1
Akşam-Pınar Işık Ardor
3. Havalimanı için en son açıklamanız yüzde 73 bittiği yönündeydi. Yeni gelişmeleri almak isterim. Ayrıca 3. Havalimanı lokasyon olarak uzak. Vatandaş düşünüyor “oraya nasıl ulaşacağım?” Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?
“RAYLI SİSTEMİ 2019’DA BİTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Evet, yüzde 73 demiştik şimdi 78 diyoruz. Vatandaş, Atatürk Havalimanı’ndan kalma alışkanlıkla hemen erişebilelim istiyor. Dünyanın hiç bir yerinde büyük havalimanları şehrin çok merkezinde değildir. Yeni havalimanınız da bu anlamda şehrin dışında ama vatandaşın hızlı ve kolay erişebilmesi lazım. Onun için raylı sistem yapmak istedik. Gayrettepe’den 3. Havalimanı’na bir metro yapmak çok önemlidir ki insanlar Gayrettepe’den bir aktarmayla havalimanına gitsin. 37 km’lik bir mesafe 28 tane de istasyonumuz var. Böylece 2019’da bitirmeyi hedeflediğimiz bu raylı sistemle insanlar havalimanına gidecek. Halkalı’ da bu sene ihalesini yapağız ve 3. Havalimanından Marmaray’a entegre olacak. Raylı sistemi 2019’da bitirmeyi hedefliyoruz.
“SADECE BU PROJENİN BEDELİ 1 MİLYAR 117 MİLYON LİRA”
Gelelim yollarla ilgili kısma. Yavuz Sultan Selim Köprüsü Kuzey Marmara Otoyolu’nun yaptığımız kısmı da dâhil Odayeri’ne oradan Mahmutbey istikametine gidiyor, TEM ve E-5’le birleşiyor. Biz Odayeri’nin D- 20 dediğimiz otoyolu iki çarpı üç şerit haline getirdik. Sadece bu projenin bedeli 1 milyar 117 milyon lira
Bu yollar tamamlandı mı?
“5 BAĞLANTIMIZ VAR, 6. BAĞLANTIYI AĞUSTOS AYINDA BİTİRECEĞİZ,7. BAĞLANTI BİR SONRAKİ SENE”
Bahsettiğim 14 km bitti. Çatalca’ya şu an giden D-20 yolu zaten var. Sene sonu itibarıyla biz 3. Köprüden gelip Odayeri’nden Avrupa yakasına giden kamyonları artık Çatalca’ya götürebilir hale geldik. Onun devamında bir yol daha yapıyoruz. İki çarpı üç geliş üç gidiş Çatalca’ya kadar uzatıyoruz. Bunu da ağustosta bitireceğiz. Dolayısıyla 29 Ekim 2018’de 3. Havalimanı’nın yolcu taşıma anlamında devreye girdiğinde 3. köprüden Çatalca’ya yolumuzu hizmete sunmuş olacağız. Kuzey- güney aksında üç tane şehre, doğu- batı aksında da birer tane yere bağlantı olmak üzere beş bağlantımız var şimdi altıncı bağlantıyı ağustos ayında bitirmiş olacağız. Yedinci bağlantıyı da bir sonraki sene Kınalı ’ya kadar uzanacak Kuzey Marmara Otoyolu’nun devamıyla birlikte sağlamış olacağız. Havalimanına her yönden gelişler olacak ve toplu taşıma olacak.
Yolcuların bagaj durumu olacak bu da düşünüldü mü?
“SMS BİLGİLERİ, ROBOTLAR… TEKNOLOJİ SONUNA KADAR KULLANILACAK”
Vatandaş geldiğinde eşyaları elinden alınacak. Havalimanında nerelere gideceği SMS ile cep telefonuna düşecek. Şuraya geleceksiniz, şu kapıdan geçeceksiniz. İnsanlar önceden bütün işlemlerini yapabilir hale gelecekler elektronik ortamda. Havalimanında yolcuyu karşılayacak robotlar olacak, sesli bir şekilde yolcuyu yönlendirecek nitekim örnekleri var şimdiden.
Çalışan sayısında azalma yaratmayacak mı bu durum?
