Burnunuzun direği sızlamasın!

Burun ameliyatları sırasında burun kemiğinin kırılması işlemine ve ameliyat sonrasında yaşanan ağrılara son veren, yeni teknoloji ‘Piezo Burun Cerrahisi’, ameliyat olmak isteyen hastaların korkularını ortadan kaldırıyor.

Fonksiyonel sağlık problemleri veya estetik kaygılar nedeni ile burun ameliyatı olmak isteyen hastaların, ameliyat sırasında burun kemiklerinin kırılması, ameliyat sonrasında oluşan morluklar ve olası ağrılar nedeniyle ameliyatı sürekli olarak ertelemeleri gibi durumlar sıkça yaşanıyor. Burun ailesine son katılan teknolojik ürünlerden biri olan ‘Piezo Burun Cerrahisi’ ile hastaların korkuları artık son buluyor. Geliştirmiş olduğu 6 farklı cerrahi tekniği tıp literatürüne kazandıran Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, ‘Piezo Burun Cerrahisi’ ile ilgili bilinmezlik perdesini araladı.

İtalyan Cerrahlar Tarafından Geliştirildi

Piezo Burun Cerrahisi’nin 1980’li yıllarda İtalyan cerrahlar tarafından geliştirildiğini belirten Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, ‘’Piezo Burun Cerrahisi, burun kemiklerini şekillendirmek üzere ultrasonik ses dalgalarının titreşim gücüyle çalışan ve sadece kemikleri hedefleyen bir teknolojidir. Biz cerrahlar, bilinenin aksine kemikleri kırmayız, bu teknoloji ile kemikleri kalemle yazı yazar hassasiyetiyle keser ve şekillendiririz” dedi.

Hedef Sadece Kemikler! 
Avrupa Yüz Plastik Cerrahi Akademisi tarafından üst ihtisas için davet alan ilk Türk hekimi unvanına da sahip olan Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu konu ile ilgili merak edilen detayları açıklamaya devam ederken, ‘’Bu teknoloji, ameliyat sırasında sadece kemikleri hedefliyor. Diğer yumuşak dokulara, kıkırdaklara, deriye ve damarlara hasar vermediği için kanamaya da yol açmıyor’’ dedi.

Burun Ameliyatını Sağlığınıza Verdiğiniz Bir Mola Olarak Görmeyin
Piezo Cerrahisi’nin ameliyat sırasında olduğu gibi, ameliyat sonrasında da hastalara büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, “Bu yöntem ile gerçekleştirilen ameliyatlar sonrasında, hastalarda morluk ve şişlik problemleri yok denebilecek kadar az yaşanıyor. Bu nedenle hastalar standart günlük yaşantılarına zaman kaybetmeden dönebiliyorlar. 

Burun ameliyatları insanların sağlığına mola verdikleri bir dönem olarak görülmemelidir. Biz hekimler, hastalarımıza ameliyat sonrasında karşılaşacakları süreci anlatırken, “neredeyse hiç yatakta kalmayın ve hemen günlük rutin yaşantınıza dönün” önerisinde bulunuyoruz.  Zaten başarılı geçen bir burun ameliyatının 1. haftasında hastalarımız ameliyat öncesindeki günlük tempolarına geri dönmüş oluyorlar.
Burun ameliyatı olmayı düşünen ve korku yaşayan hastalara tavsiyem, kaygılarının yersiz olmadığını bilmeleri, fakat burun ameliyatlarının gerekli tedbirler, özenli planlama  ve güvenilir bir hekim ile yapıldığında iyi sonuçlar elde edilen ve yaşam konforunu farkedilir şekilde artıran ameliyatlar olduğunu benimsemeleridir.