Adıyaman suşisi Japonları kızdıracak

Doğunun yemekleri ve lezzetleri saymakla bitmez. Ancak en can alıcı lezzetlerinden biri olan çiğköfte, 7’den 70’e şüphesiz herkesin favorisi. Adıyamanlılarla Şanlıurfalıları karşı karşıya getiren bu lezzete farklı bir boyuttan bakmaya ne dersiniz? Yediğiniz tüm çiğköfteleri unutun. Star Gazetesi muhabiri Melek Aydın, sizleri tam iki yıllık bir çalışmayla ortaya çıkan Adıyaman suşisi “Çiğköftem Organik”le tanıştıracak…

Cengiz Erdoğan, asıl mesleği hemşirelik. Ancak esnaflık ağır basmış olacak ki, çoğumuzun cesaret dahi edemeyeceği bir kararla istifa etmiş… Günde sadece dört dürüm satarak gönül verdiği bu işe pes etmeden dört elle sarılmış. Şimdilerde çiğköfte şovlarıyla sosyal medyayı kasıp kavuran Erdoğan, serum yerine zeytinyağını, iğne yerine acılı salçayı, hastalar yerine, müşterilerini çiğköfte ile buluşturuyor.

İstanbul’un hatta Türkiye’nin dört bir yanından gelen binlerce müşterinin ağzından çıkan tek kelime “geldiğimize değdi” oluyor. Çiğköfteyi yoğurması, lavaşı santim santim suşi şeklinde kesmesi bile sizi mest edecek… 18 baharatlı bu enfes lezzeti yemediyseniz bence harekete geçmelisiniz.

Hemşireliği bırakıp çiğköfteci olmak nereden geldi aklınıza?

Zaten istifa edeceğimi sürekli söylüyordum, hemşireliği yapamayacağım diyordum. Şunu tüm samimiyetimle söylüyorum ben Türkiye’nin dört bir yanında en zor şartlarda çalıştım. Pamuk topladım, fındık topladım, inşaatta çalıştım, kazma vurdum toprağa ama en zoru hemşirelikti. İşin içinde olanlara saygı duyuyorum ancak benim için esnaflık ağır bastı ve istifamı verdim. İlk esnaflık deneyimim üniversite yıllarımda 4. sınıfta çiğköfte dükkânı açarak başlamıştı zaten.

2 YIL BOYUNCA GÜNDE 

Neden insanlar sizin çiğköftenizi yesin? Sırrı ne çiğköftenin?

Sırrı 18 baharattan oluşması ve iki yıllık çalışmalarımla kendi oluşturduğum karışımdır. Yoğurduğum çiğköftelerin tamamına bir oranla koyuyorum. Çiğköfteyle buluşturduğum baharatlarımın gram olayı da çok önemlidir.

Lezzetli bir çiğköftenin olmazsa olmazları desem?

Severek yapacaksın bu işi. Eğer bir şeyi severek yaparsan güzel oluyor. Fiziki olarak cevaplamam gerekirse kullandığım malzemelerin kalitesi önemli. En can alıcı noktası, olmazla olmazı isot ve zeytinyağıdır.

Benim çiğköftemde hayvansal hiçbir şey yok. Veganlar için bulunmaz bir nimet. Dilediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Asla rahatsızlık vermez. Mide rahatsızlığı olanlara da öneriyorum çünkü her şeyi organik kullanıyoruz. 

Avrupa’yı aştık, Afrika’dan bile bize ulaşan var. 17 ülkeye çiğköftemi ulaştırdım. Sevgililer Günü’nde bile sevgilisine çiğköfte gönderen oldu.

Türkiye’nin en büyük markası olana kadar çalışacağım

Çiğköfte Adıyaman olarak tescillendi ancak adet yerini bulsun diye soruyorum sizce de bir Adıyamanlı olarak çiğköfte Adıyaman’ın mı, Şanlıurfa’nın mı?

