Tevekküle sarılanın rızkı hiç bitmez

Ey her şeye laf edenler, kara çalanlar, kulp takanlar, bahane bulanlar, ortalığı toza dumana bulayanlar! Tevekküle sarılmayan huzur da bulamaz rızkı da!

Bana hep; “Neden sosyal medyadaki takipçilerinin çoğu kadınlardan oluşuyor?” diyorlar. 

Aslında bunun cevabını kendileri de biliyor ama nedense benden bekliyorlar. Onlara kısa diyorum ki, hanımla daha imanlı, daha teslim, daha mütevekkil, daha çok dua ediyorlar, daha çok zikre meraklılar, aileyi korumaya, kollamaya ve yuvaya sahip çıkmaya daha çok önem veriyorlar. Eşlerini de onlar donanımlı hale getiriyor ve daha çok sorumluluk sahibi oluyorlar.

ibret verici bir hikaye

Bunların hepsine bir cevap olarak ben de şu güzel inanmış hanımı örnek verip bu konuyu merak edenlerin meraklarını gidermiş olayım: Belh’in meşhur velisi Hâtim-i Asam, hacca gidiyordu. Hanımına teklifte bulundu: Hanım, ne kadar nafaka bırakayım sana, ben gelinceye kadar? Tevekkül ve teslimiyet timsali hanımın cevabı ibretliydi: 

NE KADAR YAŞAYACAKSAM O KADAR! 

Hanım senin ne kadar yaşayacağını ben ne bileyim? Öyle ise dedi, benim nafakamı ne kadar yaşayacağımı bilene bırak. Sen harçlığını yanında tut, gurbette sana lazım olabilir. 

Hatim-i Asam yola çıktıktan sonra mahalle hanımları ziyarete geldiler. Allah kavuştursun beyiniz hacca gitti, dediler. Hemen arkasından da mahalli dille sormadan edemediler: “Beyin sana ne kadar rızık bıraktı?” 

“Benim beyim rızık yiyendir. Rızık yiyen, rızık veremez. Ben rızkımı hep rızık verenden beklerim. O beni hiç rızıksız bırakmaz."  teslimiyetçi olmak...

Hanımlar dudaklarını büküp aleyhte konuşarak gittiler… 

Aradan çok geçmedi Hâtim’in evinin kapısında at kişnemeleri duyuldu. Dışarıya çıkan hanım, bir atlı kafilesiyle karşılaştı. Hacıları uğurlamaktan dönen Bağdat halifesi susamış, su içmek için uğramış. Hanım hemen bir testi su uzattı. Soğuk suyu kana kana içen halife yanındaki vezirine emir verdi: “İçtiğimiz suyun bedelini bize yakışan şekilde öde!” 

Toprak çanağın içini altınla dolduran vezir, bardağı kapının yanına bırakırken “Allah’a emanet olun bacım”  dedi.

Kafile uzaklaşırken Hâtim’in hanımı bardağın içinde beyi hacdan dönünceye kadar yetip de artacak miktarda para bırakıldığını görünce şükür secdesine kapandı: 

“Rabbim…” dedi. “Çocukken anam babamın eliyle gönderiyordun rızkımı. Evlenince beyim Hâtim’le göndermeye başladın. Şimdi ise beyim hacca gitti, bu defa da Halifeyle gönderiyorsun. Beni hayatım boyunca hiç rızıksız bırakmadın. Bu yüzden tevekkül ve teslimiyetim hiç azalmadı, hep arttı. Siz de böyle bu nahif kadın kadar mütevekkil ve teslimiyetçi iseniz buyurun değilseniz ebediyyen susun…

İSLAMİ RÜYA TABİRLERİ  

KÂRİA SÛRESİ

- İbni Sîrin: Rüyasında bu Kâria suresini okuyan veya dinleyen kimsenin sevabı mizan­da ağır gelir. 

- Kirmânî: İşlerinde tereddüt gösterse de sonuçta hayır ve iyiliğe döner. 

- Câfer-i Sadık: Allah yanında aziz ve şerefli olur. 

