Kuzu: Enis Berberoğlu konuşursa Kemal bey deşifre olur

CHP’nin yürüyüşü, Berberoğlu’nun tutukluluğu , kontrollü darbe söylemleri, FETÖ’nün siyasi yapılanması, ölüm oruçları ve seçimler. AK Parti İstanbul Milletvekili, Anayasa Profesörü Burhan Kuzu AKŞAM Gazetesi’nden Pınar Işık Ardor’a konuştuk.

1

CHP’nin yürüyüşü ve üzerindeki tartışmalar. Bu tarz bir eylem Türkiye için ilk. Ne gibi sonuçları olur sizce? Bu yürüyüş siyasetin akışını değiştirebilir diyenlerde var. Bu yürüyüşü FETÖ destekliyor diyenlerde?

“BERBEROĞLU KONUŞURSA KEMAL BEY DEŞİFRE OLUR”

Kemal Bey’in yürüyüşü kendini sokağa atma gibi bir şey. Bu yürüyüş önceden planlanan bir yürüyüş. Berberoğlu’nun bu cezayı alacaklarını kendileri biliyorlardı. Hatta bir rivayete göre de Kemal Bey, aslında o evrakları Zaman Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’dan aldı ve getirip onu “Enis Bey bu işi sen bilirsin bu iş gazetecilik işidir bu işi sen yap” dediği yönünde. Onun da Can Dündar’a bunu verdiği şeklinde bir rivayet var. Berberoğlu öfke ile konuşursa Kemal Bey ortaya çıkar bu durum endişesiyle kendini ortaya attı. Ankara yolundan İstanbul’a yürüyüşe geçti, can havliyle. Tabi bu bir iddia.

-Enis Berberoğlu konuşmasın diye mi yürüyor?

“MUAZZAM BİR AYAK OYUNU OYNADI”

Onu bastırmaya yönelik bir hareket olarak düşünülüyor. Berberoğlu’nun kumpasa geldim şeklinde ifadeleri olduğu söyleniyor. Ayrıca Kemal Bey’in ifadeleri var daha önce ben zaten bu kaseti dinledim, gördüm, baktım gibi ifadeler. Bunlar bu iddiayı doğrular nitelikte. Sonuç nereye varır bilemem. CHP’nin yürüyüşünün bunun yanında başka bir hedefi de parti içindeki farklı görüşleri ve her seçimden sonra istenen Olağanüstü Kongre taleplerini yatıştırmaya yönelik. Muhalifler birleşmek durumunda kaldılar. Bu da Kemal Bey’in rakiplerine oynadığı muazzam bir ayak oyunu. Onun dışında arkasında FETÖ’mü var bu kesin. Bu arada orayla bağlantılı başka bir konu 15 Temmuz’un yaklaşıyor olması. 15 Temmuz’a yakın bir tarihte bitecek bu yürüyüş öyle hesaplanıyor.

-Bilerek mi 15 Temmuz’a yakın bitecek diyorsunuz. Ne olur?

“DÜNYADA BU SUÇUN AFFI YOK”

Bir karışıklık çıkarabilir miyiz, dikkatleri buraya çekebilir miyiz şeklinde bir durum. Yıllardan beri o kadar çok değişik kesimlere haksızlık yapıldı ki; başörtüsü meselesi, imam hatip kat sayısı, şahsen benim 28 Şubat’ta 12 sene profesörlüğüm verilmedi mesela. O zaman hiç adalet diye bir yürüyüş görmedik bunlardan. İnandırıcı değil. Adaletle yürüyecek bir kişi kendinden olmayanlar için yürüyebiliyorsa anlamı olur. Enis Berberoğlu’na yapılan nedir bilemem dosyaya bakmak lazım. Ama suçlama çok ağır bir defa bu suç var ise bu ceza alınır yani. Sen devlet sırrını ifşa edeceksin. Dünyanın hiçbir ülkesi bunu affetmez. Enis Berberoğlu sanki muhalif milletvekili  gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu işin rengi böyle değil. Hedef Türkiye’yi DEAŞ’a yardım ediyor konumuna sokup uluslararası ceza divanında yargılatmak. Hâlbuki bizim DEAŞ ile mücadelemiz ortada. Fırat Kalkan’ının hedefi belli.  Sadece Türkiye verdi gerçek mücadeleyi. PYD ile beraber Amerika orada Rakka’ya gidiş yapıyor. Zaten kaçıyor DEAŞ. Danışıklı onlar. Biz DEAŞ’ı Avrupa’dan çok çok önce terör örgütü olarak saydık.

