Türkiye Avrupa'dan bin kat daha güvenli

“Türkiye azınlıklar için de en güvenilir ülkedir” diyen ünlü sanatçı Linet, “Sanatçı olarak tarafsızım ama Türkiye çok özel bir ülke. Çok kıymetli. İyi ki de bu topraklarda yaşıyorum ve sanatımı yapıyorum” dedi.

TUBA KALÇIK

Türk müziğinin en güçlü seslerinden Linet, AKŞAM’dan Tuba Kalçık’a çok özel açıklamalarda bulundu. 

600 sene önce İspanya’dan sürülüp Osmanlı’ya yerleşen bir aileden geliyorsunuz. Aileniz daha sonra İsrail’e yerleşiyor. Siz kendinizi nereye ait hissediyorsunuz? 

Nerede doğmuş, büyümüş olursan ol, mühim olan nasıl yetiştiğindir. İsrail’de doğup, büyümüş olmama rağmen Türk örf ve adetlerine göre yetiştirildim. İsrail’de eve girerken kimse ayakkabısını çıkarmaz örneğin ama bizde ayakkabı kapıda çıkarıldı. Annem ayakkabıyla içeri girilmesine asla izin vermezdi. Kendimi çok şanslı hissediyorum. İsrail’de doğmuş olsam bile köklerim Türkiye’de benim. İlkokuldayken öğretmenin İbranice şarkıları Türk müziğindeki gibi nağmeli okuduğum için kızardı bana. Ama buna rağmen tüm şarkıları bana söyletirdi. 

Enerji için katliam yapıyorlar 

Hem Türk hem de İsrail vatandaşı olarak başta Suriye olmak üzere bölgede yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Ölümler dünyanın her yerinde var. Suriye dışında Filistin’de Afganistan’da, Afrika’da bakın son olarak da Arakan’da çocuklar ölüyor. Bazı devletlerin bölgedeki enerji kaynaklarını paylaşma hırsından dolayı insanlar ölüyor. Rant peşinde olan bu devletlere bir şey olmuyor olan onlar yüzünden ölen masum insanlara oluyor. 

Bir röportajınızda uzun yıllar başka ülkelerde de yaşamanıza rağmen kendinizi en güvenli Türkiye’de hissettiğinizi söylemişsiniz. Güvenlik konusunda son yıllarda ülkemize yönelik dış dünyada yapılan karalama kampanyalarına ne diyorsunuz? 

Türkiye’nin ne kadar güvenli bir ülke olduğunun en büyük ispatı benim. Bazen yurtdışındaki arkadaşlarım arıyor ve bana ‘nasıl yaşıyorsun Türkiye’de?’ diye soruyorlar. Ben onlara da söylüyorum, Türkiye Avrupa’dan bin kat daha güvenli bir ülke. Azınlık mensubu olarak şunu açıkça belirtmek isterim ki, Türkiye azınlıklar için de en güvenilir ülkedir. Bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Sanatçı olarak tarafsızım ama Türkiye çok özel bir ülke. Çok kıymetli. İyi ki de bu topraklarda yaşıyorum ve sanatımı yapıyorum. 

Yeniliklere çok açık bir müzisyenim

Türkçe, İbranice, Yunanca, İspanyolca, İngilizce gibi bir çok dilde şarkı söylüyorsunuz. Bu denli çok yönlü bir müzisyen olmayı neye bağlıyorsunuz?

Yurtdışında doğup büyümemin bunda etkisi çok. Akdeniz müziğini çok seviyorum bunun için de Yunanca öğrendim. Yeniliklere çok açık bir müzisyenim. Farklı kültürlerin müziklerini birleştirmeyi çok seviyorum.  

Hangi dilde şarkı söylemek size daha çok zevk veriyor?

Ana dilim İbranice olmasına rağmen Türkçe şarkıları söylerken çok daha fazla zevk alıyorum. Ben İsrail’de bile bazı Türkçe şarkıları İbranice söylemek için denemeler yaptım ama aynı tadı vermedi. 

Karalama kampanyasına temsiliyetimle cevap veriyorum!

