İyot; metabolizmanın çalışmasından, hafızadan, cilt sağlığından ve dikkatten tutun da bağırsakların çalışmasına kadar birçok organı doğrudan etkileyen minerallerden biri. Çünkü vücudumuzun en önemli hormonlarından biri olan tiroidin en önemli yapı taşı.
Vücut iyodu sentezlemez. O nedenle dışarıdan yiyeceklerle alınması gerekir. Her ne kadar ıspanak, pazı, deniz ürünleri, çilek gibi bazı yiyecekler iyot içerse de her gün bu yiyeceklerden yeteri kadar tüketilemediği için eski yıllarda Türkiye’de guatrın ve tiroid bezinin az çalışmasının en yaygın nedeni iyot eksikliği idi.
Daha sağlıklı bir vücut için tuz alırken dikkat etmemiz gerekenler;
Eğer tiroid hastası değilseniz ve evinizde tiroid hastası yoksa aldığınız tuzun üzerinde mutlaka "iyotlu tuz" ibaresi olsun. Tuzlar elde edildiği orjinlere göre adlandırılır. Orjini ne olursa olsun tuzun kimyasal yapısı aynıdır. Önemli olan içinde iyot olup olmaması. O nedenle Himalaya tuzu, organik tuz, kaya tuzu veya gurme tuzlarının üzerini mutlaka okuyun. "İyot eklenmiştir" yazısı yoksa bu tuzları satın almayın.
Eğer tiroid hastası değilseniz ve ailenizde tiroid hastası varsa o zaman iki tür tuz alacaksınız. İyotlu ve iyotsuz olarak. Yemek tuzsuz pişirilecek. Tiroid hastası olan iyotsuz tuz atacak. Sağlıklı olan ev halkı iyotlu tuz atacak.
Gebeler ve süt veren anneler için iyot özellikle çok önemli. Çünkü çocuğun beyin gelişimi için iyoda çok ihtiyaç var.
İyot ısıdan ve ışıktan etkilendiği için aldığınız iyotlu tuzu kapalı kutularda saklayın ve yemek piştikten sonra tuzunu atın.
Özellikle tuzsuz yemeye özen gösteren tansiyon, kalp ve böbrek hastalarında da iyot eksikliği ve buna bağlı tiroid problemleri ortaya çıkabilir. Bu hastaların da hekimlerine danışarak iyot takviyesi almaları gerekebilir. Günlük iyot ihtiyacı yaklaşık 150 mcg’dir.