Ramazan'da herkesin az çok demeden ihtiyaç sahibine el uzatması gerekiyor. Ramazan, daralan ruhlarımızı teskin etmek, bunalan gönüllerimize inşirah vermek, kulluk yönündeki istikametimizi tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır. Ramazan bir bağışlanma mevsimidir. Bütün ibadetlerin en temel amaçlarından ve hikmetlerinden biri de, insanları ahlaklı, duyarlı, sorumlu bireyler yapmak ve bu güzellikleri toplumsal hayatın merkezi haline getirmektir. Oruç ibadetinde de asıl amaç; kalbin, aklın, duyuların oruçla bütünleşmesi ve kulun ibadet bilinci, dua ve güzel ahlak ile Rabbiyle buluşmasıdır. Eğer hakkıyla idrak ve ihya eder, hikmet, nimet ve güzelliklerini iyi değerlendirirsek Ramazan ayı, hayatı bir okula, bütün yeryüzünü bir mabede, dünyayı cennetten bir huzura dönüştürecektir.
ŞATAFATTAN UZAK DURUN
Bu huzuru ve güzelliği bütün boyutlarıyla yaşamak için iftar sofralarımız garip, yoksul, muhtaç, akraba, dost ve komşularımızla buluşma sofralarımız olsun. İftar sofraları, işvereni çalışanıyla, amiri memuruyla, evladı anne-babasıyla, zengini fakir ile iman, kulluk ve kardeşlik düzleminde buluştursun. Gereksiz şatafat, gösteriş ve israf ile sofralarımızın bereketine ve güzelliğine gölge düşürmeyelim. Yardımları, infak adabına, ihsan ahlakına uygun olarak, incitmeden, gösterişe asla kapılmadan yapalım. Ramazan'da ensar olma özelliğimizi artıralım. Ülkemize sığınan hiçbir kardeşimiz, misafirimiz, muhacirimiz kendini gurbette hissetmesin, garip kalmasın, mahzun olmasın.
KARŞILIĞINI ALLAH'TAN BEKLEMEKTİR
"İnfak, karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek vermektir. İnfak inancımızın, medeniyetimizin en önemli konularından birisidir. Kur'an-ı Kerim'de 250 kadar ayet-i kerime infaktan bahseder, infak edenler övülürler."