Dikkat! Kirli hava öldürür

Dünya nüfusu arttı, sanayi tesisi sayısı patladı, her gün trafiğe yüzbinlerce yeni araç çıkıyor. Doğayı korumayı amaçlayan dernekler ‘Dünya kirleniyor! diye feryat ediyor. Hava da kirlilikten nasibini alıyor.

Havadaki zararlı madde oranı tahammül edilemez seviyelere ulaştı. Özellikle büyükşehirler artık boğuluyor. Milyarlarca insan kirli havaya direkt olarak maruz kalıyor. Kirlilikle birlikte hastalık ve hasta sayısı da artıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gülseren Sağcan, ölüm saçan kirli havanın sebep olduğu hastalıkları ve korunma yöntemlerini yazdı…

Hava kirliliği; sadece havanın gözle görülen kalitesinin bozulması değil gözle görülmeyen toz, duman, gaz, solid madde ve buhar özelliğinde olan maddelerin birleşiminden oluşan bazı kimyasal maddelerin artışıdır. Bu maddeler partiküllü maddeler, ozon, nitrojen oksit, sülfür dioksit, karbonmonoksit, alkol, benzen ve aldehit gibi zehirli maddelerdir.

Hava kirliliğine yol açan maddeler, taşıtların egzozları, enerji santralleri, tarım ve sanayi faaliyetlerinden kaynaklanan kimyasal madde salınımları ve evlerde ısınmak için kullanılan yakıtlardır. Hava kirliliği miktarı hava durumuna ve mevsime bağlı olarak değişebilir. Büyük partiküller burnumuza takılırken, daha ince parçacıklar olan partikül maddeler solunum yollarına erişebilir ve buradan da kan dolaşımına geçer.

Özellikle kömürün yanması ile ortaya çıkan sayısız kirleticilerin arasında ‘Parçacık Madde’ olarak tanımlanan kirleticiler önemli bir yer tutar. Çapı 2.5 mikron ve altında parçacıkları tanımlayan ‘Parçacık Madde’ 2.5, havada uzun süre asılı kalabilmekte, rüzgar ve hava akımları ile yüzlerce kilometre mesafeye taşınabilmektedir. Solunumla akciğerlere ve hatta en küçük akciğer birimine kadar ulaşabildiği gibi, oradan dolaşıma geçebilmekte ve hayati organların damarlarında hasara neden olarak kalp krizi, felç gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara da neden olmaktadır. 

Hava kirliliği astım, kronik tıkayıcı hava yolu hastalıkları (KOAH), akciğer kanseri, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları ila  çocuklarda akciğer gelişiminin bozulmasına, astım ve sık bronşit ataklarına, kalp krizi,  kalp yetmezliği ve felçlere neden olur. 


Partiküler maddeye uzun süreli maruz kalınması astım ve akciğer kanserine yol açabilir. Azot dioksit bir gazdır ve kentsel hava kirliliği bölümlerinin önemli bir bileşenidir. Araçlar, enerji santralleri ve ısıtma sonucu azot dioksit ortaya çıkmakta olup en çok trafiğin yoğun olduğu yol kenarında en yüksek seviyede bulunur. Yüksek Azot dioksit seviyeleri hava yollarını tahriş ederek öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerle astım veya KOAH atağına neden olur. 
Çocuk ve yaşlılar bu durumdan daha çok etkilenir. Bir diğer kirletici olan Ozon ise sağlıklı insanların ve akciğer rahatsızlıkları olan kişilerin hava yollarını tahriş ederek nefes darlığına yol açarak astım semptomlarını, KOAH, pnömoni dediğimiz zatüre ve bronşiti tetikler.  

Kükürt dioksit kömür ve yağ gibi kükürt içeren yakıtların yanması ile ortaya çıkan keskin kokulu bir gazdır. Hava kirliliğinin akciğerleriniz üzerindeki etkisi havadaki kirleticilerin türüne ve karışımına, kirleticilerin yoğunluğuna ve akciğerlere ulaşan miktarı ile orantılıdır. 

Gebelikte maruz kalınan intrauterin gelişim geriliği ve düşük doğum ağırlığına sebep olmaktadır. Ayrıca gebeliğin son timesteri dediğimiz üçüncü üç aylık döneminde yüksek düzeyde kirliliğine maruz kalmak; otizm bozukluğu olan bir çocuğa sahip olma riski ile ilişkili bulunmuştur.

Uzun süreli hava kirliliğine maruz kalanlarda kalp damar hastalıklarında artışa neden olmakla birlikte, pıhtı oluşumu, kalpte ritim bozukluklarına yol açar. 

Hava kirliliğinin sperm kalitesini bozduğu saptanmıştır. Bunun dışında hava kirliliğinin katarakta neden olduğu yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. 
 

HAVA KİRLİLİĞİ RİSKİ EN ÇOK KİMİ ETKİLER 
İnsanlar hava kirliliğine çeşitli şekillerde tepki verirken bazıları diğerlerinden daha fazla etkilenir. Hava kirliliği, özellikle astım gibi akciğer rahatsızlığı olan insanlar için daha zararlıdır. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH). Yaşlı insanlar, çocuklar ve bebekler için risk daha yüksektir. Ancak açık havada çalışan veya egzersiz yapan sağlıklı insanlar da hava kirliliğine maruz kaldıklarında öksürük ve nefes darlığı gibi belirtiler görülebilir.

ÇOCUKLAR DAHA BÜYÜK TEHLİKE ALTINDA
Hava kirliliği çocuklarda solunum fonksiyonlarının gelişiminin gerilemesine ve çocuklardaki en önemli kronik hastalık olan astımın oluşmasına yol açmaktadır. Bu çocuklarda hem alt hem de üst solunum yolu enfeksiyonları ve alerjiye daha sık rastlanmaktadır.
Ayrıca gebelikte maruziyet intrauterin gelişim geriliği ve düşük doğum ağırlığına sebep olmaktadır. Ayrıca gebeliğin son timesteri dediğimiz üçüncü üç aylık döneminde yüksek düzeyde PM 2.5 kirliliğine maruz kalmak; otizm bozukluğu olan bir çocuğa sahip olma riski ile ilişkili bulunmuştur.

KİRLİ HAVADAN NASIL KORUNMALI
Yüksek kirlilik günlerinde hava kirliliğine maruz kalmayı azaltmak için yapabileceğiniz en iyi şey mümkünse dış ortama çıkmamak, kirliliğin daha yoğun olduğu ana yollardan uzak durmak, açık hava egzersizinden kaçınmak, egzersizi iyi havalandırılan bir odada veya spor salonunda yapmak, havanın en kirli olduğu saatlerden önce işyerine ulaşımın sağlanması,  astım veya KOAH gibi bir akciğer hastalığınız varsa ilaçlarınızı düzenli kullanmanız ve inhaler dediğimiz nefes yolu ile alınan ilaçlarınızı yanınızda bulundurmak, şikayetleriniz artıyor ise öksürük, balgam ve nefes darlığında artış varsa göğüs hastalıkları hekiminize başvurmanızı öneriyoruz.

MASKE TAKMAK İŞE YARAR MI?
Yüz maskelerinin kullanımı ile ilgili çok az kanıt var. Bir miktar korumakla beraber tam olarak hava kirliliğinden koruduğuna dair az sayıda kanıt var. Ancak yine de büyük parçacıkları tutarak öksürüğü engelleyebileceğinden öneriyoruz.