Dr. Gedikli: Erdoğan dönemi asıl şimdi başlıyor

Erdoğan-Trump görüşmesinden ne çıkacak? PKK’nın elindeki güçlü silahlar Türkiye’yi zora sokar mı? AK Parti kongresinden sonra kabine değişikliği olacak mı? Fetö’nün siyasi ayağına operasyona az bir zaman mı var? Atatürk’e hakaretlerin arkasında ne var? Gündeme ilişkin tüm soruları Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Dr. Bülent Gedikli, Pınar Işık Ardor’a anlattı.

1

PINAR IŞIK ARDOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’ye gidiyor.  Trump’ın ağır silahlar yasa tasarısını onaylamış olmasının ardından nasıl bir görüşme bekliyorsunuz?

“ONAR DAKİKA ARAYLA AÇIKLAMA YAPILIYOR!”

Bu dönemde gerçekten de çok önemli bir görüşme. Türkiye’de her zaman olduğu gibi birileri bunu hemen farklı yönlere çekmek istediler. Hatta böyle bir görüşmeye gerek olmadığına dair bir takım kanaatler bile söyleyenler var. Muhalefetten değişik çevrelerden geliyor böyle görüşler. CHP genel başkan yardımcısı “bu diz çökmektir”  diye bir söz söyledi. Arkasından meşhur bir Rubin var o “gelir ama dönemez” dedi. Amerikan Dış İlişkiler birimininden birisi  “gelse de gelmese de bizim için fark etmez” gibi ifadeler kullandı. Fakat ilginç olan şey onar dakika arayla bu açıklamaların yapılması. Bir seri şeklinde bir zincir şeklinde.

-Arkasında kimler var?

“CHP ALET OLUYOR”

Aynı anda devreye giren bir takım çevreler var. CHP’ de buna resmen alet oluyor aynı dili konuşuyorlar bunlar dışarıdan ve içeriden.

-Kim bunlar?

Genel perspektife koymak istiyorsak küresel finans çevreleri. Küresel sermayenin  devletlere karşı yürüttüğü bir savaş var. Değişik şeyler de  olabilir. CHP’de buna alet oluyor bunu defalarca gördük. Onların diliyle konuşabiliyorlar. Böyle bir durum var. Aslında bütün bu olan bitenler bu ziyaretin ne kadar kritik ne kadar stratejik ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu değersizleştirme çabalarının  hiç bir faydası olmayacak. Bu çok önemli bir görüşmedir. Amerika’nın da Trump’ın da bu görüşmeye çok değer verdiğini biliyoruz. Silah vereceğini açıklaması sanki olayı bir anda farklı bir noktaya çekmiş gibi ama göreceğiz bu görüşmeden Sn. Cumhurbaşkanımız çok güzel haberlerle dönecek. Bunu ifade etmek isterim.

-Nedir o güzel haberler?

“ABD- TÜRKİYE ARASINDA YENİ DÖNEM BAŞLAYACAK”

Amerika, Türkiye’nin devlet  ve müttefik olarak ne kadar önemli olduğunu ve müttefike de biz dost muamelesi yapılması gerektiğini  ortaya koyacak. Amerika ile Türkiye arasında yeni bir dönem başlayacağını düşünüyorum. O kadar önemli bir görüşme olarak görüyorum. Aslına bakarsanız Amerika’nın daha Türkiye politikası falan da yok yani. Burada bir boşluk var.

-Trump politikası oluşmadı mı diyorsunuz?