“BAŞLANGIÇTA 100 BİN ÇALIŞAN SONRA 225 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK”
Çok büyük bir havalimanından bahsediyoruz dolayısıyla çalışan sayısı kesinlikle artacak. Başlangıçta biz yüz bin kişiden, 2023’te 225 bin kişiden bahsediyoruz sektörde çalışacaklar. Ancak bütün bunlara rağmen ne kadar adam yığarsanız yığın böyle bir havalimanından başlangıçta 90 milyon daha sonra 200 milyona hizmet edebilmeniz için birçok işin otomatik olarak bilgi işlem sistemlerini devreye girmesi ve otomasyon marifetiyle yapılıyor olması gerekiyor. Zaman kaybına tahammül yok. Yolcu geldiğinde el yordamıyla arar gibi gideceği yeri aramayacak.
Bir çevre iddiasını soruyorum. ‘ İstanbul’un hâkim rüzgârları Karadeniz’den güneye doğru esiyor ve iklim koşulları çok sert. Bölge, senenin 107 günü fırtınalı, 65 günü ise yoğun bulutlu. Havaalanının yapıldığı yer uçuş güvenliği açılarından uygun değil. Hem kuş çarpmaları hem de hava şartlarından dolayı kazalara davetiye çıkaracak gibi görünüyor’ bu iddiaya ne cevap verirsiniz?
“ÇÖP SAHASINI KURUTTUĞUMUZDA KUŞLAR GELMEYECEK”
Bunu doğru olarak kabul ederseniz ürkütücü. Dünyanın en büyük havalimanını yapıyorsanız bütün bu olasılıkları hesaba katıp tedbirleri almanız gerekir. Bu yorumun en önemli sebebi şu; çöplerin atıldığı yerler var. Onlar kuşları toplayabiliyor. Orayı kuruttuğumuzda kuşlar gelmemiş olacak.
“ÇEVRECİ EKİPLER HER TÜRLÜ DETAYI HESAPLIYOR”
Çevrecilerden oluşan bir ekibimiz bu çalışmayı yürütüyor. Rüzgâr konusuna gelince elbette ki bu kadar büyük havalimanını yapıyorsanız çok yıllara dayalı meteoroloji verilerini almak hâkim rüzgârı öğrenmek zorundasınız ki bunları aldık. Kuzey-güney aksında beş tane pistimiz onların yanında beşer tane yedek pistimiz ayrıca beşer tane de aks yolumuz var yani uçakların pistten indikten sonra aprona gidecekleri yollar var. Doğu- batı aksında ihtiyaç olursa kullanmak adına bir pist daha var. Küçük pistlerde bu sorunu yaşarsınız. Hafif rüzgâr alırsanız pistten çıkma riski vardır ama bizim pistlerin genişlikleri ve uzunlukları nedeniyle ne kadar yandan rüzgâr alırsak alalım herhangi bir şekilde risk yok. Şu an A-380 diye bilinen dünyanın en büyük uçakları yükünü azaltmadan bütün pistlerimize inebilecek.
Dünyanın kaçıncı büyük limanı olacak. Kapasitesi de yılda 150 milyon yolcu sanırım. Bu rakam çok yüksek değil mi? Atatürk Havalimanı ile Sabiha Gökçen’in toplamı bu rakamı etmiyor.
“169 ÜLKEYLE HAVACILIK ANLAŞMASI YAPMIŞ DURUMDAYIZ”
Dünyanı en büyük havalimanı olacak. Atatürk havalimanı 20 milyona göre planlanmıştı. Bakın bugün 60 milyon yolcuya hizmet ediyor. Eğer siz planlamalarınızı doğru yaparsanız en ekonomik şekilde havalimanınızı kullanırsanız. Sabiha Gökçen 31 milyon yolcu taşıyor ki o da yetmiyor ona ikinci bir pist yapıyoruz. Sabiha Gökçen’in yolcusu ayrı Atatürk Havalimanı’nın yolcusu ayrı. Biz uluslararası hava anlaşmaları yapıyoruz. Şu an 169 ülkeyle havacılık anlaşması yapmış durumdayız. Onların önemli havalimanlarına uçmak istediğimizde diyorlar ki haklısınız ama biz de Atatürk Havalimanına ilave uçmak istiyoruz ve biz şu an yerimiz olmadığı için onlara izin vermiyoruz. Onlara izin verebiliyor olsak Atatürk’te zaten yolcu sayısı çok hızlı bir şekilde artacak. Böyle bir potansiyelimiz var.
