1
AKŞAM-PINAR IŞIK ARDOR
Yeni Başkan’a Ankara’nın sorunlarını, seçimleri, seçimlerde aday olup olmayacağını ve gündeme gelen bazı iddiaları sordum. Tuna, ben Ankara’nın dert babasıyım derken farklı partiye oy vermiş vatandaşlara ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tuna, ilçeler arasında farklı muamele yaparsam bu bana yakışmaz. Çankaya’daki vatandaşlarımız ilçe belediye başkanını tercih ederken farklı bir partiden seçti diye ben orada yaşayan insanları cezalandırabilir miyim? Dedi.
Siz Büyükşehir’e Başkan olduktan sonra neler değişti? Melih Gökçek döneminde yapılmış olan birden çok materyalleri kaldırdınız. Siz bazı materyalleri kaldırınca bunlar mesaj olarak değerlendirildi bir kesimde. Öyle miydi gerçekten?
“HERKES ANLAYABİLDİĞİ KADAR ANLAM VERİR”
Hem yanlış anlaşılmaya hem de bu materyalleri kutsallaştırmaya gerek yok. Söz edilen dinozorsa o Anka Park’ın bir parçası. Oradaki bazı materyalleri o meydanda vatandaşa göstererek Anka Park bittiği zaman içeride böyle şeyler olacak düşüncesiyle konulmuş muhtemelen. Biz onu kaldırmadık yerine koyduk. Bu fıskiyeyle ilgili de aslında hiç öyle bir düşüncemiz yoktu ama Sayın Bakanlarımızın ziyaretleri sırasında araç trafiği, korumalar vs. yoğun olduğu için araç trafiğinde bir sıkışıklık oldu. Ben de gayri ihtiyari ‘bunu kaldırın da manevralar olsun ’dedim. Binanın önü şimdi rahat. Arabaların manevra yapmalarına imkân var. Onun dışında başka türlü anlam vermenin faydası da yok ama illa anlam vermek istiyorum diyorsanız herkes istediği anlamı verebilir. Kasıtlı bir şey olmadığı için kimsenin kızmasına gerek yok. Herkes anlayabildiği kadar anlam verebilir ona da saygı duyuyorum.
Siz, Melih Gökçek döneminde alınan yeni mezar yapımı kararını iptal ettiniz. Buna twitter üzerinden eski Başkan tepki gösterdi. Bu kararınızda kararlı mısınız?
“MELİH BEY’LE HERHANGİ BİR POLEMİĞİ DOĞRU BULMAM”
Ben Melih Bey’le herhangi bir polemiği doğru bulmam. Uygulamaları halk değerlendirir. O hadiseyle ilgili durum şudur; Karşıyaka mezarlığından bağımsız olarak arada büyük bir caddenin geçtiği ve İvedik Köyü içerisinde hazineye ait bir alan var yaklaşık yüz dönümlük. Karşıyaka mezarlığına bitişik değil ayrı bir durum. Köylüler dediler ki ‘bizim zaten bütün arazilerimiz Karşıyaka Mezarlığına gitti bu bizim köyümüzün bir parçası ve burada mezarlık yapılmasını istemiyoruz’. Biz de baktık ki mezarlık açılması yüz dönümde çok fazla bir fayda sağlamayacak. Orada yaşayan insanlara rağmen böyle bir işin doğru olmayacağını düşündük orayı mezarlık olmaktan çıkardık. Sonra ne istiyorsunuz dedik. Bize satsın ev yapalım dediler. Dedik ki size satamaz açık ilan yapar burada herkes gelir isteyen alır o zaman dediler yabancı girmesin, konut olmasın. Ne olsun? Yeşil alana çevir desen o da doğru değil. Makul bir şey yapalım, okul yapalım mı dedim. Tamam, özel okul yeri olur dediler. Hadisenin aslı bu.
Kanal Ankara projesi için gelişmeler neler? Kanal İstanbul’la benzer bir şeyden mi bahsediyoruz? Bu proje neden gerekli?