“ABD’NİN TÜRKİYE POLİTİKASINDA BİR BOŞLUK VAR”

Obama politikasının aynısı devam edecek gibi şeyler söyleniyor bu doğru değil. Şu anda Trump ile beraber Amerika’nın Türkiye ile alakalı  politikaları henüz netleşmemiş. Boşluklar var. İşte o boşluğu dolduracak bu görüşme ve yeni bir ittifak şekli ortaya konacak ve bunun sonuçlarını göreceğiz. Amerika bir terör örgütüne dayanarak var olmayı sürdüremez. Bunları görecekler zaman içinde. Bunun değişik tezahürleri olacak. Amerika askerlerini bölgeye gönderecek. Onlar açısından da müttefik ilişkisi çok çok önemli. Türkiye bölgede son derece güçlü. Ev sahibi biziz. Birileri bölgede var olmak istiyorsa bu Türkiye’den geçer. Türkiye’siz kimse hiç bir şey yapamaz. Bunu ABD’de biliyor bunun üzerine yeni bir politika inşa edilecektir. Bu toplantıyla ortaya konacak. Bu kadar önemli toplantı. Böyle olmasına rağmen de olayı farklı yönlere çekenler var.

-Muhalefet gitmesin tepkimiz ortaya çıksın dedi. Bu tepki verilmeli miydi?

“KÜSTÜM OYNAMIYORUM DENEBİLİR Mİ?”

Öyle bir tepki olabilir mi? Uluslararası siyasette, diplomaside bazı konuları görüşerek çözeceksiniz. Ben küstüm oynamıyorum. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Bu anca CHP kafasıyla olabilir bence. Diplomasiyi siyaseti devreye sokacaksınız. Şöyle bir avantajımız var

o da liderimiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız. Bgüne kadar yapılan görüşmelerde de bunu gördük. Türkiye’nin menfaatlerini ortaya koyup buna uygun da açıklamaları yapan gerektiğinde de masaya yumruğunu vurabilen bir liderimiz var.

-AB’ye çok tepki göstermişti Sn. Erdoğan. Muhalefet, ABD’ye karşı da AB’ye gibi çıkış yapmasını mı bekleniyor?

“AB’YE O TEPKİLERİ VERMEK GEREKİYORDU”

AB ile olan durum farklı gelişti. AB’nin bir karar mekanizması yok. Önemli bir fark bu. AB karar alabilen, dünya siyasetinde var olabilen bir birlik değil. AB’deki devletler kendi başlarına bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Yani Almanya Almanya olarak Fransa Fransa olarak bir şeyler yapıyor.  AB bize karşı son derece hasmane tavır sergiledil.  PKK’ya FETÖ’ye yataklık yapan  ülkeler topluluğu bunlar. Orada o tepkilerin elbette ortaya konması gerekiyordu. Burada Amerika ile çözülebilecek olan ve yeni bir başlangıç anlamına gelebilecek olan bir görüşme olacak bu fark orada.

TSK’dan PKK operasyonlarına ilişkin çarpıcı bir açıklama geldi.  Şırnak’ta  SA-16 hava savunma füzesi bulundu. Türkiye neyin içerisinde? Terörle mücadelede zor günler mi bekliyor bizi? 

“PKK BİTECEK!”

Ben tam tersini düşünüyorum. PKK tasfiye aşamasında olan bir terör örgütü. PKK tasfiye oluyor. PKK’nın bir terör örgütü olduğu Avrupa ülkeleri bile aslında kabul ediyor. Bunu YPG adı altında  Suriye’de farklı bir biçimde ortaya koyma çabaları var. Bu silahlar PKK’nın elinde olsa bile bir varlık göstermesi söz konusu olamaz.

-Bu silahlar nereden gidiyor?

Konuşan devletler yapıyorlar. Güçlü devletler dediğimiz devletlerin yardım ettiği ki bunları zaman zaman bizde ifade ettik. Bunlar açıkça söylendi bu işlerin arkasında hangi devletlerin olduğu da hep söylendi. Ama verseler de durum değişmeyecek.PKK bitecek.

AK Parti olağanüstü kongreye hazırlanıyor. “Efsane geri dönecek”deniliyor. Ne olacak Ak Parti’de? 

