Sonu kurtulus olan Ramazan'a elveda

Evveli rahmet ortası mağfiret, sonu kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif, artık gurup eden bir güneşin solgun yüzü gibi, bizlere veda ediyor, gidiyor… İnsana kâr kalan sevabıyla..

Darısı gelecek yıllara veya bir başka bahara, bir başka Ramazan'a bir başka kadri yüce geceye kaldı… Bilmem çıkar mıyız seneye, bu yıla çıkamayıp geçen yıldan aramızdan ayrılanlar gibi. Allah cümlemize sağlıklı uzun ömürler versin de bir kere bile olsa Ramazan'ı, istediği gibi bize idrak etmeyi de nasip etsin.

ŞİMDİ KENDİNİZLE HESAP ZAMANI

Sorun kendinize isterseniz: Bu yıl Ramazan'ı nasıl idrak ettim ve ne kadar kazandım. Oruçlarımın tadı, iftarlarımın lezzeti nasıldı; sahurlarımın heyecanı. Teravihlerine gidebildinse, onların da tansiyonunu bir ölç… Gerçekten hakkını verip onun garipliğini paylaşan sahabelerde olduğu gibi “mescit kuşlarını” bekler gibi, seni bekleyen caminin gönlünü ne kadar aldın, sıcak ikliminde ne kadar bulundun… “Ramazan şart mı camiye gitmek için” demeyin! Değil elbette ama Ramazan'da bire bin var, yetmiş bin var, yedi yüz bin var hatta. Bu hasattan toplamadıysak, işte gidiyor Ramazan bari koş arkasından yetiş de birkaç şey al. Yoksa onun kardeşi olan bayramı bari kaçırma! Sabah erken kalk duşunu al, camiye koş; orada buluş ve kollarına at kendini sarıl sarmaş dolaş ol…