TÜĞBA KALÇIK
Ülke olarak sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Böyle günlerde sanat faaliyetlerinizi yürütürken zorlanıyor musunuz?
Devletimizin yanındayız
Süheyl Uygur: Halkımızın moralini yüksek tutmak için, terörün bizi korkutmasını izin vermeden hayatımıza devam etmek, böyle dönemlerde çok daha önem kazanıyor. Bu yüzden oyunlarımıza ara vermeden devam ediyoruz.
Şehitler Tepesi’ne karanfil bıraktı….
Behzat U.: Turnemiz olmasaydı biz de katılacaktık. Kalbimiz sonuna kadar oradaydı ama. Teröre karşı hangi görüşten olursak olalım birlik içinde hareket etmeliyiz ve teröre karşı devletimizin yanında yer almalıyız. Terör herkesi hedef alır. Yaşanan terör olayları üzerinden yaşam tarzı tartışması yapmak da bizi aynı zamanda ayrıştırır. Bunu yapmaktan kaçınmalıyız. Allah’a şükürler olsun ki böyle zamanlarda tek yürek olmayı başaran bir milletiz. Bunun içinde bu zor dönemin de üstesinden geleceğiz.
HER KESİME ULAŞIYORUZ
Sizin oyunlarınızı her kesimden insan izliyor. Bir anlamda birleştirici bir yanınız da var..
Behzat U.: Evet. Muhafazakar kesim de seküler kesim de bizi izliyor. Oyunlarımıza beraber gülüyorlar, birlikte eğleniyorlar. Yıllardır her görüşten insan bizi kucaklıyor. Onlara sahnemiz üzerinden ulaşıyoruz. Tiyatromuzla ülkemizdeki her kesimi birleştirmek bizi hem çok mutlu ediyor hem de büyük bir sorumluluk yüklüyor.
ÜNLÜLER SANATI SAHİPLENMELİ
Süheyl U.: 250 kere ‘Marko Paşa’ oyununu sahneledik ve 200 bine yakın seyirciye ulaştık. Onlara oyunumuz üzerinden mesajlar da verdik. Tiyatronun birleştiren yanını biz sahnede her zaman hissediyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Tiyatro severler mutlaka Ali Poyrazoğlu, Nilgün Belgin gibi değerli oyuncuların oyunlarını da izlesinler. Politikacılarımızı, sporcularımızı tiyatro da daha çok görmek istiyoruz. Onların oyunlara gitmesi halkımızı tiyatroya daha da yakınlaştıracaktır. Örneğin, Arda Turan gibi dünya çapında bir futbolcumuzun Türk tiyatrosuna destek vermesi, izlediği oyunları sevenleriyle paylaşması tiyatroya ilgiyi daha da artıracaktır. Tiyatromuza ülkemizin kıymetli isimleri tarafından destek verilmesi ve sahip çıkılması bence çok önemli.
Otoriter bir babamız vardı
Hayatını insanlara güldürmeye adamış büyük usta Nejat Uygur, aile yaşamında nasıl bir mizaça sahipti? Sert bir baba mıydı?
Behzat U.: Otoriter bir babaydı. Babamla aramızda hep bir sınır vardı. Birlikte çok güzel, eğlenceli vakit de geçirirdik. Örneğin, çocukken birlikte oyunlar oynardık ya da ergenlik dönemimizde arkadaş gibi oturup dertleşirdik de. Ama çocukları olarak nerede durmamız gerektiğini hep bilirdik. Zaten böyle de olması gerekiyor.
Süheyl U.: Sert bir mizaca sahipti ama aynı zamanda çok da eğlenceli bir babaydı. Oyun öncesi sohbetler ederdik, fikirlerimize çok önem verirdi. Beğendiği fikirlerimizi de hayata geçirirdi.
Babınızın vefatı tüm Türkiye’yi hüzne boğmuştu. O gidince sizin hayatınızda neler eksildi?
