'Maslak'ı 'Unicornlar diyarı' yapacağız'

İTÜ ARI Teknokent, global unicornları Maslak’taki kampüsüne çekmek için kolları sıvadı. Tunçalp, “Dünya Unicornlar Listesi’ndeki firmalarla Türkiye’de Ar-Ge, merkezi açmaları için görüşüyoruz'' dedi.

Şenay BÜYÜKKÖŞDERE

İTÜ ARI Teknokent için Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon üssü demek yanlış olmaz. Teknoloji firmalarına ve girişimcilere teknoloji geliştirmeleri ve bu teknolojileri ticarileştirmeleri için evsahipliği yapıyor. Fikri olana yatırımcı, projesi olana imkan sunuyor. İTÜ’nün Maslak’taki kampüsünden çıkıp, dünyaya açılan, global devlerin kadrajına girerek başarı öyküsü yazan onlarca start up var. İTÜ Arıkent’in CEO’su Doç. Dr. Deniz Tunçalp ise dünya çapıda bir teknoloji kampüsü olmanın  hem içeride teknoloji geliştirmeyi hem de dışarıdan global firmaları çekmeyi gerektirdiğini söylüyor. Bunun için de Arıkent’te bir süredir çalışmalara başlanmış. Dünya unicornlar listesine yoğunlaştıklarını söyleyen Tunçalp, “Bu firmalarla Türkiye’de Ar-Ge, mühendislik merkezi açmaları için görüşüyoruz. Buradaki 3-4 firmayla önemli bir aşamaya geldik" diyor. 

Türkiye'nin gündemi yoğun. Sizin  gündeminizde neler var? 

Burada üniversiteye araştırmaya, ar-geye dayalı bir, ürün tasarım, yazılım, donanım gündemi var. Bu anlamda ‘dünyayla nasıl rekabet ederiz, dünya pazarlarına nasıl ulaşırız’ diye kafa yoran bir ekosistem var. Bu gündemden de çok memnunuz. Bir teknolojiyle ya da bir pazarla uğraşıyorsa, aynı konuyla ilgilenen başka firmalar buluyor.  

Kaç firma var içeride, dolu musunuz… Yeni firmalara yer var mı? 

Şu an 10 binamız, 140 bin metrekare ofis alanımız ve 300 firmamız var. Ama tabii biz sadece burada kiracımız olan firmaları değil, tüm Türkiye’den teknoloji üreten firmaları destek veriyoruz. İTÜ Arıkent 2001’de kurulmuş. Ve uzun süredir dolu. Ama biz Mevlana gibiyiz, ‘Eğer iyi, iddialı bir teknoloji projeniz varsa, dünyayla aşık atmaya niyetiniz, cesaretiniz varsa gelin, kapımız açık’ diyoruz. İçeride yer bulmak bizim derdimiz. 

Kimler çıktı bugüne kadar buradan? 

Sayısız firma var. Yakın zamanda Microsoft’un satın aldığı Citus Data buradan çıktı mesela. Şu anda dünyanın en önemli birkaç telefon markasından birinin çip tasarımı burada yapılıyor.  

Peki hedefi nedir İTÜ Arıkent’in? 

Global bir cazibe merkezi olmak istiyoruz. Dünyada teknoloji denince akla gelen belli başlı üsler vardır. Amerika’da Research Triangle, Güney Fransa’da Sophia Antipolis, Hollanda’da Eindhoven gibi… Kurumlar, bireyler, yatırımcılar dünyada bir teknolojiyi ararken buralara bakarlar. Biz de İTÜ Arıkent’i dünya çapında bilinen bir teknoloji üssü haline getirmek stiyoruz. Yatırımcılar “Bir de İTÜ’ye bakalım” desinler istiyoruz. Dünya çapında işler yapan girişimciler çıkaran bir teknoloji ekosistemi yaratmak istiyoruz. Aslında çok da uzak değiliz bu hedefe. Tabii bunun için sadece içeriden teknoloji çıkarmak yetmez. İstanbul global cazibe merkezi olacaksa hem kendi start up’larına sahip çıkmalı hem de yurtdışından firmaların gelmeyi arzu ettiği bir yatırım ortamı haline gelmeli. 

