1
AKŞAM-PINAR IŞIK ARDOR
Reza Zarrab’ın, işbirliğini kabul edip “kamu tanığı” olmasıyla birlikte “Hakan Atilla” davası olan skandallar silsilesi şeklinde devam eden bir davayla karşı karşıyayız. Bu dava nereye evrilir ve ABD’nin planı ne sizce?
"BU DAVAYI ALTTAN BİRİLERİ KARŞILIYOR"
Biz düşünce kuruluşu olduğumuz için ve konu yargıda olduğu için tamamen içinde değiliz ama tartışmaları yakından takip ediyoruz. Bu dava FETÖ’nün de karıştığı bir davaya geçmeye başladı. O anlamda herkes şaşkınlık içinde. Bu süreç nereye gider onu göreceğiz ama ilişkileri ciddi şekilde etkileyecek. Yargı süreci Amerika’da çok farklı işlediği için kimsenin müdahale etme yetkisi yok ama işin çok tuhaf tarafı alttan birileri bunu ciddi şekilde kaşıyor. New York Times’ın Türkçe tweet atması gibi
Bu tweet nedir gerçekten? Tam karşılığını nasıl özetlersiniz? ABD’de ki derin bir güç Türkiye için çalışıyor.
"NEW YORK TİMES'IN TÜRKÇE TWEETİNİN KARŞILIĞI TÜRKİYE NEFRETİ"
O tweetin karşılığı Türkiye nefreti. Evet, sadece bu dava için söylemiyorum New York Times’te Türkiye’nin lehine hiçbir yazı bulamazsınız.
-NT ile FETÖ elebaşıcısı arasında bir bağlantı var mı?
"TÜRKİYE'DE HER ALANDA DARBE OLMASI İÇİN SİSTEMATİK ŞEKİLDE ÇALIŞIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son ziyaretinde Gülen’in NT’de yazısı çıktı. Gülen’in pr(halkla ilişkiler) kanalları, anti Türk grupları ve anti Amerikan medyasının ortak çıkarlarıyla bir birlikteliği var ve Türkiye’de her alanda darbe olması için sistematik şekilde çalışıyorlar.
“ENTERESAN SENARYO VAR”
Türkiye’de yeni bir kriz oluşması için bir ortam hazırlanmaya çalışıyor. Ama bu yargı süreci olduğu için ne şekilde sonuçlanır, nereye gider bilmiyoruz. Türkiye’de açıklamasını yaptı. Alınan deliller ne kadar gerçek burası önemli. Bu delillerin Türk Adalet Bakanlığı aracılığıyla gitmesi gerekiyordu gidecekse eğer. Enteresan bir senaryo var ama nereye gideceğini bilmiyoruz.
- jürinin incelemesine sunulan isim listesi başka bir skandala kapı açtı. Jüri üyelerine Can Dündar, Fetuhlah Gülen soruluyor, tanıyor musunuz diye. Alakası nedir?
"ŞEHİT ANLAMINDA O FETÖ'CÜ POLİSİN GÖSTERİLMESİNİ TARTIŞABİLİRİZ"
Jüri üyeleri öğretmen, düz memur, işçi gibi kişilerden seçiliyor. Sadece mesleklerini biliyoruz kim olduklarını bilmiyoruz. Amerikan vatandaşıysanız mahkeme diyor ki seni jüri olarak gösteriyorum. Eğer işte saatleri uyuyorsa gitmek zorundasınız. O süreçte jüriye Gülen’i veya Dündar’ı tanıyıp tanımadıklarını sormaları objektiflik anlamında olabilir. Türkiye ile bağın var mı? Çünkü bazı isimleri jüriden çıkarmak gerekiyor. Yargı süreci daha farklı işlediği için bence onun altında çok bir şey aramamak lazım ama şahit anlamında o FETÖ’cü polisin gösterilmesini tartışabiliriz.
CHP eski Milletvekili Aykan Erdemir ve Osman Zeki Canıtez isimli şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Bu isimler FETÖ’yle irtibatlı ama aynı zamanda bu davada tanıklar. Bu kabul edilir bir durum mu?