- Nablûsî: Salih, muttaki, dindar ve takvâ sahibi olur.

BURSA’NIN MANEVİ BÜYÜKLERİ

Emir Sultan ve Üftade Hazretleri

Evliya Çelebi’nin “Üzerinde nur dolaşan ruhaniyetli bir şehirdir” diye bahsettiği Bursa’da kentin manevi direkleri ziyaretçi akınına uğruyor. İslam alimi Üftade Hazretleri’nin cami ve türbesinde yanında müritleri ve tekke şeyhlerine ait 19 sanduka bulunuyor.

İLMİHAL KÖŞESİ ZEKÂT SADECE

RAMAZAN'DA MI VERİLİR? 

Hayır, öyle bir kural yok. Zekât, elde ettiğin malın ve kazancın üzerinden bir yıl geçtikten sonra verilir. Bir yıl hangi ayda dolarsa o ayda verilmelidir. Fakat, Ramazan'da sevaplar bire bin ve hatta bazen ihtiyaca ve verilen yerin ve kimselerin önemine binaen 70 bin hatta 700 bin kat sevap verileceği bildirildiği için Ramazan'da vermek adet olmuştur. 

RABBİM SENDEN İSTİYORUM 

RAKÎB İSMİYLE ÖZEL İSTEK DUASI 

Esmâ-i İlahi kendi miktarınca (312) defa “Yâ Rakîb” diye okunduktan bu isim ve Rasülullah Efendimiz şefaatçi yapılarak şöyle dua edilebilir: 

Allah’ım! Rahmet Peygamberi ve Senin Peygamberin Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ile sana yöneliyor ve senden istiyorum ki, “er-Rakîb” ism-i şerifin hürmetine beni, benim görüp bilmediğim ama senin görüp bildiğin insan ve cin düşmanlarıma karşı koru, onların zararlarından emin eyle! 

Allah’ım! Beni görüp gözeten Rabbim olarak üzerimden rahmetini ve himayeni eksik etme! Aklımı koru, hafızamı güçlendir ve beni akıl ve ruh sağlığı bakımından güçlü eyle! Allah’ım! Kendisiyle sana yöneldiğim ismin ve Peygamberin Hz. Muhammed (s.a.v)’i bana şefaatçi kıl ve benim duamı kabul eyle, isteğimi ihsan eyle! Âmin!

ŞİİR KÖŞESİ

SENDEN BAŞKA KİMİM VAR 

Günahkâr ellerimi açıp yine ben geldim, 

Yine sütü devirdim yine yasağı deldim… 

Bir yanımla secdede bir yanımla isyanda, 

İki yol arasında hep bir gidip bir geldim… 

***

İstikametten yana pek nasibim olmadı, 

Bin defa tevbe ettim hâlâ çilem dolmadı. 

Bir yanım âhirette diğer yanım dünyada, 

Bıktım bu ikilemden artık gücüm kalmadı… 

***

Hep bir ümit içimde, geldi gelecek diye, 

Bazen bir tokat gelir bazen de bir hediye… 

Bir yanım hidayette bir yanım dalâlette, 

Kafamı yumruklarım akıllan diye diye… 

***

Allah’ım, hidayetten nasipsiz kılma beni, 

Bilirim reddetmezsin el açıp isteyeni… 

Sen ki yaratıcımsın, yaşatıcımsın benim, 

Kovmazsın huzurundan “beni affet” diyeni. 

***

Beni affet Allah’ım, beni affet ya Ğaffâr, 

Bilirim, günahlarım dağlar, denizler kadar… 

Fakat hiçbir günah yok senin affından büyük, 

Benim af isteyecek senden başka kimim var…

GÜNÜN AYETİ

“Muttakilere vaat olunan cennetin misali şöyledir: Altından ırmaklar akar durur, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir.” (Ra’d, 13.35)

GÜNÜN HADİS-İ ŞERİF'İ

Ebû Saîd (r.a)’den: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim, «Rab olarak Allah’tan, din olarak İslâm’dan, Peygamber olarak Muhammed’den hoşnut oldum» derse, cennet ona vacip olur.” [Ebû Dâvud.]