Sn.Kılıçdaroğlu’nun bir iddiası oldu Adalet Bakanı sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Berberoğlu’nu tutuklama kararı öncesi hazırlık yapıldığı duyumu aldık” dedi. Ne dersiniz?

“KENDİ BİLİYORDU, HAZIRLANDI, SOKAĞA DÖKÜLDÜ”

Otelden yer mi ayırtıyorsun? Memleketin cezaevi belli, bu tür suçlar için gidilecek yer de belli. Bana sorarsan tam aksine kendi biliyordu. Hazırlığı yaptı, sokağa döküldü. Adalet Bakanının başka işi yok da gidecek bununla uğraşacak. Sanki rezervasyon yaptırıyor. Mantığa ters. Asıl kendisi çok daha yakından biliyordu. Planlı, projeli ve 15 Temmuz’a ayarlanacak şekilde yola döküldüler.

Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Mahkemesi iki tane karar verdi ve henüz süreç bitmemiştir bize gelmeyin dedi. Kemal Bey bu kararlara cinnet geçirdi. Kemal Bey temelinde diyet ödüyor. Çünkü oraya getiren Kemal Bey’i FETÖ. Belki bilmediğimiz yeni kasetler de var. Bu sıcaklarda sokakta yürümek kolay değil. Günde 20 km gitmek kolay değil.

Bu yürüyüşe başka partilerin katılması, bayrak kullanılmaması “Hayır” cephesi izlenimi veriyor. Bunun 2019 seçimlerine etkisi ne olur sizce?

“GERİLİMİ DEVAM ETTİRECEK”

2019’a kadar ne kadar Tayyip Bey ve Ak Parti düşmanı var Türkiye’de bunları aynı kapta toplamak istiyor ve bu gerilimi bu devam ettirecek. Bunu bitirip başkasına başlayacak. Yani Türkiye’de huzur bırakmamak adına ne lazımsa sürekli yollarda olacak.

PKK’nın çok açık desteği var. HDP ‘de işin içine girdi. İşin rengi şekilleniyor bence. Kemal Bey sadece kin ve nefretle bir Tayyip Bey düşmanlığı ve kompleks içerisinde saldırıya geçmiş vaziyette.

Kemal Bey’in yürüyüşünü Gandi’ye benzetiyorlar. Gandi tarihi bir adam. Hindistan’ın bağımsızlığı için ömrünü vermiş. Kemal bey ile mukayese Gandi’ye büyük haksızlık. Gandi tuz yürüyüşü yaptı o kadar yolu tuz üzerinde yürüdü hem de yalın ayak. Kemal bey gibi Amerikan ayakkabılarıyla değil. Yazdım bana kızdılar

Sizde Amerikan malı telefondan yazıyorsunuz dediler

Başka şansım var mıydı? Hangisini alsam gâvur üretimi ama Türk ayakkabısı çok. Türk malı vardı da kullanmadık mı? Yani sonuçta bu tarihi yanlışı düzeltelim Gandi’nin kemikleri sızlar.

Provokasyonlara karşı önlem almaya çalışıyorlar sanırım ancak İstanbul’a yaklaştıkça gerginlik artabilir mi?

“BİRİ YANGINI ÇIKARTIR SÖNDÜREMEZSİN”

Önlemi devlet alıyor onlar ne önlemi alacaklar. Oradan bir tanesi çıkıp da bilmediğim herhangi bir şey yapsa fiili durum nereden farkına varacaklar? Biz bunu Gezi’de gördük. Bir çadırın yakılması nitekim o çadırla ilgili olarak emniyet müdürü içeride yatıyor. FETÖ bu işin içinde. FETÖ bunu da bir yere çekebilir. Bilemezsin ki nereye götürtüp ne yapacağını? Dolayısıyla Kemal Bey’i aşar o kontrol. Biri yangını çıkarır söndüremezsin.