“2023’TE 200 MİLYON YOLCU SAYISINA YAKLAŞMIŞ OLACAĞIZ”
3.havalimanını devreye soktuğumuzda bu istenen stokları verebilir olacağız. Başka ülkelerin havayolu şirketleri İstanbul’a ilave olarak uçacak ve bu rakamı artıracak. Emin olun ki açar açmaz 2019’da 70 milyonu sonrasında yüzde on artışlarla gitmeyi hedefliyoruz, 2023’te biz 200 milyona rahatlıkla yaklaşmış olacağız. Bu kadar büyük havalimanı yapıyoruz, sokağa atacak paramız yok. Kargo anlamında da çok ciddi rakamlara eriştik. 3 milyon 350 bin ton yük taşır hale geldik. Atatürk Havalimanı artık yeterli gelmiyor. 3. Havalimanı yolcu taşımasına paralel olarak kargo anlamında da çok ciddi bir tablo yaratacak. Amerika’dan kalkan bir yük Türkiye üzerinden Uzakdoğu’ya gidebilir olacak.
Atatürk Havalimanında son zamanlarda yer trafiği yüzünden rötorlar olabiliyor. Bu da ortadan kalkacak sanırım.
“ UÇAKLAR APRONA YANAŞACAK, YERALTINDA 24-25 KM ARAÇLARIN GİDECEĞİ YOLLAR OLACAK”
20 milyon kapasiteli bir limanda 60 milyon insana hizmet ediyorsunuz. Arkadaşlara müteşekkirim 7/24 olağanüstü bir performansla çalışıyorlar. Dünya ortalamasıyla kıyaslarsanız Atatürk Havalimanındaki gecikmeler onların çok altında. 3. Havalimanında uçaklar aprona yanaşacak, güzergâhta bir sürü araba görmeyeceksiniz. Yeraltında 24-25 km araçların gideceği yollar olacak. Amaç aksamaya sebep olmamak.
3. Havalimanı'nın ismi merakla bekleniyor. Google aramaları ve haritalarda 3. havalimanının ismi 'Recep Tayyip Erdoğan International Airport' olarak adlandırıldı. Sn. Cumhurbaşkanımız bu konuda bir görüş bildirdi mi?
“İSİM AÇILIŞTA KONULACAK”
Temel atmada Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız ismiyle ilgili ‘bunu konuşmayalım açıldığı dönemde konuşuruz’ demişlerdi. Ondan sonra isim hiç gündeme gelmedi. Açılışta inşallah isim konacak. Google’da isimler konusuna gelince. İnsanlar zaman zaman projelere bir takım isimler yakıştırıyorlar ve editörün biri giriyor bir şey olarak kaydediyor. Böyle bir durum bu.
Anket yapılacak mı?
“3.HAVALİMANI’NIN İSMİ İÇİN KESİNLİKLE ANKET YAPILMAYACAK”
Anket yapılmayacak onu özellikle vurgulamak istiyorum. Avrasya Tüneli ile ilgili böyle bir talep oldu baktık ki insanlar değerlerimizi yarıştırma noktasına götürüyor. Başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere bütün ecdat bütün geçmiş bizim için çok çok önemli.
Sizin kafanızda bir isim var mı?
Herkesin kafasında yakıştırma adına bir isim olabilir ama doğrusu dünya çapında bir havalimanı Sn. Başbakanımızın bakanlığı, Sn. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde onların emek ve gayretleriyle başlamış elbette onların takdirleriyle bir isim koyup yola devam edeceğiz.
3.havalimanıyla birlikte gözler Atatürk havalimanına çevrildi. Türlü iddialar var. İmara açılacak deniyor, AVM yapılacak deniliyor. Siz söz verdiniz olmayacak ama ne olacak?
“ATATÜRK HAVALİMANI KAPANMAYACAK, GENEL HAVACILIK HİZMETLERİNE DEVAM EDECEK”
Atatürk Havalimanı genel havacılık dediğimiz hizmetlere devam ettirecek. Ülkemize gelen üst düzey misafirler, VIP uçuşlar, özel jetler, eğitim amaçlı küçük uçaklar burayı kullanabilecek. 60 milyona hizmet eden havalimanı günde bin beş yüz uçağa hizmet edince bu kadar terminal ne olacak denilmişti. Biz terminalleri de ülkemize katma değer oluşturacak şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bana da mantıklı gelen fuar alanı olarak değerlendirilmesi. Cumhurbaşkanımız burası İstanbul’a nefes aldıran bir alan olmalı demişti. AVM’ydi, konuttu, rezidanstı değil tam tersine İstanbul’a değer katacak.
