İnsan vücudunu bir makineye benzetirsek bu makinenin yakıtı da kaloridir. Yediğimiz-içtiğimiz her şey önce kaloriye, harcamadığımız her kalori de vücudumuzda depolanarak kiloya dönüşür. Daha az enerji harcarsak, daha az kalori yakarız. Ancak, marketten et alırken harcadığınız enerjiyle, atalarımızın geyik avlarken harcadığı enerji asla aynı değildir. Günümüz insanı olarak artık daha az enerji harcıyor ve vücutlarımıza ihtiyacımız olandan çok daha fazla kalori alıyoruz.
Diyelim ki hareketsiz bir yaşam tarzınız var ve yüksek kalorili gıdalarla besleniyorsunuz. Çok şeker tüketiyor, hamur işi gıdaları seviyorsunuz ve kilonuz da hafif yükseldi. Geçmiş olsun, diyabete kapıyı açtınız demektir. Halk arasında "şeker hastalığı" olarak adlandırılan diyabetin yaşam tarzınızın yanı sıra en büyük nedenlerinden biri de genetik yatkınlık faktörüdür. Eğer annenizde, babanızda, ikinci derece yakınlarınızda, üst kuşaklardaki akrabalarınızda diyabet varsa diyabete yakalanma olasılığınız daha yüksektir.