Olpak: Karlılık değil ‘arlılık’ dönemindeyiz

DEİK Başkanı Türkiye ekonomisinin manipülasyona maruz kaldığını belirterek, “İş dünyasının canı yandı. Ama moraller bozuk değil. Reel sektör biliyor ki; gün kâr etme günü değil”diyor.

Şenay BÜYÜKKÖŞDERE

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, son 1.5 aydır dövizdeki dalgalanmayla birlikte başlayan süreçte iş dünyasının canının yandığını ancak özel sektörün küçülme, çalışan sayısını azaltma gibi tedbirlere yönelmediğini söyledi. “Herkes fedakarlık yapacak” diyen Olpak, reel sektörün ‘karlılık değil, arlılık’ döneminde olduğumuzun farkında olduğunu belirtti.  

MANİPÜLASYON YAPILIYOR

Ağustos ayında bir cuma günü dolar hızla yükselmeye başladı. Ve hâlâ dalgalı seyir devam ediyor. Nasıl analiz ediyorsunuz bu süreci?

Ekonomiye baktığımız zaman kendimizi ilişkin sorunlarımız olduğunu biliyoruz. Nedir bunlar; uzun zamandır konuştuğumuz bir cari açığımız var. Ama bugüne kadar bunu öyle veya böyle çevirebilmişiz. Bunun yanı sıra büyük risk oluşturmayan bir işsizliğimiz var. 10 civarında geziniyoruz. Avrupa’da bundan daha fazla işsizliğe sahip ülkeler var. Bütçe açığı açısındansa karnemiz kötü değil. Kamunun borçluluğu 30’lar seviyesinde. Bu da yüksek bir oran değil. Özetle, tablodaki olumsuzlukların farkındayız. Ama o cuma günü başlayan süreci oluşturan temel etkenlerin sadece bunlar olmadığını da görüyoruz. Böyle olunca da ister istemez aklımıza ‘manipülasyon’ geliyor. 

İş dünyasında durum nasıl?

Elbette ki dövizdeki hareketlilik kârlılıkları etkilemiş durumda. Şu anda canımız yanıyor, canımız sıkkın. Ama can sıkkınlığıyla moral bozukluğunu da birbirine karıştırmamak lazım. Hâlâ morallerin bozulmamış olmasını olumlu bir gösterge olarak görüyorum. Bu tablonun içerisinde önceliğimiz üretimimizi durdurmamak, yapabildiğimiz ölçüde artırmaya çalışmaktır. Durduğumuz zaman kalkmak zordur. Herkes fedakarlığını yapacak. Küçülme, çalışan sayısını azaltma yönündeki tedbirlerin doğru olmadığını düşünüyoruz. Şu ana kadar özel sektör bu yöne gitmedi. Bundan sonra da gitmeyecektir. 

Firmalar kayıpları sineye çekmeli diyorsunuz.. 

Çekiyorlar da..  Enflasyon rakamları açıklandı. TÜFE, 17.9, ÜFE 32’de. Bu ne demek. Üretici tarafında yüzde 32 enflasyon oluşmuş ancak bu tüketiciye yüzde 18 yansıtılmış. Reel sektör şunun farkında. Gün kâr etme günü değil, hep beraber ayakta kalma günü. Kârlılık değil arlılık dönemi.

DOLAR TAHMİNİ YAPMADIM YAPMAM

Sizin dolar tahmininiz var mı? 

Ben hiç dolar tahmininde bulunmadım. Tahminde bulunmayı da yanlış buluyorum. Amerika’da FED’in 16 yıl başkanlığını yapan Alan Greenspan diye bir ekonomist vardı. O diyor ki, ‘bir bankacıya hata yaptırmak istiyorsanız, döviz tahmin ettirin’. Ancak bunun da ötesinde; şu anda piyasaya rahatsızlık veren elbette dövizin seviyesi. Ancak ondan daha fazla rahatsızlık veren kararsızlığı.  Piyasa doların bir seviyede sabitlendiğini görürse, kendini buna göre ayarlar.

DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK: AMERİKA’DA TÜRKİYE TABLOSUNU ANLATACAĞIZ

İş dünyası, sivil toplum kuruluşları siyasetten bağımsız Amerika’yla ilişkileri yumuşatmak adına girişimlerde bulunuyor mu?

FETÖ meselesi gibi milli menfaat konusunda bir sıkıntı yoksa, iş dünyası bu sorunları ortadan kaldırmak için çalışır. Biz DEİK olarak ticari diploması yapıyoruz. Onun dışında iş konseylerimiz var. Bunların en eskisi Türk -Amerikan İş Konseyi (TAİK). TAİK’le beraber de çalışıyoruz. 25 Eylül’de Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler’de konuşması var. 26 Eylül’de de Biz DEİK-TAİK ve karşı kanadımızla birlikte 9. yatırım konferansımızı gerçekleştireceğiz. Orada da Türkiye’nin bugünkü tablosunu anlatacağız. 

Amerikan iş dünyası ne düşünüyor bu gerginlik konusunda?

