çağlarında görülen en sık körlük sebebidir. Diyabetlerde damar tıkanıklığı gelişme ihtimali normalden 25 kez daha fazladır. Şeker hastalığı iyi kontrol edilmemiş hastalar daha yüksek risk altındadır. Bununla birlikte, iyi bir şeker kontrolü olsa bile gözde hasar yapma riski ortadan kalkmamaktadır. 

Teşhiste ve korunmada en önemli şey erken tanı ve rutin kontroldür. Hasta şeker tanısı konulduğundan itibaren 6 ay – 1 yıllık aralıklarla düzenli göz kontrolüne gelirse hastalık, erkenden, göz dibi muayenesi ile konur. Şekere bağlı görme kaybı başladığında hastalık ileri aşamalara geçmiş olduğundan göz doktorunun göz dibi muayenesindeki damar değişimlerinden bu hastalığı erkenden teşhis etmesi esastır. Erken tanı ve gerekli tedavi ile damar tıkanıklığı ve diabete bağlı göz hasarı önlenebilir.