Havacılıktan çıkmadan önce Çukurova Havalimanı çok önemli bir proje ancak yapımı çok uzun sürdü düşüncesi var. Sorun nedir?
“ÇUKUROVA HAVALİMANI İÇİN ŞUBATIN İLK HAFTASI İHALEYE ÇIKILACAK”
Eleştirenler açısından baktığınız zaman haklı bir tarafı var. Çukurova Havalimanını Mersin, Adana ve Osmaniye’ye ve o bölgedeki ilçelerimize hizmet etsin dişe düşündük. Yap- işlet-devret modeliyle yola çıktık ancak alan yüklenici çok kısa süre verdi ancak o sürede yürütemedi ve akamete uğradı. Mahkeme süreci kaynaklı geciktik. Ancak geçen yıl ihalemizi yaptık işe başladık. Bu sene iş çok hızlı bir şekilde ilerleyecek. Üst yapısıyla ilgili de söyleyeyim. Şubatın ilk haftası ihaleye çıkılacak.
Kanal İstanbul’a gelelim. Sn. Erdoğan "İnşallah bu yıl içerisinde onun da ihalesi yapılacak, dünyada adından bahsettirecek en önemli yatırımlardan biri olacak" dedi. Ne aşamadayız? Ne planlanıyor? Şu çılgın projeyi konuşalım.
“GÜZERGÂH İÇİN BİR HABER ÇIKTI AMA O DOĞRU DEĞİL, AÇIKLAMAYI PAZARTESİ( BUGÜN) AÇIKLAYACAĞIZ”
5 farklı alternatif güzergâh çalışmıştık. Geçen sene etüt proje ihalesi yaptık ve bu güzergâhlarda ilave sondajlar, etütler yapıldı. Bunun sonucunda en doğru alternatif nedir sorusunun cevabını bulduk. Birkaç gün içerisinde bu alternatifler içerisinde en doğru olanı açıklamış olacağız. Birkaç gün önce bir haber çıktı bu anlamda kesinleşti diye. O kesit bizim üzerinde çalıştığımız beş kesit değil. Büyükşehir Belediye Başkanlığının çok daha önce imar planlarına öngörü olarak işlediği kesiti sanki son günlerdeki kesit gibi verildi o doğru değil. Açıklamayı pazartesi(bugün) yapacağız.
-Sürpriz var mı? Güzergâh şaşırtacak mı?
“HEDEFİMİZ BU SENE İÇİNDE İHALESİNİ YAPIP, KAZMAYI VURMAK”
Çok farklı bir şey beklemek doğru değil beş güzergâhın beşi de birbirinden çok farklı değil. Kendilerine göre avantajı, dezavantajı olan güzergâhlarda önemli olan en doğrusunu seçmekti. Sondaj kaynaklı aldığımız veriler nihai değerlendirmeyi yapabilme imkânını veriyor bize. Karadeniz ve Akdeniz’e çıkmayı öngördüğümüz yerlerindeki zeminin yapısını ölçtük. On kilometre daha önce yapmıştık şimdi de 7 kilometre zemin yapısını öğrendik. Tatlı su havzalarına zarar vermemesi önemli. Güzergâhı deklare edeceğiz, ondan sonra hemen ÇED sürecimizi başlatacağız. Hedefimiz bu sene içinde ihalesini yapıp, kazmayı vurmak. Sadece bir kanal projesi değil bu. Geçtiği güzergâh etrafındaki çarpık yapılaşmayı da çok daha modern bir görünüme taşımış olacağız.
Rant bölgeleri değişecek bu projeden sonra.
İster istemez. Şehrin bir çekim merkezi vardı. İstanbul nereye doğru büyürse büyüsün hep o çekim merkezi baz alınarak ilerliyordu ama şimdi öyle değil. Şimdi şehrin her yerine raylı sistem yapıyoruz. Yaşamanızı idame ettirebilecek bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek, üniversite, hastane gibi bir kompleks içindeyseniz zaten yaşam merkeziniz orası. İstanbul’da bu dediğiniz anlamda farklı farklı yaşam merkezlerinin ve çekim merkezlerinin olduğu yerler olacak.
Kanal İstanbul için bitiş süresini sorsam size. 2023 deniliyor ama yetişir mi?
