YASEMİN İLAN
Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon kişi inme yani felç geçiriyor. Kalıcı sakatlıkların en önemli nedenleri arasında yer alan bu hastalıkta, yalnızca doktorların ilk müdahalesi değil, sonrasında uygulanacak fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci de hayati önem taşıyor. Fizyoterapist Burak Deste, inme sonrası yatağa bağımlı kalan hastalarda erken dönemde başlatılacak rehabilitasyonun, beynin fonksiyonlarını unutmadan yeniden kazanması için kritik olduğunu söylüyor.
Burak Deste, "Eğer hastayı uzun süre hareketsiz bırakırsanız, beyin ilgili fonksiyonları yapmayı unutuyor. Erken tedavi, hastanın yeniden bağımsız hareket edebilmesi için en güçlü adım" ifadelerini kullanıyor. Felçli hastalarda uzun süre hareketsiz kalmanın ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten fizyoterapist Burak Deste bunların ön önemlileri arasında; kaslarda kısalma ve eklemde katılık (kontraktür), yatak yaraları, dolaşım bozuklukları ve pıhtı riski ve solunum problemlerinin yer aldığını söylüyor. Bu nedenle de, hastaların durumuna göre güvenli şekilde yaptırılacak pasif ve aktif egzersizler büyük önem taşıyor.
KİŞİYE ÖZEL UYGULAMA
● Profesyonel bir fizyoterapistin, felçli hastanın özel durumuna göre farklı egzersiz ve teknikler uygulaması gerektiğini vurgulayan fizyoterapist Burak Deste bu teknikleri ise şöyle sıralıyor:
● Pasif eklem hareketleri: Hastanın kol ve bacakları, fizyoterapistin gösterdiği şekilde nazikçe hareket ettiriliyor. Bu hareketlerin hastaya yaptırılması sayesinde, eklemlerin donması ve kasların kısalması engellenmiş oluyor.
● El ve parmak açma-kapama: Hastaların yaşadığıkları felç sonrasında, özellikle de ellerinde sıkılık, eli yumruk şeklinde toplama, kasılma görülebiliyor. Fizyoterapist yardımıyla hastanın ellerinin yavaşça açılıp kapatılması kasların rahatlamasına yardımcı oluyor.
● Bacaklarda kan dolaşımını rahatlatan egzersizler: İnme sorunu yaşamış hastalarda kan dolaşımı da olumsuz etkileniyor. Bu nedenle hastanın ayak bilekleri aşağı-yukarı ve dairesel yönde hareket ettirilerek kan dolaşımının desteklenmesi sağlanıyor. Bu hareketlerin yapılması pıhtı atma riskinin de azaltılmasını sağlıyor.
● Solunum egzersizleri: Hastaların yaşadıkları en önemli sorunlar arasında akciğer kapasitesinin olumsuz etkilenmesi yer alıyor. Bu nedenle derin nefes alma ve yavaşça nefes verme hareketleri yaptırılarak, akciğer kapasitesinin artırılması ve enfeksiyon riskinin azaltılması sağlanmış oluyor.
● Yatak içi pozisyon değiştirme: Felçi ve yatağa bağımlı hastaların, yataktaki pozisyonunun gün içinde her 2-3 saatte bir değiştirilerek, pozisyon verilmesi, yana çevrilmesi gerekiyor. Bu sayede hastada yatak yaraları önlenmiş oluyor, solunum da rahatlıyor. Yatağa bağımlı ve felçli hastalar için fizik tedavinin, fizyolojik sorunlarla birlikte psikolojik ve sosyal zorlukları da içeren kapsamlı bir süreç olduğunun altını çizen fizyoterapist Burak Deste, bu nedenle profesyonel bir fizyoterapist desteğinin önemli olduğunu vurguluyor.