TUĞBA KALÇIK
Futbol tarihimizin efsane ismi, Tanju Çolak, futbol hayatından ülke gündemine kadar birçok konuyu Tuba Kalçık’a anlattı.
Türk spor tarihine adınızı altın harflerle yazdırmış bir futbolcusunuz. Öncelikle futbol hayatınız nasıl başladı?
Tesadüfen mahallede top oynarken komşu mahallemizin takımı Çiftilspor, Samsunspor’un alt yapısı ile maç almış, benim de bu maçta oynamamı istediler. Ben de kabul ettim tabii. 6-1 yenildiğimiz o maçta takımın tek golünü atan isimdim. Bu maçtan sonra da Samsunspor’un alt yapısı için teklif geldi. Bir süre amatörce Yol Spor’da oynadım. 18'ime gelince profesyonel olarak Samsunspor’a transfer oldum. Buradan da GS’ye geçtim.
GS'ye transferiniz hayatınızdaki dönüm noktası değil mi?
GS, spor yaşamımda çok özel bir yere sahip. Samsunspor’da oynarken bana bir çok takımdan teklif geliyordu ancak ben memleketimden ayrılmak istemiyordum. Rahmetli kulüp başkanımız Hasbi Menteşoğlu ‘sen artık burayı aştın, daha büyük takıma gitmelisin’ derdi. Ben de bir süre sonra GS'ye transfer oldum ama ilk gittiğimde çok mutsuzdum. İstediğim ortamı bulamadım, 6 ay sonra ‘Samsunspor’a dönmek istiyorum’ diye iki kere kulübe başvurdum. Bir süre sonra popülerleşmeye başladım ve GS’de güzel günlerim başladı. Önce Altın Ayakkabı ödülünü aldım, bir çok transfer teklifi geliyordu. Fenerbahçe, GS'de aldığım paranın 2 katını teklif etti ama kabul etmedim. Daha sonra Fener’e geçtim.
FB'YE Rıdvan için gittim
Siz Galatasaray’la bütünleşmiş bir isimdiniz. Fener’de mutlu olabildiniz mi peki?
Hayır olamadım. Hem Rıdvan için hem de güzel başarılar bırakmak için gitmiştim Fener’e ama ne arkadaşlık ne de ortam anlamında istediğim ortamı bulabildim. Fener çok büyük bir camia ama Galatasaray’da yakaladığım o ortamı burada yakalayamadım.
Yüzde 50’si ancak temizlendi
Futboldaki FETÖ yapılanmasına ilk dikkat çeken isimlerdensiniz. Devletimiz FETÖ’ye yönelik kararlı bir mücadele yürütüyor. Siz bu mücadelede geldiğimiz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Devletimiz çok kararlı bir mücadele yürütüyor kuşkusuz ama hâlâ tam olarak yok edilmedi FETÖ. Şu anda futbolun içindeki FETÖ’cülerin en fazla %50’si temizlenmiştir. Hem futbolcular hem de teknik adamlar ve yöneticiler arasında hala %30 oranında ifşa olmayan FETÖ’cü olduğunu düşünüyorum. Hatta biraz daha derin araştırılırsa bunlar arasında ByLock kullananlarında olduğu görülecektir. Ne yazık ki futboldaki FETÖ yapılanmasının başlangıç noktası Galatasaray’dı. Kulüpte İsmail Demiriz’le başlayıp, Hakan Şükür’le devam etti bu yapılanma. Takımda çok da etkili bir isim olan Hakan Şükür, futbolcuları sohbetlere götürdü. Bu dönemde FETÖ takımda daha da güçlendi. Galatasaray’da da bu yapılanma hâlâ tam olarak temizlenmedi. Hakan ve Arif Erdem kaçtı, İsmail tutuklandı. Peki koskoca Galatasaray’da üç kişiden mi oluşuyordu bu yapılanma? Geri kalanların da ifşa edilmesi gerekiyor. Ancak böyle yapılırsa tam olarak temizlenir. Bu temizliğin yapılması içinde zamanında bunlarla vakit geçirmiş, toplantıya katılmış futbolcuların savcılarımıza bilgi vermesi gerekiyor.
Dış güçler 2023'e karşı çalışıyor
Ünlü futbolcu, ekonomideki dalgalanmaların dış güçlerin Türkiye’ye zarar vermek için yaptığı bir müdahale olduğunu belirtti.
