Diyetlerdeki doğru bilinen yanlışlar

Düşük karbonhidrat diyetleri son zamanların en popüler zayıflama reçeteleri arasında yer alıyor. Uzmanlar, ketojenik beslenme başta olmak üzere, karbonhidrat alımının azaltıldığı diyet alternatiflerinde pek çok doğru bilinen yanlışın yapıldığını söylüyor.

Düşük karbonhidrat diyetlerinde doğru bilinen yanlışları sıralayan Estetik International Sağlık Grubu diyetisyenlerinden Hale Taşgın,“Estetik International kliniklerimizde sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü için danışanlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Son zamanlarda en fazla sorulan sorular arasında düşük karbonhidrat diyetleri yer alıyor. Biz milletçe ekmek tüketmeyi seven bir toplumuz. Ekmek ve türevleri günlük karbonhidrat alımının büyük bir bölümünü oluşturuyor. Diğer yandan düşük karbonhidrat alımını destekleyen diyetler hakkında doğru bilinen yanlışlar zaman zaman bu diyetlerin son derece sağlıksız olduğunun düşünülmesine de yol açıyor. Eğer bu tarz bir diyet yapmak istiyorsanız, mutlaka diyetisyen kontrolünde uygulama yapılmasını öneriyorum” dedi.

YANLIŞ: SIFIR KARBONHİDRAT

Hale Taşgın, “Yapılan en büyük hata bu aslında çünkü bedenin karbonhidrata ihtiyacı vardır. Alınacak miktar, nereden alınacağı ve zamanlamanın diyetisyen tarafından belirlenmesi gerekir. Akademik tavsiyeler, yaptığınız diyetin %20 ile %30 oranında karbonhidrat içermesi doğrultusundadır” diye konuştu.

YANLIŞ: SEBZE VE MEYVE YOK

Sebze ve meyvelerin karbonhidrat içeriği düşük karbonhidrat diyetlerinde en fazla sorgulanan soruların başında geldiğini belirten Taşgın, “Karbonhidrat alımı sebze ve meyvelerle desteklenmelidir. Elbette yine miktar ayarlaması yapılmalıdır. Karbonhidrat alımınızı özellikle sebze ve meyvelerden, sağlıklı kuruyemişlerden yapmalısınız” dedi.

YANLIŞ: BÖBREKLERE ZARAR VERİR

Böbrek hastaları için hazırlanan beslenme programından söz eden Taşgın, “Böbrek hastalarına proteinden düşük bir beslenme programı hazırlarız bu doğru fakat düşük karbonhidrat beslenme tarzında önerilen protein miktarları sağlıklıdır ve insan bedeninin ihtiyaçlarından daha fazla ya da az değildir. Böbrek hastaları bu tarz diyetleri yapmayı düşünmesinler ama herhangi bir sorunu olmayanlarda böbrek rahatsızlıklarına yol açmadığını da eklemek isterim” ifadelerini kullandı.

YANLIŞ: KEMİKLERDEKİ KALSİYUMU YOK EDER

Bilinen en büyük yanlışın düşük karbonhidrat diyetlerinin bedene aşırı miktarda protein yüklediğinin düşünülmesi olduğunu vurgulayan Taşgın, “Eğer bedeninize çok yüksek protein yüklemesi yaparsanız, kalsiyum idrar yolu ile dışarı atılır. Oysaki bu diyetlerde doğru miktarlardaki protein alımı yapılır ve bu da kemiklere zarar vermek yerine, koruyucu etki yapar” dedi.

Ekmeği keserek kilo vermeyi planlıyor ama ekmek yemeden yapamıyorum diyenlere ise, tavsiyelerde bulunan Estetik International Sağlık Grubu diyetisyenlerinden Hale Taşgın şunları ekledi: Sağlıklı ve kaliteli ve özellikle bitkisel yağları diyetinize eklerseniz, uzun süre tok kaldığınızı ve acıkmadığınızı hissedeceksiniz ve ekmeği aramayacaksınız. Avokado, çiğ badem, somon gibi kaliteli yağları olan besinler yediğinizde bu doyma hissini maksimum seviyede yaşarsınız. Fakat tekrar hatırlatmakta fayda var. Düşük karbonhidrat diyeti mutlaka diyetisyen kontrolünde yapılmalıdır”. (İHA)