Kanal Ankara ile Kanal İstanbul arasında sudan başka bir benzerlik yok. Kanal İstanbul’un yapılması zorunlu bir durum. Kanal Ankara, rekreasyon maksatlı bir durum. Ortada da bir su hareketi olacak.
Ankara'nın beklediği havaalanı metrosuyla ilgili çalışmalar hangi seviyede?
Onunla ilgili Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız sözünü verdi ve projeleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Projeler tamamlanır tamamlanmaz inşaat ihalesi gerçekleşecek.
O konuda tarih var mı?
“HAVAALANI METROSU İÇİN TARİH VERMEK DOĞRU DEĞİL”
Proje çalışmalarında tarih vermenin çok faydalı olduğunu düşünmüyorum. Proje işi hassas bir iş. Türkiye’de maalesef proje kısmına çok itibar edilmiyor. Yeni projenin ne kadar önemli olduğunu vatandaşlarımız yeni yeni idrak ediyor. Bütün detaylar incelenmeli, bütün sorunlar öngörülüp çözümlerin üretilmesi gerekir. O sebeple proje aşamasında olduğu için süre vermek doğru değil.
Sizce Ankara’nın yapısı nasıl? Bozuldu mu? Sizin daha önce bir rant eleştiriniz olmuş ve ‘yüksek binalarla şehri boğmamak gerekiyor. Buna dönüşüm denmez, felaketin habercisidir’ demiştiniz. Bu anlamda nasıl adımlar atılıyor?
“2-3 EMSALLE BİRİLERİNE RANT SAĞLAMA DEVRİ BİTTİ”
Kişiye özel rant artışı öldü artık. Mesela hastanelerin, okulların emsal ihtiyaçları olabiliyor. Bunlara bizim cevap vermemiz gerekiyor. Kentsel dönüşümlerde makul emsal olmalı ki bütün kitleleri harekete geçirsin ve de sağlıklı bir şey olsun. Neticede sıfır beş ya da sıfır otuz emsallik bir yere iki üç emsal verip de orada birilerine rant sağlama devri bitti.
Çok yapılmış mı kişilere rant sağlama?
“ÖLMÜŞE ÇARE YOK, YOĞUN BAKIMDAKİLERİ TEDAVİ ETMEK LAZIM”
Ben nereden nereye geldi, hangi yüksek binanın kaç emsalden kaça gittiğini bilmiyorum. Araştırmam lazım. Belediyemizin kayıtlarında vardır ama artık onlarla uğraşmanın bir faydası yok ki. Ölmüşe ne yapabiliriz? Bizim çabamız şu anda yapabileceklerimiz için. Mezara, morga girmemiş yoğun bakımdakileri tedavi edip taburcu etmek bizim yapmamız gereken iş.
Mezara da girmiş olsa kentsel dönüşümle düzeltilemez mi bu durum?
“ÇUKURAMBAR İÇİN ARTIK SADECE DUA EDİLİR!”
Bakın yüksek bina elbette yapılır. İster elli ister yüz katlı bina yap ama onun yeri, konumu, ulaşımı, alt yapısı, çevresi, sosyal donatıları, yeşil alanları vs. düşünülerek yapılır ve de orada neticede yaşanabilir bir durum olur. Fakat benim örnek verdiğim Çukurambar mesela yaşanabilir durum olmaktan çıkacak. 5-10 sene sonra oradaki ofislerin taşınma ihtimalini yüksek görüyorum. Niye? Yollar kifayetsiz, otopark sıkıntısı var, hala devam eden inşaatlar var. Evet, binanın altına otopark yapılmış ama yeterli mi? Çukurambar çok güzel. Peki, oraya müşteri belediye otobüsüyle mi gelecek? Oraya gelecek müşteri arabasıyla gelecek çünkü hitap ettiği kesim o. Peki, o insanlar heyetlerle arabalarla gelince nereye koyacak arabayı? Taşınacaklar mecbur olarak.
Bir şey yapılamaz mı Çukurambar için?
Dua edilir!
Ankara başkentimiz ve gözbebeğimiz ama turizm kenti değil. Bu maksatlı mı? Yani misyonu o değil de diyebilirsiniz belki.
