ÖZLEM BEYTÜT
Bağırsak ve beyin arasındaki 'mutluluk' ilişkisi tüm vücut sağlığımızı etkiliyor. Konuyla ilgili AKŞAM'a konuşan Medical Park Batıkent Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü, "Serotonin beyin ve bağırsaklarda üretilir. Bağırsaklarda üretilen serotonin, tüm vücutta üretilen serotoninin %95'ini oluşturur. Serotonin, beyindeki duygusal durumu ve ruh hâlini düzenleyen bir nörotransmitterdir" diyerek şu bilgileri verdi: "Bağırsaktaki faydalı bakteriler, serotonin üretimine katkıda bulunabilir ve bu da duygusal durumu etkileyebilir. Bu nedenle, bağırsak sağlığının iyileştirilmesi veya düzeltilmesi, duygusal durumu ve ruh hâlini olumlu yönde etkileyebilir. Bağırsakta bulunan enteroendokrin hücreler, sindirim sistemi boyunca serotonin üretir. Bu serotonin, bağırsakta bulunan sinir hücreleriyle etkileşime geçebilir ve bağırsakta yerel etkileri gerçekleştirebilir. Ayrıca, bağırsaktan beyne seyahat edebilen bir yol olan "vagal sinir" aracılığıyla serotonin beyine ulaşabilir. Vagal sinir, bağırsak ve beyin arasında iki yönlü bir iletişim sağlayan önemli bir sinir yoludur. Bağırsaktaki serotonin düzeyleri, bağırsak sağlığı ve mikrobiyota dengesiyle ilişkilidir ve bu da beyin sağlığını etkileyebilir. Bu nedenle, bağırsak, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal bozukluklarla ilişkilendirilir. Mutlu bağırsak varsa mutlu beyin de vardır diyebiliriz."
KRONİK HASTALIĞA DAVETİYE
"Bağırsak sağlığının yerinde olmaması yani probiyotik bakterilerinin azalması, patojen bakterilerinin artmasına disbiyozis denir. Disbiyozis bağırsak duvarını hasara uğratır ve bu durumda geçirgen bağırsak sendromu oluşur. Yani bağırsak duvarında hücreler arası açılır. Buradan bakteri ve onların toksinleri ve büyük moleküllü proteinler kan dolaşımına geçer. Bu durum birçok kronik hastalıklara davetiye çıkartır. Bağırsak sağlığının bozulması, beyinde iltihaplanmaya ve sinir hücrelerinin işlevinde bozulmaya neden olabilir. Sonucunda duygu durum bozuklukları, anksiyete, depresyon, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik ve psikiyatrik rahatsızlıkların ortaya çıkmasını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir."
PROBİYOTİĞİ DİYETİNİZE DAHİL EDİN
"Kefir gibi probiyotikler ve bağırsak düzenleyiciler, bağırsak sağlığını desteklemede potansiyel olarak faydalı olabilir. Probiyotikler, sindirim sistemindeki faydalı bakterilerin popülasyonunu artırarak bağırsak mikrobiyotasının dengesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bununla birlikte, probiyotiklerin etkileri kişiden kişiye ve kullanılan probiyotik türüne bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle etiket okur-yazarlığı önemlidir. Yani satılan kefir ürünlerinin etiketinde hangi probiyotik bakterisinin olduğu ve bu bakterinin kodları olmalıdır. Yoksa kefir ürünlerinin etiketlerinde yazan ''kefir kültürü'' veya ''kefir mayası'' gibi genel söylemler bize bilgi vermez."
MİDE KORUYUCU İLAÇLAR BAĞIRSAK DÜZENİNİ BOZABİLİR
Mide koruyucu ilaçlar, mide asidini azaltarak ülser, reflü gibi rahatsızlıkların semptomlarını hafifletir. Ancak, uzun süreli ve gereksiz kullanımı bazı potansiyel yan etkileri beraberinde getirir. Mide koruyucu ilaçlar, mide asidinin normal sindirim sürecine katkıda bulunmasını engelleyebilir ve uzun süreli kullanımda bağırsak mikrobiyotasının dengesini etkileyebilir. Ayrıca, bazı araştırmalar mide koruyucu ilaçların, bağırsak enfeksiyonları ve bağırsak hasarı gibi sorunlara yol açabileceğini öne sürmüştür. O nedenle mide koruyucu ilaçlar hakkında gastroenteroloji doktorunuzla görüşmek önemlidir.