Delon: Teröre inat İstanbul'a gelin

Efsane Fransız aktörü Alain Delon’un kendisi gibi oyuncu oğlu Anthony Delon, AKŞAM’a konuştu: İstanbul, Paris’e göre daha tehlikeli bir şehir değil. 

TUĞBA KALÇIK

İlk kez geldiğiniz İstanbul’u nasıl buldunuz? 

Yıllar önce arkadaşım Ahmet San’ın davetlisi olarak birkaç günlüğüne Çeşme’ye gelmiştim. İlk gelişim olmasına rağmen İstanbul’a bayıldım. İnanılmaz bir enerjisi var. Boğaz gerçekten hayranlık uyandırdı bende. Çok güzel bir şehirde yaşıyorsunuz, bu açıdan çok şanslısınız. Ben de artık daha sık İstanbul’a gelmeyi düşünüyorum. 

PARİS - İSTANBUL HEPSİ AYNI 

Özellikle son dönemlerde Avrupa basınında Türkiye aleyhine bir çok habere şahit oluyoruz ne yazık ki…. Türkiye’nin güvenli bir ülke olmadığına dair karalama kampanyaları yapılıyor. Siz ülkemize korkmadan geldiniz değil mi? 

Neden korkayım ki… Geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın göbeğinde Londra’da ondan önce de Paris’te terör saldırıları yaşandı. Fransa’da terörden dolayı son iki yıldır Türkiye’ye göre çok daha fazla insan öldü. Bu açıdan bakarsak İstanbul Paris’e göre daha tehlikeli bir şehir değil. İnsanlar nasıl yaşanan terör olaylarına rağmen Paris’e gidiyorsa İstanbul’a da gelmeli. Benim için Paris de Londra da Nice de aynı. DEAŞ’ın dünyaya açtığı bir savaş bu. Bu yüzden terör olayları günümüzde artık dünyanın her yerinde oluyor. Londra’da da Paris’te de sizin yaşadığınız şehir olan İstanbul’da da. 

HER ŞEY SEÇİMLERE BAĞLI 

Siz bir Avrupa Birliği vatandaşı olarak AB’nin geleceğini nasıl görüyorsunuz? 

AB’nin geleceği Avrupa’da yapılacak olan seçimlere bağlı. Fransa’da yakın zamanda seçim yapılacak. Marine Le Pen seçilirse örneğin, AB’den çıkmak için referanduma gideceğini açıkladı. Ben açıkçası İngiltere gibi AB’den çıkacağımızı düşünmüyorum. Fransız toplumunun böyle bir şeye onay verebileceğine ihtimal vermiyorum ama eğer birlikten çıkarsak bizim için iyi olmaz. İngiltere kendi para birimini kullandığı için ekonomik açıdan çok etkilenmediler. Ama Fransa avro kullanıyor. AB’den çıkmak ekonomik açıdan Fransa için trajedi olur. Fransa’nın her şeye rağmen Avrupa Birliği’nde kalmasını istiyorum. Birliğin nasıl devam edeceği ise Avrupa çapında yapılacak seçimlerin sonucunda belirlenecek.  

Umuyorum ki Le Pen Fransa'da seçimleri kazanmaz

Amerika ve Avrupa’da yükselen milliyetçiliğe yönelik sizin yorumunuz nedir? 

Sadece Avrupa ve Amerika değil Asya’da da yükselişte. Amerika’da sistemden dolayı Clinton daha fazla oy almasına rağmen Trump seçildi. Trump’ı ben siyasetçi olarak bile görmüyorum. Sosyopat bir kişiliğe sahip. Seçmenler ne duymak istiyorsa onu söylüyor. 

Yalan söylüyor!

Bunun için rahatlıkla yalanlar da söylüyor. Ancak onun bu söylemlerini duymak isteyen seçmenler var ne yazık ki Amerika’da. Benzer bir durum Fransa’da Le Pen içinde yaşanıyor. Umarım Le Pen seçimleri kazanmaz. 

İşim çocukluğumun tutkusu

Oyunculuktan tekrar deri sektörüne dönüş yaptınız değil mi? 