Bana göre çiğköfteyi kim iyi yapıyorsa çiğköfte oranındır. Nasıl ki midyeyi Mardinliler iyi yapıyor. Çiğköftede öyle kim iyi yapıyorsa onundur.

CENGİZ ERDOĞAN’IN SOSYAL MEDYADA YAYINLANMAK ÜZERE ÜRÜNLERİNİN FOTOĞRAFINI ÇEKERKEN ORTAYA ÇIKAN GÖRÜNTÜ BİR MARKAYA DÖNÜŞTÜ. 

3 SAAT UYUYORDUM

Memurluktan istifa edince mi dükkânı açtınız?

Ablamla işletiyoruz, burası ben memurken de açıktı. İşe gidip buraya geliyordum. Çiğköftemi yoğuruyor, tekrar işe gidiyordum. Akşam dükkâna tekrar gelip, son müşterilerden sonra dükkanı kapatıp eve gidiyordum. Ben iki yıl boyunca sadece üç saatlik uykuyla Organik Çiğköftemi bu hale getirdim.

HİÇ İNANCIMI KAYBETMEDİM 

Hiç pes etmeyi düşündünüz mü?

Ben buranın çok iyi yerlere geleceğini biliyordum, buna inanıyordum. Ablamla birlikte dükkanı ilk açtığımda günde dört tane dürüm satıyordum. Ablama hep dediğim şey “Abla bak ilerde sen şunu yapacaksın, bunu yapacaksın” diye komutlar veriyordum. Bir gün yine ablama gelecekle yapacaklarını söylerken ablam bana döndü ve “Cengiz sen neyin hayalini kuruyorsun? Artık gerçek hayata dön bugün sadece dört tane durum sattık” dedi. Ben yine ısrarla “Dört tane dürüm satmış olabiliriz ama senin ilerde görevlerin şunlar olacak” dedim. Ben hep inandım. Hiç inancımı kaybetmedim. Kulaktan kulağa yayılarak müşterilerimiz arttı, sosyal medyada da bir iki videoyla kendimizi kanıtladık.

Yaptığım bir şeyin beğenilmesini seviyorum. Baba mesleği değil bu iş, ben esnaflığı seviyorum. İstanbul’a atanarak geldim. Nasıl bir yer olduğunu bilmiyordum ki… İstanbul’da dükkanı açtığımda leğenlerle çiğköfte yapıp esnafa, yoldan geçenlere dağıttım. Eminim ki o dağıttığım insanlar bir daha kapımdan bile geçmedi. Sanıyordum ki bu insanlar her gün buradan geçecek ve dükkânıma uğrayacak…

SEN BİR AHİSİN 

İlk esnaflık deneyimim ve maceram üniversite 4. sınıfta çiğköfte dükkânı açarak başladı. Ama dükkanım ara sokakta değil, aranın arasında çıkmaz bir sokaktaydı. İyi esnaf olmayı da, iyi olduğumu da oradaki ağabeylerim söyledi. Hatta bazı yaşı kemale ermişler esnaflar bana sen bir ahisin derlerdi. (Osmanlı zamanlarda en iyi esnafa ahi denir) İyi esnaf olduğumu da öyle öğrendim…

Sizin çiğköftenizi diğerlerinden farklı kılan nedir?

Aslında bu soruya şöyle cevap verebilirim. Diğerleriyle tek ortak yönümüz bulgurumuz. Urfa ev yapımı isot kullanıyorum, soğanım sarımsağım doğal, baharatları ham haliyle alıp kendim öğütüyorum, zeytinyağımı Muğla’dan temin ediyorum.

DOĞAÇLAMA GELİŞTİ

Adıyaman suşisi mi yoksa çiğköfte suşisi mi demek doğru olacak? Bu fikir nereden geldi aklınıza? Suşinizin patent işlemleri ne durumda?