Ekim 2013’te FETÖ lideri Gülen'in, gazetelerde yayımlattığı teşekkür mesajı tartışması devam ediyor. Gülen’in hastalığı Dumanlı’nın kişileri arayıp geçmiş olsun diyen sözleri ve Sn. Kılıçdaroğlu’nun iddiaları

“BUGÜN OLSA İLK KEMAL BEY GEÇMİŞ OLSUN DER”

Biz FETÖ ile alakalı olan meselelerde bir şey dediğimiz zaman eski fotoğraflarımızı ve sözlerimizi ortaya döküyorsunuz. Bu doğru inkâr etmiyoruz ki. Ama diyorum ki biz tanımadan bu alçaklarla beraber olduk siz bu alçaklarla tanıyarak beraber oluyorsunuz. Bugün FETÖ ile CHP sarmaş dolaş ve siyasi ayağının başında geliyor CHP. Kemal Bey’in iki danışmanı Bylock’tan içeride. Seçimde beraber liste kurdular. Eğer bugün hastalanmış olsaydı Gülen ilk geçmiş olsun diyen Kemal Bey olurdu. Buradan bir yerde varması mümkün değil. Kaldı ki bu bilgileri sana kim veriyor.

Fetö’nun sosyal medya timi  ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’ nden çıktı. Korkunç geliyor kulağa. Artık temizlendi diyebilir misiniz?

“SUİKAST TARZI OLAYLAR OLABİLİR”

Ahtapot gibi bunlar ve tam bir ur gibi. FETÖ’nün girmediği delik, sızmadığı yer kalmamış. Kanser gibi dağılmışlar. Ana gövdeler alındı ama metastaz yaptıysa bir yerden tekrar nüfuz edebilir. Tehlike bazında milleti korkutmaya gerek yok. Bunların 15 Temmuz’un bir benzerini yapalım ihtimalini sıfır görüyorum ama suikast tarzı olaylar olabilir.

15 Temmuz’un yıldönümüne kısa bir süre kaldı. Bu arada FETÖ lideri yeni bir kitap çıkarttı sanırım. FETÖ neyin peşindedir sizce?

“KOSKOCA GENERAL SÜMÜKLÜ ADAMLA”

Onun işareti bitmez. Mesela bayramlıklarınızı hazırlayın dedi herkes bayramlık yaptırmış evlerinde duruyor şu anda. Her sabah kalkıyor Peygamberimizle görüşüyor bunlara selam gönderiyor sabretsinler çıkacaklar diyor tövbe çarpılacağız yani. İnsanın aklını kiraya verdiği zaman demek ki tablo bu oluyor.  Sen düşünebiliyor musun kocaman bir general orada sümüklü bir adamın yanında şak diye selam duruyor. Buna akıl fikir erer mi?

FETÖ’nün siyasi ayağı tartışması bitmeyecek gibi görünüyor

Siyasi ayağının ana gövdesi CHP. FETÖ’den sonra onlar oldu. Allah da biliyor kul da biliyor. Sebebi ille de FETÖ’nün yanında yer almak değil AK Parti’yi düşürmek. Biz baş edemedik belki bunlar baş eder diye bakıyorlar. Onun için seçimlerde beraber çalışıyorlar birlikte hareket ediyorlar. CHP’nin siyasi ayağı bakımından olan bazı örnekler vereyim.1-7 Şubat 2012’de Mit krizinden bir hafta önce CHP lideri “Yargıda cemaat kadrolaşması var diyemem” diyor. Biz 4500 hâkim, savcı atılmış hala da bitmemiş diyoruz. Gezi militanları için “onlar bir diktatöre ders verdiler, diz çöktürdüler” diyor. Özgürlük hareketiymiş onu da FETÖ yaptı biliyorsun. 5 Aralık 2013 yani 17-25 darbe girişiminden 12 gün önce Kemal Bey diyor ki; yakında öyle şeyler açıklanacak ki Erdoğan ülkeyi terk edecek diyor. Nereden biliyorsun sen bunları? 25 Aralık 2015’te Kılıçdaroğlu’nun ifadesi Fethulah Gülen ile ilgili olarak diyor ki; mazlumun yanında oluruz. Mazlum dediği 15 Temmuz vahşetini yaptı.

