PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SAV) HAYAT-I SAADETLERİNDEN KESİTLER (08.06.2016)

Dünyaya Teşrifleri ve Gençlikleri

Rebî’ül-evvel ayının 12’si Pazartesi gecesi, milâdî  571 senesinde nurlar nuru Efendimiz(sas) dünyaya teşrif ettiler. Hazret-i Âmine’nin alnında parıldayan nûr-ı Muhammedî sâhibini bulmuştu. Efendimiz(sas) sünnetli ve göbeği kesilmiş olduğu hâlde doğmuştu. Sırtındaki iki kürek kemiği arasında, kâlp hizâsında bir nişân vardı ki ona peygamberlik mührü denilirdi. Bu muazzam geceyi büyükler şöyle anlatmışlardır:
“Âlemler nûra gark oldu,
Muhammed(sas) doğduğu gece,
Mü’min münâfık fark oldu,
Muhammed(sas) doğduğu gece.

Arşın nûru yere indi,
Suyun rengi nûra döndü,
Hep susuzlar suya kandı,
Muhammed(sas) doğduğu gece.”

Yunus Emre(ks)

“Doğdu ol saatte ol sultân-ı dîn,
Nûra gark oldu semâvat ü zemin.”

Süleyman Çelebi(ks) 

Dünyaya teşriflerinden bir müddet sonra sütanneye verildi ve Halîme Hâtun kendisine sütannelik yaptı. 576 senesinde, Âmine Hâtun’un Ebva köyünde vefat etmesiyle, dedesi Hazret-i Abdülmuttalib, Efendimiz’i(sas) himâyesine aldı. 578 senesinde ise Hazret-i Abdülmuttalib vefat etti. Peygamber Efendimiz’in(sas) hâmiliğini dedesinin vasiyeti üzerine, öz amcası Hazret-i Ebû Tâlib üstlendi. 
Efendimiz(sas) daima seçkin ve eşsiz oldu. Doğru sözlülüğü ve güvenilirliğiyle “Muhammed’ül-Emîn” olarak biliniyordu. 25 yaşlarında iken varlıklı bir tüccar olan Hazret-i Hatice ile nikâhlandılar. Hatice validemizin vefatına kadar Efendimiz(sas) kendilerinden râzı oldu ve başka bir hanımla nikâhlanmadı.