Erken doğan bebeklerin çoğu hızlı bir şekilde iyileşip, normal santral görme özelliğini geliştirebilmektedirler. Fakat gerileme gösteren bazı bebekler de ise göz tansiyonu, katarakt, şaşılık, gözün yanlış hizalanması ve yakın görüşlülük gibi erken doğuma bağlı sorunlar ile karşılaşabilirler. İleri evrelerinde, normal dışı kan damarları ve buna bağlı yara dokusu tedavi edilmediği takdirde körlüğe yol açabilir.
Önemi nedir?
Erken doğumdan ötürü gelişimini tamamlamamış damarlar nedeniyle retina tam oksijen alamaz ve normal olamayan zararlı yeni damarlar oluşur. Bu da retina tabakasında kanama, kabarma ve büzüşmeye gibi sonuçlara yol açar. Tedavi edilmezse görmeyi tamamen bozan ve prematüre bebeklerin en önemli göz sorunlarından biri haline gelir ve erken tanısı ve tedavisi çok önemlidir. Hiçbir belirti vermeyebilir ancak en çok göz bebeğinde beyazlıkla kendini gösterir. Çocuk ışığa karşı duyarsızdır ve göz bebeğinde bir beyazlaşma olabilir. Bunun yanında ileri evrelerde göz tansiyonu, şaşılık, gözün yanlış hizalanması gibi problemler oluşabilir. Peki nasıl teşhis edilir? Risk grubundaki bebekler göz bebekleri genişletildikten mercek ve ışık sistemi ile kontrolden geçirilirler.
Ameliyat gerekir mi?
Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde ışığın azaltılması, E vitamini uygulamaları tartışmalı olmakla birlikte sorunun gelişimini önlediği gösterilmiştir. Bebeklerin %80’inde kendiliğinden geriler ancak gerilemeyen vakaların zamanında müdahalesi açısından tarama ve düzenli takip şarttır. Körlüğe kadar giden ağır tahribatlar oluşabilir. Aktif bu sorunu yaşayan bebeklerin %20’si iz bırakıcı döneme ilerler.