LİDERİN DEDİĞİ LAFA BAK

 AK Parti içinde de elbette bunlardan vardı. 1 Kasım’da ben o listeler yapılırken bizzat işin içindeyim listenin yapılması sırasında bulundum. Çok dikkat edildi. FETÖ’den aman biri sızmasın diye kılı kırk yardılar kaç yere sordular. O sporcu biliyorsun temizledik. Kendiliğinden istifa edenler oldu. Teşkilatlarda olanları il ilçe bazında olanlar da ihbar üzerine ayıklandı. Kemal Bey’e kalırsa referandum sürecindeki iddiası 150 tane AK Parti’de milletvekili ByLock kullanıyor dedi.  Buna kim inanır şimdi. Bir liderin dediği lafa bakın.

BİZDE NE GÜZEL DEDİK

1960’a kadar gider bu iş. Yakından bildiğim süreçtir bu. Hizmet hareketi dediler ve Türkiye’de devletin yapamadığını adam yurt dışında yapıyor. Gidiyor bakıyorsun Atatürk’ün posterini asmış, İstiklal Marşı’nı söylüyor, Rus çocuklar bayrak dalgalandırıyor. Ne güzel diyorsun. Çok yere gittik. Benim kızgınlığım o gün giden değil bugün yanında yer alan. CHP Genel Başkanı gibi.

Ecevit mesela Hoca Efendi iyi adamdır yurt dışında bizi temsil ediyor. Siz tanımıyorsunuz eski Nurcularla alakası yok bunun diyor. Ecevit’e bir şey demiyorum niye yaptı falan da demiyorum. O gün öyleydi. Arka planını bir an için göremiyor. Devlet, istihbarat görmeliydi o ayrı bir mesele. O ihmali de tüm hükümetlere yıkarak bir kenara koyuyorum. Allah bana bir imkân verse öbür dünyada diyor şefaat imkânı hakkımı Ecevit’e kullanacağım diyor. Bana kullanmıyor Tayyip Bey’e kullanmıyor. Çünkü bunun sağ sol diye bir derdi yok. Onun hedefi 15 Temmuz gibi devleti yıkmak.

Muhalefet tarafı diyor ki; biz çok uyardık ve zamanında destek verenler hiç mi vebal ödemeyecek?

“EY CHP! SEN UYARDIN EVET AMA ŞİMDİ…”

Zaten söylüyoruz bunu inkâr eden yok. Tayyip Bey en büyük mücadeleyi veriyor bugün. Ey CHP 2005-2010’da iki defa sen F tipi yapılanma araştırılsın dedin biz de reddettik, yanlış yaptık, sen doğru yaptın. Şimdi bu alçakları niye tutuyorsun kardeşim soru bu. Ben hatamı kabul ediyorum. Bunların demesi lazım ki; biz zamanında uyardık siz bilmediniz şimdi bu alçaklarla uğraşalım. Ama böyle yapmıyorlar.

-Kontrollü darbe iddiası Sn. Kılıçdaroğlu tarafından ortaya atıldı. Tartışma kapanmıyor. Avrupa’ya da sirayet edecek gibi

“DANIŞIKLI DARBEDE 250 ŞEHİT NASIL OLUR?”

 FETÖ’yü koruyup kollanmada bulunmuş çok önemli bir formül. Kemal Bey’in danışmanı bu ifadeyi kullanmış.  CHP’nin mahareti işte bu. Millet de inşallah bunu görecektir.  Avrupa, Amerika inanmıyor çünkü kendileri yaptılar. Ayrıca senin Muhalefet Partisinin Genel Başkanı olacak zat ve partinin yetkilileri böyle derse elin gâvuru da öyle diyecek zaten. Bu tamamen sulandırma hareketidir. 15 Temmuz’u küçümsemedir. Adama sormazlar mı 250 şehit nasıl olur? Danışıklı bir darbede 2 binden fazla gazimiz nasıl olur

Cemaat dedik başka bir şey çıktı? Türkiye’de başka cemaatler, tarikatlar ya da dernekler konusunda denetim ne kadar önemli?