"FETÖ'CÜLER BU DAVAYI DİKKATLİ İZLİYOR, PROMOSYONU YAPIYOR"
O tanıklarla ilgili bir şey söyleyemem konu daha çok taze ama genel olarak bu davaya bakan FETÖ’yle bağlantısı olan eski yargıcın Türkiye’ye Gülen kurumları aracılığıyla gelmesi veya şu andaki delillerin Türkiye’den ABD’ye nasıl gittiğiyle ilgili güçlü söylemler başladı Türkiye’de. Soruşturmalar arttıkça işin detayları çıkıyor. Şu anda ABD’ye kaçan FETÖ’cüler ve kurumları bu davayı o kadar dikkatli inceleyip reklamını ve promosyonunu yapıyor ki; bu da gösteriyor ki Gülen bu davayla Türkiye’de kaos yaratılsın anlamında bir beklenti içinde. Bu beklentiyi Amerikan medyasındaki yaptıkları kampanyalar, sosyal medyadaki güçlü tutumlarıyla görüyorsunuz.
-FETÖ elebaşıcısının bir takım adımları var ve FETÖ hala Amerika’da çok çok aktif ve hatta kamuoyunu yanına almış bir güç olarak görüyoruz. Bu Türkiye açısından tehlike bitmedi demek mi?
"MARK HALL'UN BELGESELİ ÇOK ÖNEMLİ" ?
Yurt dışında Gülen’in varlığı bir gerçek ve ana bahçesi de Amerika ve çok güçlü bir sisteme sahip. Charter okulları 700 milyon doların üzerinde gelir getiriyor FETÖ’ye yıllık olarak. 150’nin üzerinde okul var. Bu okullardan sağladığı kaynakları Türkiye aleyhine şu anda kullanıyor. Gülen okullarının en fazla olduğu yer Teksas. Teksaslı ünlü film direktörü Mark Hall bu okulların nasıl usulsüzce Amerikan sistemine girip kullanmasına ilişkin belgesel yaptı. Amerikalılar bunu seyredince çok ciddi şekilde etkileniyorlar. ‘Killing Ed’ belgeseli çok güçlü. Bizde bu belgeseli yaymaya çalışıyoruz. Mark Hall ocak’ta Türkiye’ye gelecek.
Neden yapıyor bunu?
Mark Hall eğitim sistemi bilen birisi ve radikal Gülen grubuna diyor ki; ‘başka bir ülkeden geldin ve yolsuzlukla para kullanıyorsun hem de benim vergilerimle.’ Buna karşıyım diyor
-FETÖ’nün finans kaynağı o okullar. Peki, başka gelir kapısı da var mı?
Türkiye’den ABD’ye kaçan FETÖ’cülerin getirdiği maddi kaynaklar şu anda ABD’ye transfer olmuş durumda. Bir de ABD’de bir Gülen diasporası oluştu yani bizim gibi Türk diasporası dışında ayrı bir Türk diasporası var.
-Kim var bu FETÖ diasporasında?
Bakın biz kongreye gidiyoruz ve Türkiye’nin milli konularını, davalarını anlatıyoruz onlar da anlatıyorlar ya da Türkiye ile ilgili tanıtımlar yapıyorlar ama aynı zamanda hainliklerine de devam ediyorlar hem de Türkiye’nin tanıtımını yaptığını söyleyerek. Mesela California Belediye Meclisi’nde Türk festivali yapıyorlar hala utanmadan Türkiye’nin tanıtımını yapıyorlar, senato ziyaretleri devam ediyor. Zaten ayrı bir lobi firması da kurdular. Washington Strategy Group adında.
-Biz Gülenciyiz diyorlar mı? Siz tanıyor musunuz o isimleri?
"FETÖ HER EYALETTE TÜRK DERNEĞİ KURDU VE ALGI OLUŞTURUYOR"
- Kaçıp gidenlerden mi kuruldu bu dernekler?
FETÖ başının 99’dan beri yani ABD’ye geldiğinden beri oluşturduğu zaten dernek, kurumlar var. Bu kurumların hali hazırda yerleri var ve kaçanlar da onların içine girdi daha aktifleştiler. Ama eskiden de mesela Sözde Ermeni soykırımı konusunda hiç desteklemiyorlardı Türkiye’yi hatta bazı Ermeni senatosunu destekleyen senatörlere programlar yaptılar yani o zaman bile Türklükleri sorgulanıyordu.
