Türkiye’den dünya markası ‘bu saatte’ çıkar

Dünya çapında ‘saat dünyasının prensesi’ olarak anılan Cindy Livingston, Türkiye’nin genç nüfusu sayesinde dünya markası çıkarma konusunda avantajlı olduğunu söylüyor. “Zor zamanlar marka yaratmak için ideal zamanlardır. Özellikle saatte çok başarılısınız” diyor. 

Şenay BÜYÜKKÖŞDERE

Cindy Livingston, dünya çapında saat dünyasının prensesi olarak anılıyor. 27 yıl moda markası Guess’in saat kategorisinde çalıştı. Tarihi markaların baskın olduğu bir sektörde Guess’i saatin uluslararası moda markası haline getirdi. GC markasını uygun fiyatlı lüks kategorisi için yarattı, büyüttü. Uzun yıllar Guess saatlerinin CEO’luğunu yürüttükten sonra, 2 yıl önce emekli oldu. Livingston hala uluslararası moda markalarına danışmanlık veriyor, sıfırdan bir dünya markası yaratma stratejileri konusunda şirketlere yol gösteriyor. Türkiye saat pazarını da yakından takip ediyor. Geçtiğimiz günlerde Perakende Günleri’nde bir konuşma yapmak üzere İstanbul’a gelen Cindy Livingston’la marka yaratmanın inceliklerini konuştuk. Livingston, Türkiye’nin dünya markası yaratma konusunda avantajlı olduğunu düşünüyor, “Genç insan kaynağınız en büyük şansınız” diyor.    

Nasıl başlıyor Guess’deki hikayeniz? 

Ben bir perakendeciydim. 16 yıl zincir departman store’larda çalıştım. Saat de dahil olmak üzere kadın aksesuarlarıyla ilgileniyordum. 1980’ların başında Swatch ilk kez plastik saatlerini piyasaya sürdü. Saatte ulaşılabilir fiyatlarda moda ürünler yaratmak harika bir fikirdi. Ve inanılmaz tuttu. Adeta talep patlaması yaşandı. Ve Swatch’un bu başarısı üzerine, tanıdığım bir yatırımcı yeni bir saat markası çıkarmaya karar verdi. Swatch gibi plastik olmayan fakat ulaşılabilir fiyatlı moda saatler üretmeyi planladı. Ben de bu firmaya geçtim. Çeşitli kademelerde 27 yıl çalıştım. Ve son olarak şirketin CEO’su oldum. 2 yıl önce de emekli oldum. Şu anda bir şirketin yönetim kurulundayım ve markalara danışmanlık veriyorum.     

İSTANBUL’A AŞIK OLDUM 

Türkiye pazarını takip ediyor musunuz. İstanbul’la aranız nasıl? 

Türkiye büyük bir pazar. Ve her zaman bizim pazarlarımız içinde ilk 10’da yer aldı. İnanılmaz bir genç insan kaynağınız var. Bu yüzden de bizim için ideal bir pazar. Aynı zamanda İstanbul benim favori şehirlerimden. Bir bölümünün Avrupa bir kısmının Asya’da olması büyüleyici. Yemekleri, insanları eşsiz. Bazen bir yere gidersin ve aşık olduğunu hissedersin. Ben  İstanbul’a aşık oldum. 

Neler yapıyorsunuz İstanbul’a gelince? 

Hamama gitmeyi çok seviyorum. Mutlaka her geldiğimde Mısır Çarşısı’na ve Kapalı Çarşı’ya gidiyorum. Hava güzelse Boğaz’da tekneyle gezmeye bayılıyorum. 

Ben olsam genç kuşağı hedeflerdim 

Türkiye’den dünya çapında tanınan ve kullanılan bir moda markası çıkar mı? Sizce hangi kategoriler sıfırdan bir marka yaratmak için daha uygun? 

Kesinlikle çıkar. Ben Türkiye’de bir marka yaratacak olsam; hangi sektörde olursa olsun gençleri hedeflerdim. Gençler yeniliklere açıktır. Bu yüzden her zaman gençlere sunacak yeni ürünler vardır. Ben Türkiye’de Saat&Saat’in İtalyanlardan aldığı Welder markasına da danışmanlık yapıyorum. Welder şu anda 16 ülkede satılıyor. Ve fotokromik camıyla çok farklı bir tasarımı var. Diğer markalara baktığında logoyu saklarsan, hangi marka olduğunu anlamayamazsın. Ama Welder çok kendine özgü. Bu özellikleriyle Welder’in insanları yakalayacağını ve dünya çapında önde gelen markalar arasına girebileceğini düşünüyorum.