"Fikrin ürüne dönüşmesine destek olurken girişimcilere mini bir MBA de yaptırıyoruz. 300’den fazla da gönüllü mentörümüz var."

3-4 FİRMAYLA ÖNEMLİ MESAFE KATETTİK

Siz ne yapıyorsunuz bunun için? 

Bir süredir global unicornları çalışıyoruz. ‘Bu firmaların teknoloji merkezlerini çekebilir miyiz’ diye bakıyoruz. Dünya Unicornlar Listesi’ndeki 3-4 firmayla önemli bir aşamaya geldik. 3-4 tanesiyle deneyim kazandıktan sonra dünyadaki yüzlerce unicorn’a doğru yelken açabiliriz. 

Önce yetenekli iş gücüne bakıyorlar

Unicornlar ne arıyorlar peki gelmek için? 

Önce yetenekli iş gücü ve onların mutlu çalışacağı ortamlar arıyorlar. Sadece vergi avantajı yabancıyı çekmeye yetmiyor. İTÜ iyi eğitilmiş insan gücünde kesinlikle avantajlı. Burada sayısız mühendislik bölümü var. Bu bölümlerin hepsi Amerika’dan akreditasyona sahip. Diplomaların dünyada denkliği var.  Firmalar burayı görünce ‘ben aradığım mühendisi bu kampüsten bulurum’ diyor. 

SADECE FİKRİ OLANLAR DA GELEBİLİR

Nasıl destekleriniz var? 

8 yıl önce, girişimcilere nasıl ihtiyaç duydukları her şeyi bir arada sunabiliriz’ diye yola çıkarak Çekirdek’i kurduk. Fikrini belirli bir prototip aşamasına getirmiş girişimcilere onu ete kemiğe büründürmesi, müşterisini, yatırımcısını bulması için her türlü ihtiyacını karşılayacak bir mekanizma var. Geçen yıl 620 start up’a destek olduk. 

Ortada hiçbir şey yok, sadece fikir varsa da destek oluyor musunuz? 

Hiçbir şeyi yok sadece fikri olabilir. TÜBİTAK’ın bireysel genç girişimcilere protatipleme desteği veren BİGG’in aracı kuruluşlarından birisiyiz. O başvuruları alıp, ete kemiği büründürüp TÜBTAK’a gönderiyoruz. 

PARAYI 300'E KATLAYAN 'MELEK' VAR

Türiye’de start up’lara yatırım konusunda farkındalık nasıl? 

Devlet bu konuda üstüne düşeni yapıyor. Dünyadaki en ileri teşvik mekanizmaları Türkiye’de. Fakat özel sektör için aynı şeyi söyleyemem. Mesela Avrupa Yatırım Bankası Türkiye’de fon kurmak istiyor. Fakat bir o kadar da içeriden fon konulması şartını koşuyor. Ancak ne yazık ki içeride o para bulunamıyor. Oysa artık parayı büyütmenin yolu teknolojiden geçiyor. Parasını 2-3 yılda yüzlerce katına çıkaran melek yatırımcılar var. Eskiden bir iş yapıyorsanız o size bir ömür gidiyordu, hatta çocuğunuza bırakıyordunuz. Şimdi ise teknolojinin hızlı gelişmesiyle bir sürü iş çöp oluyor. Onun için aile şirketleri, Anadolu kaplanları mutlaka yeni teknolojilere el vermeli ve bu zenginlikten pay alıp işini sonraki kuşaklara taşımalı. 

Boyner, ABD'de ararken İstanbul Maslak’ta buldu

Çekirdek’ten bugüne kadar nasıl başarı hikayeleri çıktı? 

İlk aklıma gelenlerden biri 2017’de 1 milyon dolar yatırım alan sosyal medya uygulaması Scoutium. Mahalle takımındaki futbolcu cüzi bir parayla sisteme dahil olabiliyor. Büyük kulüpler de buradan oyuncuları görüyor. Scoutium İngiltere'de ciddi rakamlara ulaştı. 

Başka örnekler var mı? 

Bunsar var. Mesela kolyenizi beğendim, fotoğrafını çekip yüklüyorum. Ve ürünü nerede bulabileceğimi görüyorum. Cem Boyner ‘Bu teknolojiyi San Francisco’da ararken Maslak’ta bulduk' demişti.