“ESAS ERDOĞAN DÖNEMİ ŞİMDİ BAŞLIYOR”

 Esas dönem şimdi başlıyor diyebiliriz. İlk dönemde de son derece başarılı bir icraat ortaya kondu. Engelleme çabalarına rağmen yapılan şeylerdi. 17-25 Aralık, Gezi olayları, 15 Temmuz. Bu 15 yıl içerisinde önemli kritik kavşaklardan geçildi. Ona rağmen de başarılı şeyler yapıldı. Şimdi yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber yeni bir döneme geçilmiş oldu. Vesayetin artık bertaraf edildiği vasilerin olmadığı bir dönem başlıyor. Yeni hükümet sistemi de zaten bize çok önemli avantajlar sağlıyor. Bunlar görülecek şimdi bazıları bunu tam anlayamıyor. Yeni bir hükümet modeline geçtiğimizi  CHP’nin daha algıladığını da düşünmüyorum. Algılasalar 2019 için şuan da başkan adayı aramazlar. Başkan niye arıyorsunuz? aday niye arıyorsunuz? Sistem değişti hala parlamenter sistemin kodları ile düşünüyorlar.

Sn. Erdoğan’ın karşına birini çıkarmak için uğraşmıyorlar mı?

Tamam da o seçilecek kişi cumhurbaşkanı olacak kendi hükümetini kendisi kuracak. CHP ile ne ilgisi var? Hükümet kuracak. Peki CHP Genel Başkanı ne yapacak? Genel başkan olarak orada oturuyor olacak. Bir garip durum  var  yaklaşımlarında. 

-CHP Genel Başkanı mı Cumhurbaşkanı adayı olmalı?

“CHP SİSTEMİ ANLAMADI”

Öyle bir şart da yok ama  çok anlamsız bir çaba içindeler. Yaptıklarının  şu an için bir karşılığı yok. Herhangi bir adayı geçirdiler seçtiler o hükümet kurması gereken bir insan. Şu anda öyle bir girişim içinde bulunmaları aslında bu işin dışında kaldıklarını, sistemin ne getirdiğinin farkında olmadıklarını  gösteriyor. Konuşmalarından hala eski parametrelerle siyaset yapmaya çalıştıkları görülüyor. CHP bu anlamda biraz tarihin dışına düştü. Temmuz güneşi görmüş tereyağı gibi erirler.. Zaten içeride yaşanan kargaşanın  sebebi de bu yaklaşımları. Temel bir şey söyleyeyim. CHP Genel Başkan siyaseti yapıyor.Türkiye siyaseti yapmıyor. Bizim farkımız o. Biz Türkiye siyaseti yapıyoruz. Yeni sistemle beraber   dünya siyasetine geçeceğiz.  

-MHP içerisinde bekleniyordu bu tartışma aslında olmadı. MHP’den ayrılan isimlerin yeni bir parti kurma ihtimali olabilir mi?  

“YENİ PARTİ İHTİYACI YOK”   

Zaman içerisinde göreceğiz ama bir karşılığı olacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin böyle bir ihtiyacı yok.. Böyle bir talep olduğunu da düşünmüyorum. Zaten olsaydı kurarlardı şimdiye kadar. Ama MHP son derece sağ duyulu bir yaklaşım ortaya koydu onu özellikle vurgulamak lazım. Bu da demin söylediğiniz MHP içindeki durumu bertaraf etti.

-AK Parti’ye dönecek olursak Sn. Cumhurbaşkanı kabine değişikliği yok diyor ama kulislerde tartışma tüm hızıyla devam ediyor

“Zamanı geldiğinde görürüz”

AK Parti her zaman vizyonunu yenilemiş bir parti. Kongre ile beraber de yeni bir süreç başlayacak. Burada şahıslar bazında bakmak çok doğru değil. Yeni vizyona uygun  nasıl bir kadro? nasıl bir yapı? olması gerektiğine dair Sayın Cumhurbaşkanımızın zaten bir fikri vardır. Bunu zamanı geldiğinde uygular onu da hep beraber görürüz.

Eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sosyal medyadan hadsizce tehdit etti. Rubin, "Erdoğan'ın Türkiye'den ayrılması şu aşamada riskli olabilir mi? dedi.  Bu ne demektir? Darbe ya da başka tehlikeler halen var mı?