 Sanatçı olarak devletimizden gelen davetlere büyük bir zevkle katılıyorum.  Katılıyorlar diye sanatçıların eleştirenleri ise hiç anlamıyorum. Sev ya da sevme ama devletimize, devlet yöneticilerimize saygı duymak zorundasınız. Cumhurbaşkanımız sanatçıların sorunlarıyla yakından ilgilenen, sanat ve sanatçıya çok değer veren biri.Cumhurbaşkanımız sanatçıya verdiği değeri hissettiren biri. Bu bence çok önemli. Onunla son karşılaştığım davette ise bir azınlık olarak Eurovision yarışmasında Türkiye’yi temsil etmek istediğimi söyledim. Bu ülkenin vatandaşı olmaktan dolayı gurur duyan biriyim. Ekmeğimi Türkiye’de kazanıyorum. Bir azınlık olarak Türkiye’yi sanatımla, sesimle temsil ederek dünyaya da mesaj vereceğimizi düşünüyorum. Ülkemiz için yapılan karalama kampanyalarına en güzel cevabı azınlık mensubu bir sanatçı olarak benim temsiliyetim verecektir.

Popüler olmak için müzik yapmam

 İlk albüm sonrası başarı çıtanızı koruyamama tedirginliği yaşadınız mı?  

Müzik ödüllerimi İsrail’den aldım. Türkiye’ye ilk ayak bastığım andan itibaren Müzeyyen Senar’dan bile takdir almış bir sanatçıyım. Herkes kısmeti kadar iş yapar. ‘Yorum Farkı’ albümüyle kliplerim dönmeye başladı. İnternet geliştikçe bilinir hale geldim. Popüler olmak için müzik yapmadım hiçbir zaman. 

 Teknoloji sayesinde sesi yeterli olmayanlar bile albüm çıkarıyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Ben nereye gidersem gideyim en az 90 dakika sahnede canlı okuyan bir müzisyenim. Seyircinin gözlerine bakmadan, onları mutlu olduğunu görmeden sahneden inmem. Playback şarkı okumam, kendimi müzisyen gibi hissetmem. Canlı performans sanatçısı olduğum için ‘Popstar Alaturka’ya çağırdılar arka arkaya. Oraya katıldıktan sonra ‘Yorum Farkı’ albümü yapmaya karar verdim.     

Orhan Gencebay benim için ayrı bir yerde!

? Müzisyen bir annenin kızı olarak, ilk albümünüzü on yaşındayken yapmışsınız. 

30 yıldan daha fazla bir süredir sahnelerdeyim. Annem evde prova yapardı, şarkıları ezbere biliyordum. Yine bir prova sırasında o zamanlar çok popüler olan ‘Kemancı Başımın Tacı’ şarkısını seslendirirken ben de ona eşlik ettim. O gece ilk defa sahneye çıktım. Gözümü sahnede açtım diyebilirim. 
? Orhan Gencebay sizin müzik yaşamanızda önemli bir yere sahip değil mi? 
Sadece benim değil müzik dünyası için de çok önemli bir sanatçı. Orhan Bey sesimi ilk dinlediğinde beklemek istemedi, ısrar edince de 1995’te ilk albümümü çıkardım. 


‘İsyan’ı istedim, Halil Sezai vermedi

? Müzik yaşamınızda keşkeleriniz oldu mu? 
Müzikte bir çok keşkem oldu. Unutamadığım ise ‘Geçmiyor Günler’ şarkısı ilk bana gelmişti. Hatta şarkının demosunu da Niran Ünsal okumuştu. Albümüme koyacaktım ancak bestecisi şarkıyı daha sonra Özcan Deniz’e verdi. Son albümüme de ‘İsyan’ şarkısını almak istedim. Şarkıyı Beyaz’da söylediğimde çok beğenildi. Ama Halil Sezai bestesini kimseye vermedi.

Üçüncü albüm eylülde

Üçüncü ‘Yorum Farkı’nı da yapmayı düşünüyorum. Ancak bu çalışmadan önce yeni bir albüm geliyor eylül ortasında. Bu sefer dinleyici farklı bir Linet ile karşılaşacak. Bir şarkımı gitar eşliğinde söyledim. Ben hep ayakta şarkı söylerim ama albümde bazı şarkıları oturarak söyledim. Çünkü istediğim tınıyı ancak oturarak yapabildim. 

Ajda ve Sezen ‘keşke’mdir!

Kendinize kimleri örnek aldınız?  

Annem benim rol modelim. Annem dışında Bülent Ersoy, Muazzez Abacı İbrahim Tatlıses, Kibariye, Müslüm Gürses ve Ferdi Tayfur çok beğendiğim sanatçılardı. Cem Karaca ve Barış Manço da müzikleriyle bana çok şey kattı. Ajda Pekkan ve Sezen Aksu’yu ise geç yıllarımda fark ettim. Bu da benim keşkemdir.