Bu konu bir şekilde liderlerin devreye girmesiyle çözülecek diyorlar. Bu gerginliği doğru bulmadıklarını söylüyorlar.

GÜÇLÜ, GERÇEKÇİ BİR PROGRAM

Bakan Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomik Programa ilişkin görüşleriniz nasıl?

İstikrarı güçlendirmek için dengeli büyüyen, güçlü, ayakları yere basan, gerçekçi bir program açıklandı. Açıklanan hedeflerin somut, şeffaf, uygulanabilir ve hızlı adımlarla hayata geçirileceğine inanıyoruz. Böylelikle Türkiye ve dünyada iş çevrelerinin Türkiye ekonomisine güvenini hızla tekrar tesis edeceğine şüphemiz yok. 

HEDEFLER REEL VE TUTARLI

Programın hangi bölümlerinin altını çizmek istersiniz?

2021’e kadar olan kademeli büyüme ve kademeli enflasyon düşüşü hedefleri reel ve tutarlı. Büyüme hedefleriyle uyumlu enflasyon hedefleri dengelenme sürecini destekler nitelikte. Başlamayan kamu yatırımlarının durdurulması tasarruf açısından çok önemli. Konular özelinde çalışacak ofislerin kurulması da atılacak kararlı adımların göstergesi. 

AB İLE İLİŞKİLERDE HIZLANMA VAR

ABD’nin tavrı sonrasında Avrupa Birliği Türkiye’ye destek mesajları yayınladı. AB ile ilişkilerimizin yumuşadığını söylemek doğru olur mu? 

Avrupa Birliği birkaç şeyi gördü Amerika’nın tavrı sadece Türkiye’ye yönelik bir tavır değil. NAFTA’nın ortadan kaldırılması, Meksika’ya sarfettiği cümleler, Çin’le ilişkileri... Avrupa bunun dönüp kendi üzerine de gelebileceğini farketti. Bu bir yakınlaşma doğurdu. Türkiye AB ilişkileri bir süredir zayıf gidiyordu. Burada bir hızlanma hem ihtiyaçtı, hem başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız Amerika’daki temaslarından sonra Almanya’ya geçecek. Ve orada biz de Alman firmalarıyla bir görüşme yapacağız. Devamında Almanya’dan 80 kişilik bir grubun da Türkiye’ye gelmesi söz konusu. Bunun da hazırlıkları sürüyor.

"Şu anda canımız yanıyor, canımız sıkkın. Ama can sıkkınlığıyla moral bozukluğunu birbirine karıştırmamak lazım." 

TABLO PEMBE DEĞİL AMA KÖTÜ DE DEĞİL

Olumsuz senaryolar da telaffuz ediliyor. Sizin beklentileriniz nasıl?

Banka hesaplarının dondurulacağı, sermayeye kısıtlama getirileceği konuşuldu. Bunun kesinlikle olmayacağına dair net açıklamalar yapıldı. Bankacılık sektörüyle ilgili senaryolar var. Türkiye’nin kısa vadeli borçların çevirilmesinde sorun görünmüyor. Önümüzdeki 2 ayda sendikasyonlar var. 400 milyar doların hepsi ekim kasımda yenilenecekmiş gibi bir tablo çiziliyor. Bunun gerçekle ilgisi yok. Sadece 30 milyar dolar gibi bir rakam var. O da 2 ay içinde değil. Gerçekçi olalım sendikasyonları yenilerken eskisi gibi bir talep olmayacak. Ama sıfır da olmayacak. Tablomuz pembe değil ama o kadar kötü de değil.

"Küçülme yönündeki tedbirlerin doğru olmadığını düşünüyoruz. Şu ana kadar da özel sektör bu yöne gitmedi."

"ABD’yle ticari ilişkiler hâlâ çözülebilir durumda. 2 tane üründeki vergi dünyanın sonu değildir. Bunlar telafi edilir." 

BİLEK GÜREŞİNİN HAMLELERİ... 

Amerika önemli bir pazarımızdı. Negatif bir sürece girdik. Ne olacak? 

Her zaman ülkelerin ilişkilerinde gelgitler olmuştur. Şu anda Amerika’yla da ilişkilerimizin en gergin olduğu dönemi yaşamıyoruz. Büyükelçimiz hala Washington’da görevini sürdürüyor. Geçen yıl Türkiye’nin Amerika’yla ilişkileri çok mükemmel miydi, değildi. Ama Amerika’yla dış ticaretimiz yüzde 32 artış gösterdi. Demek ki ticari ilişkiler çözülebilir durumda. 2 tane üründeki vergi dünyanın sonu değildir. Bu sadece karşılıklı bilek güreşinin bir hamlesidir. Çelik ve alüminyumla ilgili vergilerin getirdiği kayıp ne diye bakarsak, telafi edilebilir olduğunu görüyoruz. 1.2 milyar dolarlık hacim 160 milyar dolarlık ihracatın içinde çok da büyük kayıp sayılmaz 

"Geçen yıl da Amerika’yla ilişkilerimiz mükemmel değildi ama dış ticaretimiz %32 artış gösterdi."