Süheyl U.: Bunun izahı yok. Meğer hayatımızda büyük bir güçmüş. Hasta bile olsa onun gücü bize yetiyormuş, arkamızda dayanakmış, onu kaybedince bunu daha iyi anladım. Onun kaybıyla hayatımda büyük bir boşluk oluştu
Behzat U.: Hem babamı hem ustamı kaybettim. Benim için o sadece babam değildi aynı zaman da ustam ve tiyatro sahnesinde izlemekten çok zevk aldığım duayen bir tiyatrocuydu. Bu anlamda içimde tarifsiz bir acı var. Onu çok özlüyorum.
Emniyete özel oyun geliyor
Bu süreçte sanatçı olarak sizler, devletimize nasıl destek olmayı düşünüyorsunuz?
Süheyl U.: Emniyet teşkilatımıza ve askerlerimize manevi destek vermek amacıyla Uygur Tiyatrosu olarak etkinlik yapmak istiyoruz. Asker ve polisimizin yanlarında olduğumuzu hissettirmek ve moral takviyesi yapmak için tiyatro oyunlarımızı Doğu’da ve diğer bölgelerde sahnelemek istiyoruz. Umarım bu isteğimizi de en yakın zamanda yetkililerle görüşüp, hayata geçiririz. Sanatçı olarak biz de sonuna kadar devletimizin yanındayız ve elimizden ne gelirse yapmaya hazırız.
Suha zor olanı yapıyor
Kardeşiniz Suha Uygur, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda Genel Sanat Yönetmeni olarak görev yapıyor. Şehir Tiyatroları'nda abinizle birlikte başlayan bu yeni dönemi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Behzat U.: Suha yıllarca Uygur Tiyatrosu'nda yöneticilik yaptı. Gerek deneyimi gerekse de bilgi birikimiyle Şehir Tiyatroları’nda başarılı işlere imza atıyor. Oyuncular tarafından da çok seviliyor. Çok güzel bir repartuvarları var. Suha zor bir görevi en iyi biçimde sürdürüyor.
Süt kardeşler müzikal olacak
Duayen bir ismin çocuğu olmak sizin yaşamınızı nasıl etkiledi?
Süheyl U.: Nejat Uygur’un oğlu olmak bizim için ağır bir misyon. Yıllardır halkımızı güldüren bir Nejat Uygur var, biz de çocukları olarak babamızın çeyreği kadar da olsa güldürmek zorundaydık. Allah’a şükür bunu başardığımızı düşünüyorum. Her attığımız adımda dikkat ediyoruz. Babamı utandırmayacak projelerin içinde olmaya özen gösteriyoruz. Örneğin, son olarak babamın büyük başarıyla yıllardır sahnelediği ‘Marko Paşa’yı oynuyoruz.
Nejat Uygur’un başka oyunlarını da sahneleyecek misiniz?
Behzat U.: ‘Süt Kardeşler’ projemiz var. Babamın yıllarca seyirci tarafından çok ilgi gören bu oyunu müzikal olarak yeniden sahnelemeyi düşünüyoruz.
İnandığımız projede varız
Yeni bir televizyon projesi var mı?
Behzat U.: Tiyatroya çok kanalize olduğumuz için şu anda bir televizyon projemiz yok. Biz yıllarca çok izlenen programları çok büyük zevk alarak yaptık. Bu saaten sonra da ancak çok iyi, bizi mutlu eden bir proje olması gerekiyor yapmamız için.
Süheyl U.: ‘Şahane Pazar’ ile televizyonda çok iyi bir çıta yakalamıştık. Seyirciye mahcup olmamak için yine böyle iyi bir proje yapmamız gerekiyor. Şimdilik böyle bir proje önümüze gelmedi. Gelirse neden olmasın.
Neden sinema filmi yapmıyorsunuz?
Behzat U.: Sırf para kazanmak için projelerde yer almayız. Oynayacağımız filmden öncelikle biz zevk almalıyız. Bir çok senaryo geliyor önümüze ama inandığımız bir proje olmadığı için sinema yapmıyoruz.