-Nasıl propaganda yaptıklarını merak ediyorum. Sanırım kendilerine göre ‘darbeyi onlar yapmadı’
Amerikan kamuoyu hala Gülen’in darbenin arkasında olduğu inancında değil. Amerikan resmi makamları 80 koli Türkiye’nin yolladığı kanıt belgeleri hala yeterli bulmuyor.
-Ne yapmamızı bekliyorlar? Şehitlerimiz, gazilerimiz var.
"ABD BİR HUKUK DEVLETİYLE ANLAŞMAYA İSTİNADEN GÜLEN'İ TUTUKLAYIN"
Daha ciddi ispat istiyorlar kendilerine göre. Hukuki sürece baktığımızda hala bir yere gelinmiş değil. Biz Amerika tarafıyla konuştuğumuzda söylüyoruz bu adam hala bu kadar güçlü ve Türk-Amerikan ilişkilerini zedeliyor. Onlar bize Amerika hukuk devleti Türkiye beklemeli diyor. Sabredin bekleyin. Şimdi biz de şunu söylemeye başladık. 1979’da anlaşılan ve 1981’de imzalanan suçluların geri iadesi anlaşması var Türkiye- Amerika arasında. İki ülkeden birisi şüpheli olarak birisini söylediği zaman en azından tutuklanması gerekir çünkü böyle bir madde var. O zaman ABD bir hukuk devletiyse o zaman yapılan anlaşmaya istinaden Gülen’i tutuklayın. Bu konuda da fazla bir hareket yok.
-Türkiye- ABD ilişkileri gayet gergin. Vize krizimiz var, YPG ve silah işimiz var. Ve Türkiye’nin ABD’den istediği FETÖ elebaşıcısı var. Gülen’in iadesi şuan tıkanıklık yaşıyor diyebilir miyiz?
"ANA SORUN TRUMP'I ENGELLEYENLER"
Evet. Amerika Gülen’i iade etme konusunda samimi adımlar atmıyor. İki ülke arasında bir güven sorunu var. PYD’den dolayı var, vize krizi var ve Gülen zaten başından beri sıkıntıydı. Hukuki anlamda ilerlemiyor süreç. Obama’nın göstermediği gerçekçi adımları belki Trump atabilir umudu vardı ama Pentagon’un son açıklamasında da gördük ki; bu zor.
Trump geldiğinden beri iç politikadaki savaşı ve mücadelesinden dolayı ne Türkiye ne dış politikada doğru dürüst bir hâkimiyet elde etmiş değil. O anlamda Trump’ın gündeminde ne Gülen ne PYD var. Trump şu anda Amerika’da içsel sorunlarından dolayı dışa daha açılmış değil. Türkiye’nin beklentilerini karşılayamadı henüz. Esas ana sorun Trump’u engelleyenler. Trump’a çok ciddi saldırı var yani Trump nefes alamıyor Amerika’da.
Türkiye, YPG’ye silah verilmemesi konusunda ABD’yi yıllardır uyarıyor. En son geldiğimiz nokta Trump’ın YPG’ye silah verilmeyeceğini vurgulaması bunun saçma olduğunu, bu saçmalığa son verilmesi gerektiğini söylemesi oldu. Ancak Pentagon’dan gelen açıklama SDG’ye destek verecekleri yönünde. Bize derin Amerika’yı anlatır mısınız? Trump gider mi?
“TRUMP İÇİN İKİNCİ DÖNEM ZOR”
Trump bence dört yılı tamamlar ama nefes aldırtmadan tamamlayacak. İkinci dört yıl bence zor. Derin devletten ziyade Pentagon’un bu PYD/ YPG konusunda ciddi bir ağırlığı var. Türkiye Obama’yı çok sert eleştirdi ama esas ana kaynak askeriyeden bilhassa central command merkezi Kürtlerle çok yakın olup onları kullanmak istiyor.
