Acısını ilaç yapıp 40 kişiyi iyileştirdi

Kalp hastası Neriman Köksal'ın canı pahasına dünyaya getirdiği Cengiz Köksal, tıp fakültesini kazandı; mezun olamadan annesini kaybetti. Annesinin hastalığa çare bulup tıp literatürüne giren Köksal, 2 yılda 40 can kurtardı.

AA

Kalp kapağı yetmezliği olan Neriman Köksal hamile kaldı; doktorlar hayati risk taşıdığı için gebeliğin sonlandırılmasını istedi. Ancak anne Köksal, "Rüyamda gördüm, bu çocuk doğacak, ileride büyük bir doktor olacak, beni iyileştirir" diyerek bir erkek bebek dünyaya getirdi. 1968'de doğan Cengiz Köksal büyüdü, tıp fakültesini kazandı; ancak öğrenciyken annesi kalp ameliyatı olmak zorunda kaldı. Neriman Köksal'a yapay kalp kapağı takıldı ama enfeksiyon nedeniyle ameliyat sonrası daha 58 yaşındayken yaşamını yitirdi.

TEK KESİKLE ÇÖZÜM

Annesinin kaderini başkalarının yaşamasını istemeyen Prof. Dr. Cengiz Köksal, aynı hastalığın pençesindekilere umut oldu. Kalbi durdurmadan, göğüs kafesini açmadan, yapay ya da biyolojik kalp kapağı takılmasına gerek kalmadan küçük kesiyle kapağın tamir edildiği yöntem, dünya tıp literatürüne girdi. Avrupa'daki 'International Journal of Cardiovascular and Thoracic Surgery' adlı akademik dergide yayımlanan tedavi yöntemini tıp dünyasına kazandıran Cengiz Köksal, şöyle konuştu: "Son 2 yılda 40 hastada uyguladığımız özel bir teknik geliştirdik. Zor romatizmal kapak hastalıklarında, triküspit kapak hastalıklarında kapak değiştirmek yerine kapağı tamir ediyoruz. Üç yaprakçıklı triküspit kapağı iki yaprakçıklı hale getiriyoruz. Üzerine bir halka da ekleyerek tamiri kalıcı hale getiriyoruz. En son Pakistan'da 20 yaşında genç bir kızı ameliyat ettim. Derdim annemin yaşadığı ameliyat travmalarını insanların daha az hissetmelerini sağlamak."

ÇOCUKKEN SIK BADEMCİK İLTİHABI GEÇİRENLER RİSKLİ

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Köksal, çocuklukta geçirilen ateşli romatizma ve bademcik enfeksiyonu nedeniyle oluşan mitral kapak yetmezliğinin hiç belirti vermeden ilerlediğini; hamilelik sırasında ortaya çıktığını belirtti. Türkiye'de çok yaygın olan rahatsızlığın kadınların yüzde 4'ünde görüldüğünü aktaran Köksal, "Hamilelikte insanın fizyolojisi o kadar değişiyor ki kan miktarı ve kalbin yükü yüzde 50 artıyor. Yılda en az 7-8 annenin ya hamileliğini sonlandırıyoruz ya da çocuklarını erken doğurmak zorunda kalıyorlar" dedi.