 Bir şey var. Onu belki net ortaya koymak lazım. Güçlü bir lider ne yaptığını bilen bir lider kararlı bir lidere karşı  bir takım çevrelerden sürekli bir saldırı var. Hatta bu çevresindeki insanlar için de geçerli olabiliyor. IMF’yi örnek verelim. IMF,Türkiye’nin vasisiydi yıllar boyunca. Hala aynı şeyleri isteyenler var. IMF’ye borçlu olalım onlar karar versin.  Buna kim karşı duruyor Cumhurbaşkanımız. O zaman ne oluyor? Liderin yanında duranlara karşı da operasyon yapılıyor.  Bu tür çabalar var ama biz bunlardan korkuyor çekineceğiz değiliz.

“RUBİN GİBİLERE HADİN ORADAN DERİZ”

Milli irade herkesle anladığı dilden konuşuyor. Darbeciyle onların anladığı dilden konuştu 15 Temmuz gecesi gördük. Milli iradeyi en üst noktada temsil eden de Cumhurbaşkanımız. Dolayısıyla arkamız sağlam. Bizim korkacağımız bir şey yok. Öyle Rubin gibilere “hadi oradan” deriz. Bunlar kale alınacak sözler değil. Kendileri korktuğu için böyle söylüyorlar akılları sıra korkutacaklarını  zannediyorlar. Biz Türkiye’nin menfaatlerini düşünerek hareket ederiz. Şu anda Cumhurbaşkanı’mızın yapmış olduğu görüşmeler de böyle bir silsile. Ben ona lider harekete geçti diyorum. Cumhurbaşkanımız harekete geçti. Arka arkaya Hindistan ziyareti arkasından  Putin ile görüşme, Kuveyt, Çin arkasından Amerika arkasından da  NATO. Türkiye’siz bir şey olmaz derken bunu boşa söylemiyoruz.

-OHAL hala neden devam ediyor diye soran bazı çevreler var

“O NİYETLER SORGULANMALI”

Terör tehlikesi devam ettiği müddetçe OHAL devam eder. Gayet olağan bir durum bu. Mesela Fransa’nın OHAL’i kaldırmamasını kimse tartışmıyor. AB ülkesi Fransa’da ne oldu da OHAL ilan edildi?  OHAL’i uzatıp duruyorlar. Onu hiç tartışmayanlar,Türkiye’de OHAL’i tartışmaya kalkıyorlar. Türkiye’de bu manada tartışmayı ben çok anlamlı bulmuyorum. Tartışalar da bunu çok farklı yönlere çekerek tartışıyorlar. Dikkat çekici olan o. OHAL’in kalkmasından acaba nasıl bir şey bekliyorlar yani dertleri ne? O niyetler sorgulanmalı yani.

-FETÖ’nün siyasi ayağı mevzusu yine çok tartışılan bir konu. Bu yaz bu anlamda sıcak geçecek mi?

Kamuoyunda böyle bir beklenti oluştuğunu görüyoruz, bize de yansıyor. Bizim önceliğimiz kongre. Kongre sürecini tamamladıktan sonra elbette bazı şeyler olacaktır. FETÖ diye bir terör örgütü var. Onlarla bağlantılı olan ne var ise bu noktada gereken adımlar elbette atılacaktır. İltimas diye bir şey yok

Denizli'de FETÖ karanlık bir suikaste mi imza attı? Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper trafik kazasında hayatını kaybedince ortaya iddialar atıldı. Siz bu olaya şüpheli mi yaklaşıyorsunuz?

“BU KAZA SONUNA KADAR ARAŞTIRILMALI”

Sonuna kadar araştırılması lazım. Çünkü bu tür şaibeler oluştu. Sayın başsavcının yapmış olduğu çok ciddi açıklamaları var. Denizli’de bir takım sıkıntılar yaşandığı belli zaten görülüyor. Dolayısıyla bu konunun üzerine çok ciddi bir şekilde gidilmesi gerekiyor. Bu bir kaza değil de farklı bir şeyse bunun da hesabı sonuna kadar sorulmalı.