“ANKA PARK’A ÇOK CİDDİ YATIRIM YAPILMIŞ, DEVAM EDECEK”
Anka Park turizm düşüncesiyle yapılmış çünkü Ankara’ya turist gelsin, geldiği zamanda ticarete, esnafa bir katkısı olsun. Turistler Disneyland’a gidiyor gibi Ankara’ya gelsin düşüncesiyle başlamış mevzu şu an devam ediyor. Ciddi anlamda yatırım yapılmış bir proje devam edecek.
Siz Anka Park’ın turist getireceği düşüncesinde misiniz?
Onu gelecek gösterecek ama başlangıç düşüncesi bu şekilde. Şimdi Ankara’ya turizm dediğiniz zaman Ankara’nın tarihi malum, denizi de malum yok.
Deniz yok diyorsunuz ama Eskişehir’de de deniz yok ama cazibe merkezine döndü. Hatta yapay plaj bile var. Ankara’da da neden olmasın
Eskişehir’de ciddi anlamda bir öğrenci potansiyeli var onların aileleri gelince turist oluyor zaten. Kanal Ankara’da önemli olacak. Ankara’mızın bir Hacı Bayram bölgesi, Ulus tarihi bölgesi, kalesi var Ankara’nın tarihi yerleri buralar.
Mesela çok önemli Anıtkabir’i var. O da başka bir anlamda turist getiriyor.
“ANITKABİR TURİZM İÇİN DEĞERLENDİRİLEMEZ, MANEVİ YÖNÜ VAR”
O ayrı. Ankara’da hiç bir şey olmasa bile onun için gelip ziyaret etmek isteyenler var. Anıtkabir ayrı bir potansiyel. Orası turizm olarak değerlendirilemez. Oranın başka bir manası, başka boyutları var onun manevi yönü var. Atatürk’e olan sevgisinden, saygısından dolayı orayı ziyaret etmek isteyenler başka bir boyut yani. Tarihi, Ulus’taki bu düzenlemeler proje çalışmaları ve faaliyetler Hacı Bayram bölgesi ve kaledeki çalışmalar devam ediyor. Ben milletvekiliyken başlamıştı çalışmalar ve 2005’ten bugüne kadar belli aşamalarda gidiyor. Bunun şöyle zorlukları oluyor. Mahkemeler, kamulaştırma davaları vs. bunların hepsi zaman alıyor. Bundan dolayı gecikmeler yaşandı. Ankara’nın tarihi bölgesindeki çalışmalar tamamlandığında Ankara’ya gelen turist buraları gezmek isteyecek. Etnografya müzesi var cazibeyi artırır. Yani Ankara’nın tarihi bölgesi yoksa Ankara’ya gelen turiste Batıkent’i mi, Çay yolunu mu gezdireceğiz tarihi bir şeyimizin olması lazım.
Ankara logosu karışıklığı var. Ankara’nın imajı için bir çalışma yapılacak mı? Kedi var, keçi var, Hitit var.
“HIÇ YORMA KENDİNİ BUNLARLA”
Hiç bunlara gerek yok ki. Ankara’yı nasıl tanımak istiyorsan gelir, gezer görürsün. Hiç yorma kendini bunlarla. Hiç birinden vazgeçmedik. Kedimiz, keçimiz var Hitit’imiz var hepsi bir bütün. Ankara’da 5,5 milyon vatandaşımız yaşıyor. Ankaralısı, Anadolu’nun birçok vilayetinden gelen vatandaşlarımız, yabancı misyonlar var. Herkesin kendine göre Ankara’yı beğendiği bir nokta vardır.
Ankara’nın su sorunu bir dönem çok tartışılmıştı şimdi ki durum nedir? Kızılırmak üzerinde halen tartışmalar var mı?
“KIZILIRMAK SUYUNUN PSİKOLOJİK ETKİSİ OLABİLİR AMA SUYUN SAĞLIK AÇISINDAN HİÇBİR SIKINTISI YOK “
Kızılırmak suyunun psikolojik etkisi olabilir ama bu suyun sağlık açısından hiçbir sıkıntısı yok. Bunlar arıtma tesisine gelip arıtılıyor ve şebekeye ondan sonra veriliyor. Ancak tat meselesi var ki o da izafi. Birisi kadayıfı seviyor diğeri sütlacı. Bir defa içme ve kullanma suyu açısından Ankara’mızda su problemi yok niye yok bir defa barajlarımızdaki su seviyesi azaldığı zaman işte Kızılırmak’tan su takviyesi yapıyoruz.