“CUMHURBAŞKANIMIZ İLK AÇIKLADIĞINDA YOLA ÇIKILABİLSEYDİ BU TARİHİ VERMEK DAHA KOLAY OLABİLİRDİ”
Çok büyük bir projeden bahsediyoruz daha önce 2023’ü söyledik, bugün de söylenebilir ancak Kanal İstanbul’u Cumhurbaşkanımız ilk açıkladığında yola çıkılabilseydi bugün bu rakamları telaffuz etmek daha kolay olabilirdi ancak tatlı su havzalarına zarar vermemek adına kılı kırk yarıp bu işin uzmanlarıyla çalışmalar yaptığımız için zaman uzadı. Üç, beş yılda bitiririz diye söyleyebiliriz ama çok sağlıklı olmaz. Hedefimiz bu kadar önemli projeyi en kısa sürede bitirip insanımızın hizmetine sunmuş olmak.
Avrasya tüneli 1. Yılını doldurdu. Kendi adıma ben teşekkür ederim. Çünkü inanılmaz bir hız kattı hayatımıza ama rakamlar ne gösteriyor?
“1,5 SAATLİK SEYRİ 15 DAKİKADA YAPIYORSUNUZ”
Dünyada benzer tünelleri de gittim, gördüm, inceledim. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki; insanların ben denizaltındayım psikolojisine kapılmaması adına hem çok farklı bir ışıklandırma var hem de dik gidip karşıya çıkmıyorsunuz. Virajlı yaptık çünkü çok uzunca mesafeyi değil de kısa bir mesafeyi görüyorsunuz psikolojik olarak rahat oluyorsunuz. Gelelim kullanımla ilgili kısmına. Farklı alternatifleri kullanıp Kadıköy tarafından eğer tarihi yarımadaya Yenikapı-Sirkeci-Edirnekapı’ya gidiyor olursanız yaklaşık 1,5 saatlik seyir süresi var. Yavuz Sultan Selim kapısı açıldığı için 1,5 saat yoksa daha fazlaydı. Buradan 15 dakikada rahatlıkla karşıdan karşıya geçiyorsunuz.
Geçiş ücreti pahalı bulunuyor. Değişebilir mi rakamlar?
“AVRASYA’DA 1 MİLYAR 200 MİLYON TL TASARRUFTA BULUNDUK”
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü kullandığınızda harcadığınız para yaklaşık 40 TL. Yarısını buraya verdiğinizi düşünürseniz köprü parasını da düşerseniz yine 18-20 TL arasında ilave yakıttan tasarruf var. Zaman tasarrufu ayrı, karbondioksitten tasarruf ayrı, araç az seyahat ettiği için bakımdan tasarruf ayrı ve kaza riski geçmişe göre çok azaldı. 2017 yılında buradan geçen araçlardan kaynaklı olarak 895 milyon TL’ye denk gelen bir zaman tasarrufunda bulunmuş. Uluslararası kuruluşların zaman tasarrufu paraya nasıl çevrilirin bir hesabı var. Oradan çıkan sonuç şu; 286 milyon TL’lik yakıt tasarrufu, karbondioksit emisyonunun parasal karşılığı 23 milyon, kaza maliyetinden kaynaklı tasarruf 7 milyon. Toplam 1 milyar 200 milyon TL tasarruf.
“BU YIL ORTALAMAMIZ GARANTİ RAKAMLARININ ÜSTÜNE ÇIKACAK”
Biz 69 bin araca göre bir garanti vermiştik. O garanti rakamlarını yakalayamadığımız için bir ödememiz söz konusu ancak bu 40-50 milyon dolar gibi bir para tasarruf rakamı 1 milyar 200 milyon. Başlangıçta 20 bin araçla başladık. Ekim ayında 65 bin araç geçti bir günde. Her ay yüzde on artıyor. Bunun anlamı 2018’de yıllık ortalamamız garanti rakamlarının da üstüne çıkacak
Yavuz Sultan Selim Köprüsü için aynı soruyu sorsam. ‘3. Köprü kullanılmıyor deniliyor’. Bu doğru mu?