 Gündemde Türkiye’nin kurucusu Atatürk’e yapılan hakaretler var. Bu konuda bir şey söylemek ister misiniz?

“M.KEMAL BU TOPLUMUN ORTAK DEĞERİ”

Bu yayınları yapanlar hakkında tutuklama kararı. Birden bire bunların ortaya çıkması çok enteresan.Bu adamlara bakıyorsunuz kim oldukları belli değil. Bunların ortaya atılmasında da ben farklı şeyler olduğunu düşünüyorum. Şimdi Gazi Mustafa Kemal bu toplumun ortak değeri. Tam bu sıralarda ortaya atılması acaba başka şeyleri örtbas etmek için gündemi bir şekilde saptırmak için ya da bir ayrışma sağlamak için olabilir. B hakaretlerin  hesabını elbette mahkemeler soracak

-Toplumun sinir uçlarını birileri kaşımak mı istedi?

“OPERASYONUN BİR PARÇASI”

Türkiye’nin  kurucusu olan bir insan hakkında siz nasıl böyle konuşursunuz. Ben bunların operasyon olduğunu düşünüyorum. Çok önemli gündemler var. Sayın başsavcının vefatı gibi acaba bunu mu saptırmaya dönük? Ya da  ört bas etmeye dönük şeyler olabilir mi?   

“HESABI GİT ABD BÜYÜKELÇİSİ’NE SOR”

Yeni bir dönem başlamış. Türkiye’nin reformları ,insanımızın refahı, devletimizin bekası bunlar üzerine konuşmamız gerekir biz neleri konuşmak zorunda kalıyoruz? Yok efendim CHP’nin genel başkan  yardımcısı istifa etmiş bana  ne ya CHP’nin sorunu o. Ettiyse ki; Amerikan büyükelçisiyle de yaptığı görüşme olduğu söyleniyor arkasından başka istifalar gelecek deniyor. Genel başkanları kalkıyor bunun hesabını Külliye’den sormak istiyor  Ya sen hesabı git Amerikan büyükelçisine sor!. Git oraya sor bakalım. Külliye ile ne alakası var? Kendi acziyetini yönetim beceriksizliğini kalkıyor başka yere mal etmek istiyor. Şimdi bu da gündem saptırmadır işte

-Bu CHP’nin işine yarar mı ki?

CHP’nin içindekiler yapıyor zaten. Belki de zarar vermek için yapıyorlar. CHP’nin meselesi Genel Başkan meselesi kim o koltuğa oturacak.

2017 büyüme rakamları 2016’ya yakın gösteriliyor kredi kuruluşları tarafından. Bu karamsar tahminler neden yapılıyor?

Özellikle karamsar tahminler yapıyorlar. Ben size örnek vereyim. 15 Temmuz ertesi günü beni yabancı ajanslar aradı. Sordukları iki soru vardı. Bakın 16 Temmuz sabah  dokuz buçukta arıyorlar. İki soru  Türkiye ekonomisinin durumu çok kötü olacak herhalde. İkincisi de herhalde bürokratik tasfiyeler olacak  şeklinde.İşte bu kuruluşların da yaptığı bu aslında. Geleceğe dönük karamsar bir tablo oluşturmak. Ekonomi bekleyişler üzerinden yürür. Tüketici ona göre hareket eder. Reyting kuruluşları da sürekli bu tarz açıklamalar yapıyorlar. Zaten tamamıyla de itibar kaybetmiş vaziyetteler.

Yabancı yatırımcılar açısından bir sıkıntı yaratmıyor mu bu kötümser tablo?