Bu sene beklenen yağışlar olmadı. O sebeple Kızılırmak’tan su takviyesi yapılacak mı?
İnşallah olmayacak. Ayrıca biz Kızılırmak suyunun Ankara’ya getirilmesinden çok memnun değiliz niye çünkü masraflı iş. Aylık 20-25 milyon elektrik parası veriyoruz o yüzden gerekli olduğu zaman o suyu alıyoruz. Gerede projemiz var ve oradan su gelecek. İnşallah yılsonuna kadar da o proje tamamlanacak. Gerede’den su da geldikten sonra Ankara’nın barajlarındaki suyla Ankara’nın içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmış olacak.
Şimdi size acayip bir iddia soracağım. Kızılırmak suyunun çoğunlukla Dikmen’e verildiği yönündeki iddialar için ne dersiniz?
Mümkün değil. Bunu yapabilmen için ayrı bir arıtma tesisi kuracaksın, ayrı bir şebeke hattı döşeyeceksin yani aklın mantığın alacağı bir iş değil.
Son dönemlerde duyuyoruz ki CHP’li belediyelerin olduğu semtlere Dikmen, Çankaya gibi semtlere ekstra hizmet götürüyormuşsunuz? Bilerek mi böyle bir adım atıyorsunuz. Seçimler malum yolda.
“FARKLI BİR PARTİYE OY ATTI DİYE ORADA YAŞAYANLARI CEZALANDIRABİLİR MİYİM?
Şimdi ben artış eksiliş anlamam. Bütün ilçelere eşit, adaletli davranmak benim görevimdir. Çankaya’daki vatandaş da benim vatandaşım. Keçiören’deki de, Etimesgut’taki de. Ben onların her türlü ihtiyaçlarını belediyecilik anlamında karşılamak zorundayım. Bunlar arasında farklı muamele yaparsam yanlış olur. Bu bana yakışmaz. Dolayısıyla Çankaya’daki vatandaşlarımız ilçe belediye başkanını tercih ederken farklı bir partiden seçti diye ben orada yaşayan insanları cezalandırabilir miyim? Öyle bir şey olabilir mi? O bize yakışmaz. Bizim zaten partimizin adı nedir. Adalet ve Kalkınma. Biz adaletli olmazsak kalkınmamızı sağlayamayız.
“ÇANKAYA’YA FARKLI MUAMELE YAPMAK BİZİM KITABIMIZDA YOK”
Ak Parti’nin 2002’deki oy oranı neydi? Yüzde 34 küsur. Şimdi geldi 50’ye. Kendi kendine gelmedi bu. Sayın Cumhurbaşkanımızın adaletli davranması, ilkeli duruşu, popülizm yapmaması. Vatandaş sevdi. Yarın vatandaşımız sandığa gittiği zaman tercihini illa o partiye bu partiye verecek diye bir şeyi yok. Bizim seçmenimizin sağduyusu çok yüksektir. Verdiği kararlar ortada. 99 seçiminde Büyükşehir Belediye Başkanı, Meclis üyesi, muhtar ve il genel meclis üyesi ve milletvekili seçimi. 6 tane pusula kullanıldı. Hepsinde de farklı farklı yerlere oy verdi. Ve 99 seçimlerinde rahmetli Ecevit yüzde 21 küsur oy aldı. Birinci parti oldu. 2002 seçimlerinde yüzde 1,5 oy aldı.
“VATANDAŞ SANDIKTA ÖYLE BİR KARAR VERİR Kİ DERSİNİ ALIRSIN”.