“137 BİN GARANTİSİ VARDI ŞU AN 110 BİN, ÇATALCA AÇILINCA RAKAM YÜKSELECEK”
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılmasıyla ağır vasıta trafiğini şehrin içinden çıkarmış olduk. Ağır vasıtalar sabah akşam dörder saat bekliyordu, şişme oluyordu o yok artık. FSM’de günlük ortalama geçişte gündüz yüzde 80, günlük ortalamada yüzde 40’lık bir rahatlama sağlanmış oldu. FSM rahatlayınca 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün bir kısmı da oraya kaymış oldu orada da yüzde 30 civarında bir akışkanlık sağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde günlük 110 bin araç geçiyor. 137 bin garantisi vardı ama başlangıçta 40 binlerden başladık, 80 binlere geldik, şimdi 110 bin. Çatalca bağlantısını açtığımızda bu rakam çok artacak
Yine muhalif kanattan gelen bir eleştiri var. Çok otoyol açıyorsunuz. ‘Ne yapacaksınız bu kadar yolu?’ diyorlar.
“BU YOLLAR SANAYİNİN, TURİSTİN, İHRACATIN TETİKÇİSİ”
Sadece geçen araç olarak düşünürseniz haklı olabilirsiniz ama endüstrinin önünü açıp ticaretin önünü açıp onların büyümesini sağladığınızda işte bunlar ihracatın tetikleyicisi. Bunlar Türkiye’ye gelen turistin tetikleyicisi. Onlar da olmazsa böyle biz 30 milyon turistten bahsediyoruz 160 milyar dolar ihracattan bahsediyoruz bunları sağlayamazdık. Bulunduğunuz yerde yükü hedef pazara limanlara kolay eriştirebiliyorsanız, yatırım artıyor, istihdam artıyor, ihracat artıyor.
İstanbul için planladığınız dev projelerden biri de 3 katlı İstanbul Tüneli. Önemi nedir ve hangi aşamadayız? İhale ne zaman?
Hem Marmaray hem Avrasya’nın birleşimi gibi iki gidiş iki geliş, otomobillere bir gidiş bir geliş de raylı sisteme hizmet edecek bir proje. Dolayısıyla üç katlı. 2017 yılı içinde etüt çalışmaları yapılmak üzere ihalesini yaptık. Boğaz’daki deniz dibi sondajlar yapıldı şimdi onunla ilgili nihai çalışmalar yapılıyor. Onlara bağlı olarak hem güzergâh hem kesit kesinleşecek ve yap- işlet- devret modeliyle ihale etmeyi düşünüyoruz. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’yle FSM arasında olacak.
Boğazda kirlilik yaratmaz mı?
Deniz dibinin de altında olduğu için herhangi bir kirlilik söz konusu değil. Suyun içinde olmayacak. Avrasya köprüsü de öyle Marmaray’da öyle. Avrasya ile Marmaray arasındaki fark şu. Marmaray’da denizin dibini kazıdık tüpleri yerleştirdik üzerini kapattık. Denizin dibinin hemen altında. Avrasya tamamen denizin dibinin altında. Denizdeki derinlik 62 metre. Avrasya 106 metre. Hâlbuki Marmaray projesinin deniz dibi derinliği 62 metre yaklaşık 2 metre de kaya tabakası var 64 metre onun altından geçiyor.
Geçtiğimiz günlerde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde değişikliğe gittiniz. Engelli indirimine kota ve otobüs şoförlerine eğitim şartını kaldırdınız. Nasıl tepkiler geldi?
“HER YIL SÜRÜŞ EĞİTİMİ YENİLEME ŞARTI VAR”
Otobüs şoförlerinde biz lise mezunu şartını getirmiştik. 2004’te Danıştay yönetmeliği iptal ederek o şartı kaldırdı. Bugünkü bir durum değil yani. Yeni bir şey daha yaptık her yıl güvenli sürüş eğitimini yenileme şartı koyduk. Bakın bu çok önemli. Bunun amacı hem kendinizi geliştirin hem kabiliyetleriniz araç kullansanız dahi yanlış alışkanlıklardan kaynaklı kabiliyetleriniz azalmasın. Güvenli sürüş eğitimi veriyoruz.
Kim veriyor bu eğitimleri?