“BEKLE GÖR DİYEN KAYBEDER”

Hayır yaratmıyor. Türkiye’ye sermaye girişimi halen devam ediyor. Doğrudan yatırım girişi de devam ediyor. Yatırımcı işin ne olduğunu daha iyi biliyor. Söylediğimiz şey şu; burada bekle gör diyen kaybeder.   Herkes hemen yatırımlarına başlasın. Türkiye öyle bir çizgide çünkü. Türkiye yükselen ülke.

Türkiye’de Varlık Fonu kapsamında bir yatırım ve kalkınma bankası kurulması planlanıyor mu?

“İSTANBUL İSLAM BANKACILIĞI MERKEZİ OLMALI”

Somut bir şey yok ama zaten Türkiye’de bir nebze yatırım, kalkınma bankası var. Buna benzer başka yapılar oluşturabiliriz . İhtiyaç da var.  Mevcut olanları daha güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Mesela Eximbank, Sinai Kalkınma Bankası gibi. Bunlar fiziki yatırımların yapılmasını destekleyecek yapılar olacak. Kamu özel iş birliği de Türkiye’de daha fazla özel önem verdiğimiz alan. Biz sadece Kredi Bankacılığı ile yolumuza devam edemeyiz.  Sermaye piyasalarını hızla derinleştirmemiz lazım. İstanbul’u İslam bankacılığının merkezi yapmamız lazım. Finans merkezi olacak ama İslam bankacılığının da ayrıca merkezi olabilecek avantajları var. 

Yapılan düzenleme ile Emlak Bankası’nın yeniden sektöre geri dönmesinin önü açıldı. Emlak Bankası bundan sonra nasıl bir görev üstlenebilir?

Çalışma yürütülüyor iyi de olur. Amblemiyle de insanların zihninde yer etmiş bir  kuruluş.

-Ekonomik anlamda kongreden sonra yeni reformlar ve ekonomide çok daha hızlı ilerleme görecek miyiz?

Kongre ile beraber çok daha büyük bir ivme yakalayacağız. Türkiye siyasi istikrarı yakaladığı zaman ekonomide atılım yaptı bugüne kadar. Yeni hükümet sisteminin aslında temel dayanağı da bu istikrarı getirmesi. CHP’nin anlamadığı da aslında tam bu. Bu istikrarın Türkiye ekonomisine getireceği çok önemli bir atılım dönemi başlıyor. Lidere büyük güven var o çok önemli bir avantajımız. Siyasi karar alma mekanizmaları Türkiye’de hızlı çalışıyor.Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bir vizyonu var. Dünya siyasetinde bir yerimiz var artık. Dünya beşten büyüktür diyoruz bu dünyanın her yerinde büyük yankı yapıyor. Birileri bunu küçültmeye saptırmaya çalışıyor ayrı bir konu

 FED’in faiz artırımı konusunda neler söyleyeceksiniz?

Türkiye’de sürekli Merkez Bankası’nı faiz artırmaya zorlayan bir lobi var. Faizi arttır lobisi. Biz faizi indir diyoruz ya bizi suçluyorlar. Sürekli faizi arttır diyenleri kimse konuşmuyor. Düşük faiz olayı nedir biliyor musunuz? Düşük faiz demek üreten Türkiye demek. Sanayisi güçlü bir Türkiye demek. Savunma sanayine önem veren bir ülke demek. Faizin yüksek olduğu ortamlarda olay tamamen sıcak paradır. Diyor ki; sen borcu bizden al. Borçlandığınız zaman ne oluyor. Siz onun kontrolüne girmiş oluyorsunuz.

Türkiye maddi manevi kaynaklarını harekete geçiriyor şu anda. Belki içinde olduğumuz için bunları çok fark etmiyoruz ileride fark edeceğiz. Kendi kaynaklarını harekete geçirdiği için de dışa olan bağımlılıklarımız azalıyor. Bir yere bağlı olmaktan kendimizi kurtarıyoruz.Faizi artırma adına da FED’in faiz kararı olsun veya başka şeyler olsun sürekli bunları Türkiye’de köpürten bir çevre var. Biz de bunlara karşı tam anlamıyla  bir mücadele veriyoruz.