Zaten benim ilk işim deriydi. Markamın adı da Anthony Delon 1985… İşimi 1985 yılında kurduğum için bu ismi vermiştim. Oyunculuğa başlayınca da bu sektöre ayıracak vaktim olmadı açıkçası. Küçüklüğümden beri deri benim tutkum. Derinin dokusundan, kokusundan hep çok etkilenmişimdir.  Deriye olan tutkumdan dolayı doğru zamanda tekrar bu sektöre dönüş yapmayı planlıyordum hep. Şu anda ise deriye hem daha çok vakit ayırabiliyorum hem de daha organize biçimde hareket edebiliyorum. Oyunculuğu da bırakmış değilim. Onu da devam ediyorum. Oyunculuğuma tiyatro sahnesinde devam ediyorum. Böylece hem oyunculuğa hem de tutkum olan deri işime devam edebiliyorum.

Dünyanın her yerinden deri için geliyorlar

Ülkemize yatırım yapmak için geldiniz. Bize biraz bu yatırımınızdan bahseder misiniz?

Paris’te deri atölyesi kurarak tekstil sektörüne girdim. Kendimin tasarladığı deri ceketleri Avrupa’da satmayı planlıyorum. Çok özel bir koleksiyon hazırladım. Ceketlerimde Fransız ve İtalyan deri kullanıyorum ama konfeksiyonu Türkiye’de yapacağım. Türkiye deri sektöründe çok başarılı bir ülke. Saint Laurent, Dior, Balmain gibi dünyaca ünlü markalar deri konfeksiyonunu burada yaptırıyor. Deri yapımı için dünyanın dört bir yanından buraya geliyorlar. Türkiye bu anlamda çok büyük bir pazar. Paris’te bile deri endüstrisinde çalışanların birçoğu Türk. Türkler deri işçiliği konusunda gerçekten çok yetenekliler. 

İlham kaynağım1940’taki kadın pilotlar

Nasıl bir koleksiyon hazırladınız? 

Kadınlar için hazırladığım koleksiyondaki ilham noktam 1940’lı yıllardaki kadın pilotlar oldu. Özellikle Atlas Okyanusu’nu uçakla tek başına geçen ilk kadın pilot Earthart’ın giydiği ceket beni çok etkiledi. Kadın koleksiyonuma kendi kızlarımın adını verdim: Lou ve Liv. Erkekler için hazırladığım koleksiyona da ise kendi tarzımı yansıttım.

OYUNCULUĞUMDA BABAMIN ETKiSi YOK 

Oyunculuk eğitiminin ardından sinema ve tiyatroda güzel projeler içinde yer aldınız. Oyunculuğa başlama servünenizi bizime paylaşır mısınız? 

'Kırmızı pazartesi' ile başladım

Oyunculuğa başlamadan önce tamamen farklı bir alanda deri sektöründe iş yapıyordum. Ünlü yönetmen Francesco Rosi’nin teklifi sonucunda oyunculuğa başladım. Gabriel Garcia Marquez’in eseri Kırmızı Pazartesi filmini çekeceği dönemde, kitapta yer alan Santiago Nasar karakterini canlandırmamı istedi. Ben de böylece sinema sektörüne girmiş oldum. Oyunculuğa başlamamda babamın etkisi olmadı. Ondan ilham alarak bu sektöre girmediğimi de belitmek isterim. 

Amerika’da olsaydım avantajım fazlaydı

Böyle efsane bir ismin oğlu olarak sinemda yer almanın avantajları olduğu kadar dezavantajları da var değil mi? 

Fransa’da bunun avantajını görmedim. Amerika’da olsaydım babamdan dolayı daha avantajlı olurdum. Baba-oğul, anne-kız oyuncu olan bir çok aktör ve aktris var. Mesela Kırk Douglas- Michael Douglas, Goldie Hawn-Kate Hudson gibi. Fransa’da bu işe başladığım dönemde de babası aktör olup da aynı mesleği seçen ilk oyuncu bendim. 

Uygun bir rol olursa Türkiye’de oynarım 

Türk sineması son yıllarda uluslarası alanda çok büyük ilgi görüyor. Siz sinemamızda oynamak ister misiniz? 

Filme, karaktere ve yönetmene bağlı. Uygun bir teklif gelirse kabul ederim. Başta Amerika olmak üzere İsrail, Çek Cumhuriyeti, İngiltere gibi birçok farklı ülkede oyunculuk yaptım. Türkiye’de de uygun bir projede yer almaktan dolayı çok mutlu olurum.