Disleksi nasıl anlaşılır? Disleksi nedir, belirtileri nelerdir?

Disleksi, en sık rastlanan öğrenme bozukluklarından biridir. Asıl sorunları hafıza ve dil ile ilgilidir. Disleksi olan kişiler her şeyi unutur ve dil ile ilgili derslerde sıkıntı çektikleri bilinmektedir. Bazıları okul zamanında hızlı konuşabilir. İnsanlar da onları pek dikkate almazlar.

Disleksi belirtileri merak ediliyor. Disleksi nedir, nasıl anlaşılır?  Disleksi en basit tanımıyla okuma algılama farklılığı olarak tanımlanıyor; okuma, heceleme ve yazma becerilerini edinmede nörolojik kökenli bir farklılık. Okuma, yazma ve hesaplama zorluğu gibi 3 farklı tipi olabiliyor. Bir "hastalık" veya "bozukluk" değil. Bir "zeka" sorunu hiç değil, zekası normal hatta normalin üstündeki kişilerde görülüyor. Sadece okuma yazma değil, sayıları, harfleri, renkleri ve sağını-solunu karıştırmak gibi durumlar yaratıyor.

DİSLEKSİ NEDİR?

Disleksi, en sık rastlanan öğrenme bozukluklarından biridir. Asıl sorunları hafıza ve dil ile ilgilidir. Disleksi olan kişiler her şeyi unutur ve dil ile ilgili derslerde sıkıntı çektikleri bilinmektedir. Bazıları okul zamanında hızlı konuşabilir. İnsanlar da onları pek dikkate almazlar. Normal bir insan okuma, yazma ve anlama gibi eylemler için beyninin sol ön lobunu kullanır. Disleksi olan kişiler sol ön lobu kullanmakta zorluk yaşarlar. Günümüzde ise disleksi olan kişilerin sayısal zekası çok yüksektir. Okul zamanlarında matematik ve fizik derslerini çok severler. Fakat sözel konuları beceremeyebilirler. Disleksi olan kişilerin sözel zekaları düşük veya geri değildir. Aksine çok güçlü sözel zekaları vardır. Normal bir insanın hayal gücünün en az 2 katına sahiptirler. Disleksi olan çoğu kişinin en büyük düşmanı kitaptır. Bazıları bir kitabı anlamak için aynı kitabı 5-6 kere okur. Disleksi olan insanlar üstün zekalı insanlardır ve bir kısmı ise dahidir.

Disleksi ile ilgili ilk bulgular, 1896 yılında bir İngiliz doktor olan W. Pringle Morgan tarafından elde edildi ve British Medical Journal'da yayımlandı. Morgan makalesinde 14 yaşında olan Percy adındaki erkek çocuğunun her zaman akıllı ve zeki bir tutum içinde olduğunu, yaşıtlarıyla kıyaslandığında oyunlarda hızlı olduğunu ve arkadaşlarından geride kalan hiçbir yönü olmadığını, ancak okuyamadığını belirtiyordu. Bu dönemlerde disleksinin görme sistemiyle ilgili olduğu düşünülüyordu. Çünkü, disleksinin en belirgin özelliklerinden biri harflerin ve kelimelerin karıştırılması ve tersten algılanmasıydı. Bu bakış açısından yola çıkan bir düşünceyle disleksiyle baş etmek için göz eğitimleri yaptırılıyordu. Daha sonra yapılan çalışmalar ise disleksinin görmeyle ilgili bir bozukluk olmayıp dil sistemiyle ilgili bir bozukluk olduğunu ortaya koydu. Bugün göz eğitiminin disleksiyle yaşamayı kolaylaştırmadığı da artık kesinlikle kabul gören bir gerçek. Bugünkü bilgilerin ışığında, disleksi, fonem adı verilen dil birimlerinin birbirinden farklılıklarının ayırt edilmesi sırasında ortaya konmasıdır.

DİSLEKSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Disleksi çocuklar, benzer sesteş harfleri karıştırma, D ile B gibi, M ile N gibi harf atlama veya ekleme, alfabeyi öğrenmede güçlük çekme, organize olamama, verilen talimatları takip etmede zorlanma, yön ve zaman kavramlarını karıştırma gibi öğrenme güçlüğü gösterebilirler. Disleksi okuma, yazma, öğrenme, ifade etme, anlatma becerileriyle birlikte özellikle matematik becerilerinin kazanılıp ifade edilmesinde ortaya çıkan öğrenme bozukluğudur. Çocuklarda çok yaygın olarak görülür ancak zeka geriliğiyle karıştırılmaması gereken bir durumdur. Çünkü zeka olarak yaşıtlarından ileri durumda bulunan çocuklarda da disleksi görülme tehlikesi vardır.

DİSLEKSİ HASTALIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Disleksi iki durumda değerlendirilir. Okul öncesi çağda çocuklarda ortaya çıkar aynı zamanda okul çağındaki çocuklarda da görülür. Okul öncesi çağdaki çocuklarda renk, şekil, sayıları öğrenme konusunda bir takım güçlükler görülebiliyor. Okul çağındaki çocuklarda ise yazarken eksik yazma, hatalı yazma, ifade etme anlamında da güçlüklerin görüldüğü söylenebilir.

Sadece belirtilerden yola çıkarak çocuğa disleksi tanısı koymak elbette doğru bir yaklaşım değildir ancak eğitimciler ve aileler bahsettiğimiz sorunları gözlemledikleri takdirde mutlaka durumu ciddiye almalı ve bir uzmana başvurmalıdır.

Doğum sırasında yaşanan problemler, doğum sonrası yaşanan problemler disleksinin oluşumuna zemin hazırlayan unsurlar olarak ikiye ayrılır.

DİSLEKSİ TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Disleksinin tedavisi mümkündür. Yoğun bir özel eğitim ve uzman takibinde bu problemin üstesinden gelinebilir. Bu alanda çalışan özel eğitim elemanları mevcuttur onların eğitim vermesi sonucu disleksi yaşayan çocuklarda; eksik olan beceriler geri kazandırılır. Disleksi sorunu olan çocuklar özel bir eğitimden geçirilmelidir.

Erken tanı ve tedavi sorunun çözülmesinde çok büyük role sahiptir.

Disleksi olan birine nasıl davranmak gerekir?

Öncelikle çocuğun bundan haberdar olması gerekmektedir. Burada aileye büyük iş düşmektedir, çocuğun anlayabileceği dilde ortada bir takım problemlerin olduğu fakat hep birlikte bu sıkıntıların üstesinden gelinebileceği ifade edilmelidir. Bu iletişimin sonunda da ailenin desteğiyle çocuk bu sorunu içselleştirmemiş olur. Bununla beraber ailenin çocukla ciddi olarak güzel zaman geçirmesi gerekiyor, oyun bu dönemde çok çok önemli ve bununla birlikte geçirilen kaliteli zaman söz konusu olduğunda da hastalığın üstesinden gelinebiliyor. Disleksinin de birçok sorun gibi özel ilgiyle çözülebileceğini söylemek doğru olacaktır.