"PENTAGON'UN AĞIRLIĞI ŞU ANDA ÇOK GÜÇLÜ"
Bir Amerikalı komutana sordum bu konuları. Aynen şöyle dedi: ‘Beyaz Saray’a gideceğim, taksi çağırıyorum. Taksi şoförünün kim olduğu, etnik geçmişi, ne yaptığı beni ilgilendirmez. Önemli olan beni Beyaz Saray’a götürmesi’ diyor yani hedefe. Açık açık biz Kürtleri kullanıyoruz, kullanmaya devam edeceğiz, işimize de bu geliyor tarzında bir hava var. Pentagon’un ağırlığı şu anda çok güçlü. Trump’un çevresinde de askeri kökenliler çok. Bu da Pentagon’u daha da güçlendirdi.
"MCGRUK PYD/YPG'NİN PROMOSYONUNU WASHİNGTON'DA YAPIYOR"
Aynı zamanda Obama döneminden kalan IŞİD’le mücadele koordinasyon temsilcisi Brett Mcgurk PYD/YPG’nin promosyonunu Washington’da yapıyor. Trump’ın hala içeride liderlik sağlayamamasından dolayı hala Obama dönemindeki PYD’yi destekleyen unsur ve kişiler devam ediyor.
-Trump gücünü sağlayabilirse Türkiye’nin isteklerini yapabilecek biri mi?
"KÜRT LOBİSİ ÇOK GÜÇLÜ WASHİNGTON'DA"
Trump iş adamı ve aklı başında. Somut olarak Türkiye Cumhurbaşkanı’na dediği gibi ‘evet biz niye bunları destekliyoruz’ şeklindeki çıkışı var ama Pentagon’un gücünün daha fazla etkisinden dolayı Trump’ın sözleri havada kaldı. Bu durum devam edecek gibi çünkü Kürt lobisi çok güçlü Washington’da ve Türkiye’nin maalesef sıkıntıları devam ediyor lobi ve tanıtım anlamında.
-Türkiye Ortadoğu’nun laik ve güçlü ülkesi neden Türkiye dururken Ortadoğu’da YPG gibi SDG gibi bazı gruplar üzerinden destek alarak mücadeleler yapılıyor da Türkiye’yle yol alınmıyor?
İşte bunları biz de söylüyoruz. 70’in üzerinde DEAŞ’la mücadele koordinasyon konseyi ülkesi var. NATO’da buna eklendi üç dört ay önce yani düşünün 70 tane ülke bir tane terör örgütüyle mücadele edemiyor. Her ülke beş yüz asker verse Suriye ile Irak’ı temizlerler. Orada dönen farklı bir oyun var. Bunu çok açık Türkiye önerdi. ‘Türk ordusu yardıma hazır biz girip temizleyelim’ dedi. Onlar Kürtlerle bu işi yapmaya devam ediyorlar.
-Trump’ın Ortadoğu politikasında Trump mı Pentagon mu kazanır?
"ABD'NİN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ SEKİZ AY DAHA ATANMAYABİLİR"
Pentagon kazanır dediğim gibi daha güçlü. Dış politikada Trump kendi yönetimini kuramadığı için şu anda Amerikan Dışişleri Bakanlığında üst düzeyde 15-20 tane yöneticiyi atayamadılar. Ellinin üzerinde büyükelçi ataması yapılamadı. Yani şu anda Ankara’da Amerikan büyükelçisi yok ve atanması beklenmiyor yani bu altı ay sekiz ay daha fazla da sürebilir. Sonuçta Pentagon ne derse o olmaya devam edecek.
-Peki, ne yapmak gerekiyor? Biz diasporayı nasıl kuracağız? Türkiye kendisini nasıl anlatacak?
“Türk Genelkurmayının Washington’da planlı bir diyalog sistemi kurması gerekiyor”
Türkiye’nin daha ciddi pr( halkla ilişkiler) ve lobi firmalarıyla çalışması ve belirli sonuçları beklemesi gerekiyor. Takip çok önemli. Profesyonel bir ekip olması gerekir. Bakın Başbakanımızın gelmesi çok olumlu bir etki yaptı. Türkiye’den Amerika’ya milletvekili veya üst düzey temsilci sayısı çok az. Muhatap bulma konusunda bazen sıkıntı yaşanıyor. Bu geliş gidişlerin artması gerekiyor. Askeri anlamda Pentagon ne kadar güçlüyse Türk ordusu da NATO’nun ikinci en büyük askeri ordusu. Bence Genelkurmayın spesifik bir ekip kurup Pentagon’la daha ciddi bir iletişimde olması gerekiyor. Askeriyenin daha ciddi şekilde Washington’da planlı bir diyalog sistemi kurması gerekiyor. Türk Genelkurmayının daha ciddi şekilde konuyu anlatması gerekiyor. Washington’da aktif olması gerekiyor. Washington’da daha hiçbir Genelkurmay Başkanı gelip konuşmadı.
