Dikkat! Kola içenler diyabet riski taşıyor

Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniğinden Dr. Yusuf Emre Uzun ile halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığı üzerine merak edilenleri konuştuk. Uzun “Tedavi, egzersiz ve diyet basamakları ile hastalar diyabeti yönetip kendi vücudunun patronu olabilirler. Diyabet hastası olamayan kişiler ise günde bir bardak kola içerek, ayda 1 bardak kola içen bir kişiye göre %26 daha fazla diyabet olma riski taşıyor” dedi.

1

Büşra Şahin / aksam.com.tr


Diyabet nedir? Kaç Tip diyabet vardır?
Diyabet halk arasında şeker hastalığı olarak bildiğimiz bir hastalıktır. Sebebi de genetik yatkınlık zeminin de çevresel faktörlerle ilişkilidir. Beslenme tarzı veya genetikle alakalı olabilir. İki Tipi vardır Tip 1 ve Tip 2 diyabet.  Tip 1 diyabet daha genç yaşlarda ortaya çıkar ve genetiktir. Tip 2 diyabetse 30-40 yaşından sonra ortaya çıkıyor. Kilo alımı ve beslenme şekli Tip 2 diyabette önemli.

Tip 1 ve Tip 2 diyabet arasındaki fark nedir?

Aralarındaki en büyük fark tedavilerindedir. Tip 2 diyabetler genelde obezite ve fazla kilo sorunu olan hastalarda oluyorken Tip 2 diyabette genellikle zayıf hastalar oluyor, genç başlangıçlar oluyor. Tedavi olarak ise Tip 1 diyabet hastası kesinlikle insülin kullanması gerekirken Tip 2 diyabet hastası başka yöntemlerle de tedavi edilebiliyor.
Birde 3. Tip diyabet var aslında, buda gebelikte ortaya çıkan diyabettir. Bu tür sadece gebelik sürecinde ortaya çıkmaktadır. Gebelik sonrasında geçebiliyor fakat o kişi için ileri de diyabet olma riski normal kişilerden daha yüksek. Örneğin hasta gebe kaldı 24. Hafta da tarama yapıyoruz. Tarama da gebelik diyabeti koyduğumuz hastaları tedaviye alıyoruz. Gebelik süresi geçtikten sonra diyabette geçiyor kendiliğinden.

Diyabetin belirtileri nedir?
Çok acıkma ve çabuk doyma, çok fazla su içme isteği, ağız kuruluğu, çok idrara çıkma, gece idrara çıkma ve halsizliktir.

DİYABETLİ ANNENİN ÇOCUĞU DAHA KİLOLU OLUR

Diyabet ‘Ölümcül Hastalıklar’ listesinde hatta “Körlüklerin de en önemli sebebi diyabettir" diye açıklandı. Neden?
Önlenebilir körlüğün en önemli sebebi evet diyabettir. Diyabet hastalarında damar sorunu yaşanır. Yani damar yapısında bir bozulma gerçekleşiyor. Damarın doğrudan etkilediği ise böbrek ve gözdür. Gözde bahsettiğimiz doğuştan gelen körlük değildir. Önlenebilir yani tedavi şekli olan körlüğün en önemli sebebi diyabettir.

Diyabet başka hangi hastalıkları tetikliyor?
Sadece körlük değil böbrek yetmezliği ve kalp damar hastalıkları da diyabete bağlı. Diyalize giren hastaların çoğu diyabet hastası. Haftada 3 gün diyalize girmesi gerekiyor ve çalışamıyor. Dünya da zaten en sık ölümler kalp ve damar hastalıklarından yaşanıyor. O yüzden diyabeti bu kadar çok önemsiyoruz.

Diyabetli bir kadın nasıl bir hamilelik geçirmelidir? Çocuğa da anne karnından geçen genetik bir hastalık mıdır diyabet?
Diyabet hastası olan bir kadın hamile kaldığında tedavisi aynı şekilde devam eder. İlaç kullanımında gebeliği etkilemeyen ilaç kullanımına geçilir. Bebek doğduğunda diyabetli olarak doğmaz fakat şöyle diyabetli annenin çocuğu biraz daha kilolu olur. Normal doğuma göre biraz daha zor bir doğum gerçekleşir.

SABAH AKŞAM YÜRÜMEK EGZERSİZ SAYILMIYOR

Diyabet hastaları nelere dikkat etmelidirler? 
Öncelikle beslenmelerine dikkat etmeleri lazım. Diyabetli hastalarımız için özel beslenme kılavuzlarımız var. Yeme- içme konusunda hastadan tamamen bir yiyecek türünü kesmek yanlış olur. Mesela beyaz ekmek yemelerini istemiyoruz fakat esmer ekmek yemelerinde bir sakınca yok. 
Kesinlikle egzersiz öneriyoruz. Egzersize başladığı zaman hastanın 30-45 dakika kadar egzersizi devam ettirmesi gerekir. Bazı hastalar “Sabah 20 dakika akşam 20 dakika yürüdüm bu egzersiz sayılmıyor mu? “diyorlar.  Sayılmıyor çünkü hiçbir yağ yakımı gerçekleşmiyor bu şekilde, kilo verdiremiyoruz ve insülin direncini de azaltamıyoruz.  Bu yüzden en az 45 dakika haftanın 3 günü egzersiz yapmamız gerekir. Bir hafta da total de 150 dakikayı geçiyor olmamız lazım. Bunun yanı sıra yüzmeyi de öneriyoruz.
Diyabet tanısı koyduğumuz bir hastanın ilk yılı ile 20 yıl sonrası farklı. 20 yıl sonra ne yaparsak yapalım damarlar da biraz hasar var diye kabul ederiz. Bu durumda o hastalarımıza koşmalı spor dalları biraz riskli olabilir.

