Sabrın sonu selamet

Sabredene, bütün güç ve kuvvetin Allah'a ait olduğuna inana, O'nu çokça zikredene ve bütün benliğiyle teslim olana Allah ummadığı bir yerden rızık vermekte ve ona bir çıkış yolu göstermektedir.

Kadir Tekin

Bütün ibadetlerin temel ekseni, Allah'tan sakınma ve O'nun rızasını kazanmak olmalıdır. Dünyevî ve uhrevi her işini O'nun rızası için yapan kimselere, Allah kolaylık lütfedeceğini vaat etmiştir; "Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir." (Talak, 65/4) âyeti bu gerçeği vurgulamaktadır. Sabretmenin İslâm'da çok büyük yeri ve önemi vardır. Büyük mükafatların ağır imtihanlar gerektirdiğini belirten İslam alimleri, Allah yolundan ayrılmamanın önemini vurgulamıştır. "İmanın en üstünü, sabretmek ve hoşgörü sahibi olmaktır." "Başa bir musibet geldiğinde feraha kavuşuncaya kadar sabretmek, değerli bir ibadettir." Sabretmek bize Kur'ân-ı Kerîm'in emridir. Bela ve musibetler imtihanın gereğidir... "Sizi mutlaka biraz korku ve açlık, biraz da mallardan, canlardan ve mahsullerden bir noksanlık ile imtihan edeceğiz. (Ey Resulüm) O halde sabredenleri (cennetle müjdele)" (Bakara, 155)