-Siz Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar’ı davet ettiniz mi?
Etmedim. İlker Başbuğ’u etmiştik ve o da FETÖ mağduru general. Çok etki yaptı. İlker Paşa’nın Gülen’i anlatması PYD konusunu anlatması Washington’da farklı bir hava yarattı. Aynı şekilde Ahmet Zeki Üçok, İsmail Hakkı Pekin gibi Ergenekon döneminde yatan FETÖ mağdurlarının olması farklı bir ortam yarattı. O nedenle FETÖ komplosuna maruz kalmış kişilerin gelmesi önemli ve bunun artması gerekiyor. Çünkü Amerika diyor ki AK Partili değil ama FETÖ mağduru.
-Daha mı kuvvetli etki oluyor?
Evet. Etkisi büyük oluyor. Diyorlar ki; bu AK Parti’nin oyunu değil Türkiye’nin yüzde 90’ı CHP ve MHP’de darbeyi kınadı.
- Türkiye’de tutuklu bulunan Amerikalı rahip Andrew Brunson ve Amerikan temsilciliklerinin iki Türk çalışanı ve ABD vize krizi. Son durum ne?
Vize krizi devam ediyor. Eğitim, ticaret, turizm gibi sektörlerde Türkiye’den birçok kişi gidemiyor ABD’ye. Sn. Başbakanın rakamlarıyla söyleyeyim. 400 kişiden sadece 40 kişiye veriliyor bir haftada vize. Yüzde on yani. O anlamda kriz devam ediyor. Türkiye’nin bazı beklentileri var, ABD’nin beklentileri var. İki tarafta yargı sürecinin devam ettiğini söylediği için hiçbir yere gitmiyor şuan.
Türkiye Amerika için ne ifade ediyor? Rusya’yla S-400 anlaşması ve yine Rusya ve İran’la yakınlaşma ABD tarafından rahatsız edici mi bulunuyor?
"AMERİKA'NIN TÜRKİYE'Yİ ELEŞTİRMEYE HAKKI YOK"
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson açıklama yaptı ve dedi ki; "İran ve Rusya, batı toplumlarının sağlayabileceği ekonomik ve siyasi faydaları Türk toplumuna sunamaz." yani ‘bize daha yakın olmanızı bekliyoruz’ dedi başka bir deyimle rahatsızlıklarını belirtti. Türkiye’de S- 400 konusunda çok haklı çünkü Türkiye Amerika’dan almak istiyordu savunma füzelerini ama sen kongrede bloklarsan alternatife bakacaksın. Bunu bugün Rusya sunuyorsa bu anlamda Amerika’nın Türkiye’yi eleştirme hakkı yok.
-Sadece S-400 değil Rusya’yla ilerleyen ilişkiler nasıl karşılık buluyor sizce?
“Türkiye İran yakınlaşmasını kullanacak çok ciddi bir Anti-Türk grubu var”
Asıl tepki Rusya’yla yakınlaşan Türkiye’ye değil, İran’la yakınlaşan Türkiye’ye tepki gelecek İsrail lobisinden dolayı. Türkiye ile İran’ın yakınlaşması Washington’da ciddi etkiler yaratmaya başladı. Trump’ın da zaten İran’a karşı tavrı net. Türkiye ile ipleri daha da koparabilirler. Türkiye İran yakınlaşmasını kullanacak çok ciddi bir Anti-Türk grubu var.
-Kim bunlar?
Gülen, Kürt, Yahudi grupları
-Avrupa’da kullanılan ya da yaratılmaya çalışılan ‘Erdoğan fobisi’ ABD’de de var mı?
Diaspora dediğim gibi belirli gruplar önderliğindeki gruplar ve Amerikan medyası da buna çanak tutarak Cumhurbaşkanına karşı Washington’da faaliyetler, algılar oluşturdular. Bir fobi yarattılar.