“DEVLET ÇOK DİKKATLİ OLMALI”

Tarik yol demektir. İslam coğrafyasının bir realitesidir bu. Dünyadan elimi ayağımı çekeyim diye dinimi yaşayayım diyen insanlar buralara giriyorlar. Bunlara niye girdin diyecek durumumuz yok. Ama asıl olan denetim mekanizmasının doğru işlemesi. Devletin bunu kendisi yapmalı. Çözüm bunlara yasak getirmek değil. Ama yanlış olanlar FETÖ’ de olduğu gibi farklı gösterenler olabilir. Saadi Nursi’den gelen bir çizgi var. O rahmetli olunca bunlar dört kola ayrıldı. Üç tanesi kendi halinde uğraşırken bu işi siyasete dökerek başka yola girdi. Halen risk altında ülkeler var. Diğer cemaatler bu noktaya gelir mi gelmez mi bilemem. Devlet çok dikkatli olmalı. Tedbir her zaman elde tutulmalı

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ölüm orucundalar. Aralarında sanatçılar, yönetmenler ve yazarların da bulunduğu isimler bu iki isim için imza attılar. Daha önce de buna benzer bir olay yaşadık. Bu durumu nasıl okuyorsunuz?

“ÖLÜM ORUCUNDAN VAZGEÇSİNLER”

Sivil itaatsizlik yolu kimseye zarar vermeden kamuoyunu rahatsız etmeden yapılan yol ve yöntemler dünyada oluyor. 200 civarı sivil itaatsizlik yöntemi var. Mesela bana on dakikada 102 yumurta atıldı. Perişan oldum ama ben davacı olmadım. Yaptıkları doğru değildi ama. Bir yumurta atarsın ama bu kadar çok riskli bir durumdu. İsviçre’de yaşandı gözü kör oldu yumurta atılan kişinin. Açlık grevi dediğimiz bence belli bir müddet mesaj olarak verilebilir ama bunu devam ettirmek ölümle bitirmek bu doğru yöntem değil. Öldünüz yazık olur neyi çözeceksiniz? Süleyman Soylu’nun Genel Kurulda verdiği bilgiye göre ikisi de terör örgütü üyesi. Bu bilgi önemli. Eğer böyleyse siyasi yapıyor bu olayı. Devleti güç durumda bırakmanın aracı gibi gözüküyor. Tavsiyem bir an önce bu işten vazgeçsinler. Masum yöntemler var ses getirmek istiyorsan onları yaparsın.

Katar meselesi. Körfez ülkeleri 13 maddelik talep listesi öne sürdü. İstekleri arasında Türk askeri üssünün kapatılması da var. Sn. Cumhurbaşkanı bu olamaz dedi. Peki, ne olacak?

İslam dünyasının yüz karası bir olay. 13 maddeyi okudum. Olacak gibi talepler değil. Yıllara dayanan kontrol mekanizması getirmek istiyor. Bunlar kavga ediyor, ABD kazançlı çıkıyor. Türkiye’ye diyorsun askeri üssünü kapat. Peki, adama sormazlar mı ABD’nin orada iki üssü var. ABD’ye niye demiyorsun. Sen eğer yabancı üslere karşıysan ABD’ye de söyle. Ben sana daha yakınım, Müslümanım, beraber namaz kılıyoruz beraber oruç tutuyoruz. Yakınlık dersen ben sana daha fazla yakınım. Dertleri şu. Suud istiyor ki Ortadoğu’nun hâkimi ben olayım. Ben ne dersem o olsun diyor. Katar daha müstakil davranan bir ülke. İran’la Türkiye’yle ilişki kuruyor bunlara sormuyor. Ama Suud’lar Amerika’ya sormadan iş yapamıyorlar ki. Katar Osmanlı’nın yanında duran tek devlettir. Geçmişten gelen dostluk var ve bu da bazı ülkeler içinde kin olarak kaldı.