Diyabet hastalarının beslenme tarzı nasıl olmalıdır?
Ağırlıklı olarak meyve- sebze, kırmızı et, balık türleri tüketebilirler. Börek, çörek gibi hamurlu gıdalardan uzak durmalılar. Birde genelde kalp hastalı diyabetlerde kolesterol de oluyor. Daha önceden bu tür hastaların yumurta yiyip yememesi konusunda tartışmalar vardı. En son 2015 Amerikan Diyet Kılavuzuna göre de kalp hastası veya diyabet hastası olsun olmasın herkesin günde 1 yumurta yemesi zararsız olarak açıklandı.
Çay ve kahvelerine şeker atmamalarını ve hayvansal yağlardan fakir beslenmesini daha çok sıvıyağ tüketmesini istiyoruz. Günlük aldıkları kalorinin toplam yüzde 10’unundan daha azının katı yağ içermesi gerekir. Sanayi ve endüstriyel şekerleri yani işlenmiş şekerleri azaltmalarını öneriyoruz.

Diyabette iğne kullanımı olmadan tedavi şekli mümkün mü?
Tip 1 diyabette iğne kullanımı olmadan tedavi şekli henüz mümkün değil. Şuan ki teknoloji ile insülin kesin kullanılacak. Tip 2 diyabette ise hap tedavisi ile mümkün. Fakat bu kişiden kişiye göre değişiyor ikisinin de kullanıldığı yerler farklı. Örneğin diyalize giren hastalar da ve ileri diyabetlilere tek şansımız insülin. Tanısını erken alan ve diyet sporla kendisine iyi bakan hastalarımızda ise birkaç yıl içerisinde sadece haplarla bile şekerini düzenleyebiliyoruz.

İNSÜLİNİN HAP FORMU GELİŞTİRİLİYOR

Türkiye diyabet tedavisinde dünyayı takip edebiliyor mu? Diyabetle ilgili son dönemde hangi araştırmalar yapılıyor?
Tedavi açısından dünyadaki her imkan Türkiye’de de var bu konuda bir eksiklik yok. İlaç araştırmaları konusunda ise Avrupa biraz daha önde. Zaten dünyada kullanılan bir iki Diyabet Tedavi Kılavuzu var. Avrupa Kılavuzu,  Amerika Kılavuzu ve Türk Kılavuzumuz var. Bunlar dünya genelinde yapılan çalışmaların ışığında hazırlanmış kılavuzlar. O yüzden tedavi açısından bir farklılık yok.
Dünya da şuan yapay pankreas ve pankreas nakli ile ilgili araştırmalar yapılıyor.  Çünkü diyabette zamanla vücut insülin üretmemeye başlıyor daha sonra pankreas değerleri sıfırlanıyor. Bu yüzden yapay pankreas ve pankreas nakli ile ilgili önemli araştırmalar devam ediyor. 
İnsülin hep iğne şeklinde yapılıyor, onun hap formu geliştirilmeye çalışıyor. Birkaç yıl içinde rutin kullanıma girmesi bekleniyor.

Peki insan nasıl diyabeti yönetip kendi vücudunun patronu olabilir?
3 tane basamağı var. Tedavi, egzersiz ve diyet. Diyabeti yönetmek bunların üçünü de kapsar. Hastanın kendine uygun hayat boyu kullanabileceği bir diyete girmesi lazım, bunu yaşam tarzı haline getirmesi gerekir. Bize gelmedikleri zamanlarda evde kendi kan ölçüm cihazlarıyla değerlerini ölçmeli ona göre insülin dozlarını çoğalTip azaltabilirler. Egzersiz zaten diyet gibi haftanın en az 3 günü mutlaka yapılmalı.


Diyabet hastası olmayanların diyabetten korunmak için ne yapmaları gerekir?
Spor ve sağlıklı beslenme ile diyabetten korunmak mümkün. Şöyle ki günde bir bardak kola içen bir kişi, ayda 1 bardak kola içen bir kişiye göre %26 daha fazla diyabet olma riski taşıyor.

Diyabetin en çok artış gösterdiği ülkeler arasında Türkiye'de yer alıyor. Neden sizce? 
Toplum olarak beslenme tarzıyla Amerika’ya biraz benzemeye başladık. Amerika’da ki insanların üçte ikisi aşırı kilolu ve onlarda diyabet riski çok yüksek. Bizim de son araştırmalara göre toplumdaki diyabet oranımız yüzde 13 iken yüzde 17 ise diyabet riski yüksek hasta adaylarımız var.
Bu biraz beslenmemize bağlı hamur işi ve katı yağlarla beslenen bir toplumuz bunun yerine biraz daha sebze meyve ağırlıklı beslenmemiz lazım. Biz çok ekmek ve tatlı tüketiyoruz bunu biraz azaltmamız gerekiyor.