Zor zamanlar marka yaratmak için fırsat 

Dünyada ekonomik dengeler, tüketim alışkanlıkları değişiyor. Krizle boğuşan ülkeler var.. Sizce bu marka yaratmak için uygun bir dönem mi? 

Evet insanların pek tadı yok. Tüm dünyada zor zamanlar yaşanıyor. Ama bazen böyle zamanlar yeni bir marka yaratmak için ideal zamanlardır. Bence bu bir fırsat. Aslında insanların her zaman yeni ve heyecanlı ürünlere kapısı açık.

"Sosyal medya ilk çıktığında bir hedef koyduk ve ‘Facebook’ta 1 numaralı saat markası olacağız’ dedik."

Sosyal medyasız marka yaratılmaz

Bundan 10-15 yıl önce bambaşka bir dünya vardı. İnternet çağında marka yaratmak daha mı kolay? 

Biz bu markayı kurduğumuzda internet yoktu, sosyal medya yoktu. Pazarlamada radyoları, dergileri kullanıyorduk. Dünya değiştikçe pazarlama şekli değişti. Şu anda sosyal medyanın, instagramın olmadığı bir pazarlama stratejisi düşünülemez. Fakat bu kesinlikle marka yaratmanın kolaylaştığı anlamına gelmiyor. 

Gençler siyasi konjonktürü pek de takmıyor

Peki ülkenin içinde bulunduğu siyasi konjonkürün markalar üzerinde etkisi oluyor mu sizce?  

Ben dünyadaki gelişmelerle çok ilgiliyim. Her gün 4-5 gazete okurum. Bazen çileden de çıkabiliyorum. Ama gençler böyle değil. Bizim kadar politik siyasi gelişmelerle ilgili değiller. Bence kendilerini  dünyadaki tüm bu politik karmaşanın dışında tutmak istiyorlar. Bu yüzden gençlerin ülkelerin imajlarını ya da siyasi konjonktürü çok da önemsediğini düşünmüyorum. 

"İstanbul’da hamama gitmeyi çok seviyorum. Her geldiğimde mutlaka Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı’ya gidiyorum." 

Ekonomik kriz lüks ürünlere uğramıyor 

Ekonomik krizler saat pazarını etkiliyor mu? 

Krizler kesinlikle saat pazarını etkiliyor. Şöyle söyleyebilirim. Hayatımda ilk kez yaşlı olduğum için mutluyum. Çünkü dünya zor bir yer haline geldi. Ekonomik krizler, iklim değişikliği, güvenlik problemleri beni korkutuyor. İş konusu elbette etkileniyor. Fakat bunun dışında da dünyada endişe etmemiz gereken çok konu var. 

Hangi segment daha çok etkilendi? 

Lüks kategorisinde ürünler satanperakendecilerle konuşuyorum. ‘Lüks pazarı kriz dönemlerinde daha iyi tutunuyor’ diyorlar. Satışlarda bir azalma görülmüyor. Çünkü aslında o kitle krizlerden çok da zarar görmüyor. Orta ve alt kategorideki markalarsa daha fazla etkileniyor. Gördüğüm kadarıyla Türk tüketici de döviz fiyatlarındaki dalgalanmadan etkilenmiş durumda. 

HEDEF BÖLGE SEÇ VE ODAKLAN

Markalar yurtdışına açılırken nasıl bir strateji izlemeli? 

Biz ilk başladığımızda küçük bir şirkettik. Asya’yı hedefledik ve tüm konsantrasyonumuzu bu bölgeye verdik. Şirketler marka yaratma sürecinde parayı nereye harcadığına çok dikkat etmeli. Kimsenin sınırsız kaynağı yok. Hedef bölgeler belirlemek ve oraya odaklanmak doğru bir strateji bence.

"Saat & Saat’in İtalyanlardan aldığı Welder dünya çapında önde gelen markalar arasına girebilir"