-Sn. Erdoğan’ın kendi kararlarını kendisi veren, bölgede lider pozisyonunda olması mı rahatsızlık veriyor? ABD’yi dinlemeyen bir lider.
“Milli projeler, milli teknoloji, milli araba RAHATSIZLIK YARATTI”
Dinlemeyen lider konumu, Türkiye’nin artık doğuya kaydığı yani Amerika yerine Rusya, İran. Milli projeler, milli teknoloji, milli araba. Yeni bir dünya düzeni var ve Türkiye güçlü bir ülke. 700 yıllık bir imparatorluk yaşamış bir ülke ayakta kalmış ve kendi ayakları üzerinde durarak güçleniyor. Cumhurbaşkanı da bu prensiple kendi güçleriyle ayakta duran bir ülke modeli veriyor. Amerika veya bazı batı ülkeleri bundan rahatsız oluyorlar. Bunu da çok açık net görüyoruz.
-Şunu anlamakta zorluk çekiyorum. Türkiye’de bir darbe girişimi yaşandı ve Gülen Türkiye’de nefret edilen bir figür haline dönüştü. Nasıl olurda Amerika 80 milyonun bu duygusunu bir kenara atabiliyor?
“FETÖ konusunda aleyhte program yapan ve o oranda saldırıya maruz kalmış bir kuruluşuz.”
Türkiye’nin ciddi pr( halkla ilişkiler) sorunu var. Amerika’daki bazı Türk kurumları iş dernekleri herkes elinin taşın altına koyması gerekiyor. Biz Turkish Heritage Organisation olarak iki üç yıldır aktif FETÖ konusunda en çok aleyhte program yapan ve o oranda saldırıya maruz kalmış bir kuruluşuz.
-Tehdit alıyor musunuz? Korkuyor musunuz?
Korkmuyoruz ama tehdit anlamında e maillerle, karalamalarla yaptığımız programlara çağırdığımız Amerikalı konuşmacıların tehdit edilmesiyle uğraşıyoruz. Gazeteye bir şey yapmak istiyoruz engelleniyor veya Amerikalı yazsın diyoruz Amerikalıya diyor ki New York Times; bu çok olumlu ben bunu yayınlayamam. Bu tarzda ciddi bir karalama propagandası var.
-Diğer güçlü gazetelerde de bu mümkün mü?
“Amerikan medyasının birçoğu FETÖ lideri Gülen tarafında”.
Mümkün. Sadece New York Times’la sınırlamamak lazım genel Amerikan medyasının birçoğu FETÖ lideri Gülen tarafında. Türkiye’nin yaptığı bir eksiklik daha var. İstanbul ağırlıklı olarak yabancı birçok muhabir var. Bunlarla sistematik olarak oturup konuşmak lazım. Anlatalım kendimizi. Biz Amerikalılara diyoruz bizim gibi ilişkileri tamir etmeye çalışan kurumlar mı yoksa zedeleyip tamamen ipleri koparmayı çalışan grupları mı dinlemeyi tercih ediyorsunuz? Elbette sizinle çalışmak istiyoruz Türkiye’yi kaybetmek istemiyoruz diyorlar ama sahada farklı şekilde oluyor. Mesela Amerika’da Türkiye’nin 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapması takdirle karşılanıyor. Biz kurum olarak Amerikan kongresinde, üniversitelerde Türkiye’nin mültecilere yaptığı yardımları işliyoruz ama mülteci konusunda Türkiye kendisini çok anlatmış değil.
-Onu da mı anlatamadık?
Ciddi şekilde tanıtımı yapılamadı. Peki, siz ne yapıyorsunuz dersiniz belki. Biz kurum olarak Türkiye’nin olumlu imajı için paneller, konferanslar yaparak Türkiye’nin bu hassasiyetini belirtmeye çalışıyoruz. Washington’da bir sistem oturttuk. Kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye’den gelen devlet büyüklerine programlar yaparak Amerikalı diğer düşünce kuruluşu liderleriyle bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bize karşı ataklar, saldırılar olsa da yapıyoruz. Yeterli mi, değil. Biz de destek bekliyoruz.