Bitkisel çay tüketirken dikkat!

Kış aylarında soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak ve ek takviye sağlamak için tüketilen bitkisel çayların kullanımına dikkat edilmesi gerektiği bildirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münevver Sökmen, yaptığı açıklamada, bitkilerin çay olarak tüketilmesi sırasında yan etkilerinin ortaya çıkabileceğini söyledi.

 Havanın soğumasına bağlı olarak bitkisel çay tüketiminin arttığını vurgulayan Sökmen, "İnsanlar her zaman ilaç kullanmayı tercih etmiyor. Daha çok besin takviyesi olarak bitkileri ve bitki karışımlarına yöneliyor" dedi.

 Sökmen, bitkilerin birçok maddeyi içinde barındırdığını belirterek, "Bitkiler birçok maddeyi barındırdığı için gerekli tesiri içeren maddenin yanı sıra diğer maddeler de vücuda alınır. Bu durum da yan etkilere neden olabilir" ifadelerini kullandı.
 
Bitki çaylarının karışımlarına ve tüketimine özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Sökmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her bitkinin içerdiği aktif madde farklıdır. Bir bitkinin sağladığı yararı diğer bitki bazen destekleyebiliyor bazen de ters etki yaratabiliyor. O nedenle bilinçsizce her şeyi karıştırarak tüketmek yanlıştır. Biz buna sinerjik etki diyoruz. Örneğin ıhlamur gibi karaciğere etkili olan bir kimyasal içerenin yanında onun etkisini azaltıcı başka bir bitkiyi yanlışlıkla kullandığımızda boş yere tüketmiş oluruz. Hatta bazı durumlarda da sinerjik etki yerine ters etkiler yani birinin aktivitesini tamamen etkileyip daha zararlı türler üretebilir."
 
Sökmen, tedavi amacı ile kullanılan maddelerin doz ayarının ve bitki seçiminin de önemli olduğunu dile getirerek, her şeyi birbirine karıştırıp tüketmek yerine özellikle reçetelerle ve miktarlarla verilen türleri kullanmanın yararlı olacağının altını çizdi.
 
"Kaliteli porselen demlik tercih edilmeli"
 
Bitki çaylarının hazırlanma yönteminin de önemli olduğuna işaret eden Sökmen, şunları kaydetti: "Bitki çayları hazırlanırken kaliteli porselen demlik ya da fincan tercih edilmelidir. Özellikle uçucu bileşenlere sahip bitki çaylarının hazırlanmasında kapaklı fincan kullanılmasını öneriyoruz. Porselen demliğe önce çayı yapılacak bitki konmalı ve üzerine gerekli miktarda su eklenmeli. Genellikle bir tatlı kaşağı kuru veya bir avuç taze bitki için 250 mililitre su kullanmak gerekir. Keyfi içilecek çay, kaynatılmış suya batırmak suretiyle bekletilip içilebilir. Şifa amacıyla kullanılacak çayın ise bitkilerin şifalı kimyasallarını ayırıp suya karışması için daha uzun süre yani yaklaşık 15 dakika bekletilmesi gerekir."
 
Sökmen, bitkisel çayların çok tüketilmemesi gerektiğini dile getirerek, "Bitki çayları tıbbı ilaç olarak düşünülmemeli. Bitki çayları günde üç fincandan fazla tüketilmemeli ve hazırlandıktan sonda iki saat içinde tüketilmelidir. Aksi takdirde bakteri üretebilirler" diye konuştu.
 
Bitki çaylarının sabah aç karnına tüketilmemesi gerektiğini anlatan Sökmen, "Sabah, öğlen ve akşam bir fincan tüketilmelidir. Çok abartılı şekilde tüketmek bazı çayların ters etki yaratmasına neden oluyor. Geri dönüşü olmayan hasarlar oluşturabiliyor. Her şeyin fazlası zarardır" dedi. Sökmen, bu mevsimde üç parça zencefil, beş tatlı kaşığı bal, limon suyu, bir tatlı kaşığı kuru kekik, bir avuç dolusu taze biberiyenin yarım litre suyla kaynatılmasıyla hazırlanacak çayın tüketilmesini önerdi. (AA)