MEB tarafından yetkilendirilen özel mesleki uzmanlar veriyor eğitimleri. Yeterlilik kuruluşları var. Yılda en az 7 saat süreyle yüzde 70 pratik yüzde 30 teorik bölüm oluşacak. Bu eğitimi almak zorundalar. Yaş konusunda da ticari taşımalarla ilgili daha önce 63 yaş sınırı vardı onu zaten 65’e çıkarmıştık o da devam ediyor. Biliyorsunuz emeklilik yaşı 65 yani ülkenin bu kadar çok önemli işini 65 yaşına kadar bir kişi yapabiliyorsa servis taşımacılığı yaparken toplu taşıma yaparken ya da kamyon sürerken de aynı şekilde de 65’e getirdik. Yani 66 yaşından gün almamış olmayı getirmiş olduk. Şunu söyleyelim. Karayolu taşıma yönetmeliğinde yaptığımız değişikliklerin tamamı sektörün içindeki insanımızı rahatlatmak.
Karayollarında ticari maksatlı araç kullanan şoförlerin Mesleki Yeterlilik Belgeleri nedeniyle aylarca bekleniyordu. Bu konuda düzenleme var mı?
“SRC BELGESI 5 DAKİKADA ALINACAK”
Ehliyete sahip olmak tek başına yetmiyor ayrıca gerek yük gerek yolcu taşımacılığıyla ilgili o ehliyetinizi kullanabilmek için ilave bir belge almanız gerekiyor. SRC belgesi. İşte bu belgeyi hem almak hem de düzenlemek hem de göstermek zorundasınız. Daha önce bu belgeyi almak 1,5 ay sürüyordu. Şimdi kişiler e- devlet üzerinden başvurabilecek. 5 dakikada belge sistem üzerinde düzenleniyor. Artık cebinde belge taşımasına da gerek yok. Kolluk kuvvetleri kontrol yaparsa sistemden bakıyor. Daha önce bu işlemler için 40 TL alınıyordu artık 20 TL alınıyor.
“KAMUOYUNDA YANLIŞ BİLGİ VAR”
12 yaşından küçük çocuklar için yüzde 30 indirim vardı. Bu devam ediyor. Kamuoyunda yanlış bir bilgi var. Yüzde 50 vardı deniliyor. Hayır, yüzde 30 vardı ve devam ediyor. Ancak firmalar isterlerse indirim yapabilirler. Engellilerle ilgili olarak bizim mecbur kıldığımız yüzde 30’tu. Bugün de öyle. 40 kişilik otobüsünüz var 40 engelli yolculuk yapmak istiyor. İndirim yüzde 30. Ancak dedik ki 20 kişinin altında koltuğu olan araca ilk gelen engelli yüzde 40 olsun. 40 kişilik koltuktaysa ilk iki engelli yüzde 40 oldun. Sonra gelenler yüzde 30. Burada amacımız taşıyıcıyı da mağdur etmemek engelliyi de yardımcı olmak. Kargo kanununda düzenleme var. Kargo geldi sizi bulamadı kaç gün bekletecek. Bazen hemen geri gönderiyorlardı bazen de çok uzun tutabiliyorlardı. Bunlar mağduriyet yaratıyordu. Artık bu süre 3 gün.
Kamuoyunun merak ettiği konu, Wikipedia'ya erişim açılabilir mi? Bunun koşulu ne? Engelleme işlemi tesis edilirken haberleşme hürriyeti ile ölçülülük ve orantılılık ilkelerinin gözetildiğini bildirdiniz. Ne demek istiyorsunuz?
“WIKIPEDIA’YA DÜZELTİN DİYORUZ, DÜZELTSİNLER AÇALIM”
Gerekçemiz belliydi. Biz daha önce de ülkemizi terör örgütlerine destek veren, terör örgütleriyle birlikte hareket eden ülke durumunda gösteren Wikipedia’ya bunlar yanlış bunları düzeltin dedik. Yine gönüllü editörler sistemleri var. Siz giriyorsunuz yanlış bilgi varsa düzeltiliyor ama bunu engellediler ve yanlış bilgiler düzeltilemedi. Ülkeyi özellikle DEAŞ Terör Örgütüyle işbirliği yapar halde gösterdiler ki biz bu kadar şehit verdik mücadelemizde. ‘Kusura bakmayın’ dedik Wikipedia’ya. Keza Atatürk’le ilgili yanlış bilgiler vardı. ‘Düzeltin dedik’ yine düzeltmediler. Bu noktada mahkemenin aldığı bir karar var uyguladık ve uygulamaya da devam edeceğiz. Görüşmelerimiz devam ediyor. ‘Lütfen düzeltin, editörlere de düzeltme şansı tanıyın, Wikipedia’yı kullanmaya devam edelim’ diyoruz. Görüşmeler olumlu ama sonuç henüz yok.