Tamamen doğaçlama… Kendi sosyal medyamızda yayınlamak üzere fotoğraf çekimlerinde ortaya çıktı. Biz klasik dürüm ve klasik sıkım çiğköfte yapıp çekimlere başladık, 50’ye yakın fotoğraf çektik. Ancak tüm fotoğraflara baktığımızda hepsinin diğer çiğköftecilerle aynı olduğunu gördük. Evet, çiğköftem çok lezzetli ama bunu görsellikte gösteremedik. Benim huyumdur lavaşı yaptığım çiğköfteye batırmak zeytinyağına bulamak. Yine o şekilde bir dürüm hazırladım ama bu sefer dürümleri kestim ve tabağa öyle yerleştirdim çekimleri öyle yaptık… Bizim mantığımız görselliğin ön planda olmasıydı. Gelen herkese önerdik ve şu an satışların yüzde 90’ı suşidir. 

Biz, Adıyaman suşisi diyoruz. Çiğköfte suşisi de diyorlar ama ben hiç demedim. Fikir bizden çıkmadı müşterilerimizden çıktı. Kimi suşiye, kimi beytiye benzetti. Biz de “Adıyaman suşisi” diyelim dedik ve adını koyduk. Başvurumuzu yaptık bu ay içerisinde patentimiz çıkıyor.  

Günde kaç kere yoğurma işlemi yapıyorsunuz?

Altı veya yedi kere. Günün yoğunluğuna göre tekrarlıyoruz işlemleri. Çiğköftemin içine koyduğum malzemelerin oranı kadar yoğrulma saati var. İlk yoğurma aşamasını yapıp bekletiliyorum, ardından buzla buluşturuyorum ve yoğurmaya devam ediyorum. İsot katıp tekrar yoğurarak zeytinyağı ile buluşturuyorum. Yaklaşık 45 dakika ile1 saat içerisinde çiğköfteyi hazırlamış oluyorum. 

PAMUK, FINDIK TOPLADIM, İNŞAATTA ÇALIŞTIM AMA EN ZORU HEMŞİRELİKTİ. ANCAK BENİM İÇİN ESNAFLIK AĞIR BASTI. BU İŞE BAŞLADIM.

2 YILLIK ÇALIŞMALARIM SONUCU KARIŞIMI BULDUM

Neden insanlar sizin çiğköftenizi yesin? Sırrı ne çiğköftenin?

Sırrı 18 baharattan oluşması ve iki yıllık çalışmalarımla kendi oluşturduğum karışımdır. Yoğurduğum çiğköftelerin tamamına bir oranla koyuyorum. Çiğköfteyle buluşturduğum baharatlarımın gram olayı da çok önemlidir.

Lezzetli bir çiğköftenin olmazsa olmazları desem?

Severek yapacaksın bu işi. Eğer bir şeyi severek yaparsan güzel oluyor. Fiziki olarak cevaplamam gerekirse kullandığım malzemelerin kalitesi önemli. En can alıcı noktası, olmazla olmazı isot ve zeytinyağıdır.

Benim çiğköftemde hayvansal hiçbir şey yok. Veganlar için bulunmaz bir nimet. Dilediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Asla rahatsızlık vermez. Mide rahatsızlığı olanlara da öneriyorum çünkü her şeyi organik kullanıyoruz. 

HERKES GARANTİLİ BİR İŞİM OLSUN DİYE MEMURLUĞU SEÇERKEN CENGİZ ERDOĞAN TERSİNİ YAPTI.

Türkiye’nin en büyük markası olana kadar çalışacağım

Çiğköfte Adıyaman olarak tescillendi ancak adet yerini bulsun diye soruyorum sizce de bir Adıyamanlı olarak çiğköfte Adıyaman’ın mı, Şanlıurfa’nın mı?

Bana göre çiğköfteyi kim iyi yapıyorsa çiğköfte oranındır. Nasıl ki midyeyi Mardinliler iyi yapıyor. Çiğköftede öyle kim iyi yapıyorsa onundur.

MELEK AYDIN / STAR GAZETESİ