İçinde bulunduğumuz dönemde dolar kurundaki hareketlilik ve kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notunu düşürmesi gibi ülke ekonomimize yönelik çeşitli müdahalelere de maruz kalıyoruz. Bu tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye notu indirmesinde büyük bir art niyet var. Ülkemiz ekonomisine yapılan tüm müdahaleler bilinçli olarak, zarar vermek amacıyla yapılıyor. Tüm bu müdahalelerde FETÖ’nün de parmağı var. Dış güçler, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2023 vizyonuna zarar vermek istiyor. Örneğin, Almanya ülkemize 3. havalimanının yapılmasını ister mi? İstemez. Niye? Çünkü üçüncü havalimanını yapılınca Frankfurt Havalimanı bundan çok büyük zarar görecek. Bizim büyümemizi, güçlenmemizi istemiyorlar. 15 Temmuz’da yapamadılar, şimdi ekonomi üzerinden zarar vermek istiyorlar. 15 Temmuz gecesi nasıl yapılanlara karşı direndiysek şimdi de aynısını yapmalıyız. Ben 15 Temmuz’da Antalya’daydım. O gece Cumhurbaşkanımızın talimatıyla dışarı çıkan ilk sporculardan biriyim. 3 gün boyunca elimde bayrakla Antalyalılarla birlikte sokaklardaydım. Biz üç beş çapulcuya bu vatanı bırakmayız. İç savaş çıkarıp, Türkiye’yi bölmeyi hedefleyenler var. Biz bu oyunlara gelmeyiz. Ne ekonomimize ne de birliğimize kimse zarar veremez.
‘Bu ülke için param feda olsun’
Siz Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine dolar da bozdurdunuz değil mi?
Tabi bozdurdum. Samsunlu hemşerilerimle birlikte gittik yaklaşık bir milyon dolara yakın para bozdurduk. Bunun 80 bini bana aitti. Ben doları bozdurduktan sonra Twitter’daki bazı tipler bana saldırdı. Yok şu kadar para kaybettin diye. Ben onlara sadece acıyorum. Ben bu parayı Türkiye’de kazandım. Bu ülke için param feda olsun.
‘Hayır’cılar PKK ve HDP ile aynı safta
‘Hayır’ cephesinden bu akıma katılan bazı isimlerle yönelik sosyal medya üzerinden ağır saldırılar oldu. Size de böyle saldırılar oldu mu?
Ne yazık ki bana da çok saldırılar yapıldı. İnsanların düşüncelerine, kararlarına saygı duyulması gerekiyor. Ben nasıl ‘Hayır’ diyenlere saygı duyuyorsam, ‘Evet’ diyenlere de saygı duyulmalı. ‘Hayır’ cephesinde yer alanları anlamıyorum bir türlü. Ya sen nasıl PKK ve HDP ile aynı safta yer alırsın? Bir de utanmadan çıkıp bana laf söylüyorlar sosyal medya üzerinden. Bunlar sadece klavye başında insanlara saldıran tipler. Hiç umursamıyorum bunları.
Düşmanlık arttı sevgi azaldı
Sizin döneminizde güçlü arkadaşlık bağları vardı. Bugün de benzer bir tablo var mı?
Benim dönemimde taraflar da futbolcular da iç içeydi. Biz aile gibiydik. Takım arkadaşlarımızla ailece de görüşürdük. Birbirimize sevgi ve saygı duyardık her şeyden önce. Şimdi futbolda inanılmaz paralar dönüyor, bu da herkesin iştahını kabartıyor. Rekabet artması centilmenlikten uzaklaşılmasına, sevgi ve saygı bağlarının zayıflamasına yol açtı. Düşmanlıklar arttı, herkes para odaklı.
O maç tarihegeçti
Unutamadığınız bir maç anınız var mı?
Neuchatel Xamax maçı benim için unutulmazdır. Dünya futbol tarihine geçmiş bir maçtır. İlk karşılaşmamızda, 3-0 kaybetmiştik. Bu maç sonrası takım olarak öyle hırslanmıştık ki, deplasmandan sonra söz verdik kendimize bu takımı 5-0 yeneceğiz diye. Tüm Türkiye İstanbul’daki karşılaşmamız için tek yürek olmuştu. Ali Sami Yen’deki karşılaşmamızda da 3’ünü ben attım, 2’sini de Uğur attı ve tarih yazdık.
2 bin 500 futbolcu yetişiyor
Tanju Çolak Futbol Akademisi nasıl gidiyor?
2009’da ilk olarak Samsun’da açtık. Şimdi 18 kentteyiz. 2 bin 500 sporcu çocuğumuz var. Türk futboluna katkı sunmak amacıyla kurulan bu akademide futbolcu yetiştiriyoruz. Çocuklara spor eğitimi dışında sağlıklı beslenmeyi ve sosyal hayatı öğretiyoruz. Maddi hiçbir kazancım ve beklentim yok. Akademi tamamen geleceğimiz olan çocuklarımızı yarınlara hazırlamak amacıyla açıldı.