Vatandaş yeri geldiğinde cezalandırır. Vatandaş bakar bu adam ne yapıyor? Sahtekâr mı, hırsız mı, popülist mi, hiç ses etmez. Sandığa gittiğinde öyle bir karar verir ki, herkes zaten dersini alır. Dolayısıyla biz bütün ilçelerimizin, bütün vatandaşlarımıza eşit hizmet götürmek zorundayız. Millete eziyet etmek farklı muamele yapmak bizim kitabımızda yok.
Peki, o zaman seçimlere doğru gelelim. Partiler, İstanbul, Ankara ve büyükşehirler için ciddi hazırlık içerisinde. Yerel seçimler çok kritik. Siz aday mısınız? Başka isimler konuşulup tartışılıyor. Bunlardan rahatsız mısınız? Sizin görev değişikliğinizde metal yorgunluklardan, anketlerden söz edilmişti. Anket çalışması şu an yapılıyor mu? Sizin için halk ne diyor?
“ADAY OLUNMAZ, ADAY GÖSTERİLİR”
“YARIN HADİ GİDİYORSUN SEN NİĞDE’YE DESELER, PEKİ DERİZ.”
Halk ne diyor onu en iyi halk bilir. Benim hiç bir rahatsız halim yok. Benim hiçbir hesabım kitabım olmadı, olmaz da. Aday olunmaz, aday gösterilir. Görev istenmez, görev verilir. Sincan’a belediye başkanı adayı olduğum zaman da aday olayım diye bir müracaatım yoktu. Genel başkanımız ve partimizin çeşitli organları nasıl bir görev verirse bana düşen o görevi yapmak. 2009 yılında Sincan’a aday ol dediler. Peki, dedik gittik çalıştık. 2014 yılı geldi devam edeceksin dediler. Sonra bu hadiseler gündeme geldi. Buraya geleceksiniz dediler, peki dedik. Yarın hadi gidiyorsun sen Niğde’ye peki deriz. Ben hayatım boyunca bana verilen işi en iyi şekilde yapmaya gayret gösteren bir insanım. Dolayısıyla bana şu an böyle bir iş tebliğ edildi. Elimden gelen her türlü gayreti gösteririm. Ondan sonra ne görev verilirse biz onu yaparız.
Siz milletvekilliği de yaptınız. Hangisi vekillik mi belediye başkanlığı mı?
“BEN ANKARA’NIN DERT BABASIYIM”
Ayran mı, çay mı? Hepsinin kendine göre ayrı bir tadı var. Belediyede her kesimle muhatap olma durumun var. Kız kaçıran, ayakkabısını kaybeden her türlü vatandaş gelip belediye başkanına derdini anlatabilmeli. Ben bu beldenin dert babasıyım.
Siz park yerlerini 1 saat ücretsiz yaptınız. Bu uygulamanız nasıl sonuç verdi? Tepki aldınız mı? Amatör müzisyenlere daha önce yasak gelmişti siz onlara izin verdiniz. Toplumsal durumlarda farklı adımlar atıyorsunuz.
“VATANDAŞA RAĞMEN FARKLI BİR ŞEY YAPAMAYIZ”
Vatandaşa rağmen farklı bir şey yapmanın bir anlamı yok. Bizim işimiz vatandaşın daha rahat daha huzurlu bir hayat sürmesine yardımcı olmak. Bunun için alt yapı, üst yapı, sosyo kültürel faaliyetlerde yanlarında olmamız lazım. Vatandaşın çoğunluğunun bir talebi varsa bunun için çalışma yapmak lazım. Park için amacımız trafiği rahatlatmaktı. Yollara park etmeyi engellemek adına. İkinci isteğimizde otopark alışkanlığını yaygınlaştırmaktı.
Amatör müzisyenler daha önce yasaklılardı siz yasağı kaldırdınız. Neden?
“AMATÖR MÜZİSYENLER TALEP ETTİ, KABUL ETTİK”
Metrolarda gençlerimiz söylüyor, vatandaşta memnun oluyordu. Onların talepleri oldu bizden. Yapmalarının ne mahsuru var ki?
Mesela tuvaletleri de ücretsiz yaptınız. Orada soru şu. Ücretli olunca hijyen konusuna dikkat edilir ama ücretsiz olunca bakımsız olur gibi bir durum olmaz sanırım.
“SİZ EVE GELEN MİSAFİRİNİZDEN TUVALETTEN ÜCRET MI ALIYORSUNUZ?”
Evet, terminaller, metrolar da ücretsiz yapıldı vatandaşa hizmet için. Başıboş bırakmıyoruz ki. Oradaki personelin ücretlerini biz karşılayacağız. Siz havaalanlarında tuvaletleri ücretli mi kullanıyorsunuz? Siz eve gelen misafirinizden ücret mi alıyorsunuz? Şimdi vatandaş terminale gelmiş vatandaşımız bizim misafirimiz değil mi?
Tuvaletler ücretsiz, otoparklar 1 saat ücretsiz, halk ekmeğe zam yok. Tüm bunların masrafı nasıl karşılanacak?
“VATANDAŞA HİZMET İÇİN BELEDİYE HARCAMALARIMIZI KISTIK”
Elbette ki otobüsleri 24 saat hizmet verir hale çıkarttığımızda bunun bir maliyeti oldu, bu yıl için otobüs fiyatlarında bir artış olmayacağını açıkladık, Halk ekmeğin fiyatını artırmayacağımızı söyledik. Bunlar toplumun temel ihtiyaçları. Tüm bunları yaparken belediye harcamalarından fedakârlık yapmamız gerekiyor. Lüks olduğunu düşündüğümüz harcamalarımızı kıstık ve kısacağız. Bunlara gereksiz demiyorum. Pastanede güzel bir pastayla kahve zevkle içilir, yenilir ama ilk önce karını doyurmak lazımdır. Biz belediye olarak fedakârlık yapmalıyız.
Kızılay Meydanı trafiğe kapatılacak mı?
“KIZILAY’IN TRAFİĞE KAPATILMASI PEK MÜMKÜN DEĞİL”.
Kızılay Meydanın trafiğe kapatılması şu aşamada pek mümkün görünmüyor. Çünkü Ankara’nın ulaşım planlaması yapılırken bu düşünülmemiş. Şehrin ana arterleri buradan geçiyor maalesef. Bir şehri planlarken ileriye dönük planlanması lazım. Aslında yöneticilerin esas görevi orta ve uzun vadede oluşabilecek ihtiyaçları problemleri öngörüp çözmesi. Yoksa çöp toplamak, kaldırım-asfalt yapmak bunlar ben olmasam da olur zaten. Vatandaşta seni bu konuda uyarır ama orta ve uzun vadede planları vatandaş yapamaz da, göremez de proje üretmesi de beklenemez.
“TRENDLER GÖZ ÖNÜNE ALINMAZSA DÜKKÂNI KAPATIRSIN”
Nükleer santrallerle ilgili olarak ülkemizin gelecekte enerji ihtiyacına cevap verecek sistemlerin kurulmasını düşünmek yöneticinin görevi. Ulaşım keza öyle. Gelişen şartlar takip edilmez, trendler göz önüne alınmazsa dükkânı kapatırsın. İşte tüm bunlar ışığında Kızılay’da da bu planlama yapılırken maalesef nüfusun artış hızı düşünülmemiş.
Sizce Ankara’nın en önemli ihtiyacı nedir?
“ŞU ANDA UĞRAŞTIĞIM İŞ RAYLI SİSTEMLERİN YAYGINLAŞTIRILMASI”.
Ankara’nın ulaşım ihtiyacı önemli. Bununla ilgili olarak şu anda uğraştığım raylı sistemlerin yaygınlaştırılması. Bunun yaygınlaşması gerekiyor. O zaman ulaşımda ciddi bir rahatlama söz konusu olacak. Bunun yanında yeni açılması gereken yollarda var. Bununla ilgili Sayın Başbakan ve Bakanımıza bu konuyu arz ettim. Sağ olsunlar onlarda uygun gördüler. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor. Kısa süre içinde neticelenince Sayın Başbakanımız açıklama yapar. Şimdi çok çalışma var ama onları burada tek tek anlatmayayım. Mesela Ankara’nın bütün köylerinin yolu tamamlanacak ama asıl olan Ankara’nın geleceğini içeren projeler.