Ramazan ayında yapılması gereken en önemli iş ve ibadetlerden biri de Kuran okumaktır. Çünkü Kuran, ruha gıda kalbe şifadır. Tam bir temizlik ve doygunluk sahibi olabilmek için her zaman olması gerektiği gibi Ramazan ayında da bolca Kur’an-ı Kerim okumak ve hatta Kur’an-ı anlayarak okumak gerekir. Bunun için de ille de bitireceğim ille de hatmedeceğim diye uğraşmak yerine anlayarak okumak bunun için de bir tefsir okumak daha doğru olur. Özellikle maddi manevi bütün rahatsızlıklar için şifa kaynağı olan yüce kitabımızdan bu yönde de istifade etmemiz oldukça önemlidir.
SİZİ KORUR KOLLAR!
Kur’an-ı Kerimin sure ve ayetlerinin bizzat şifa olduğuna dair hem İsrâ suresinin 82. Ayeti olan “Biz Kur’ân’dan, iman edenler için bir şifa ve rahmet kaynağı olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararını artırır.” Ayet-i Kerime hem de birçok hadis-i şerif vardır. Bu hadis-i şeriflerden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum:
- “Fâtihatü’l-Kitab, zehre karşı şifâdır!”
- “Fâtihatü’l-Kitab, sâm’dan başka her derde şifâdır. Sâm ise ölümdür.”
- “Kim Bakara sûresinin başından dört âyet, Âyetü’l-Kürsî’yi, Âyetü’l-Kürsî’den hemen sonra gelen iki ayeti, Bakara sûresinin sonundan üç ayeti okursa, o gün ona ve çoluk-çocuğuna ne şeytan ne de hoşlanmayacağı bir şey yaklaşır. Bunlar bir deli üzerine okunursa kendine gelir, aklî dengesi düzelir.”
- “Bir hacetin (önemli bir işin) olduğu zaman Fâtiha-i Şerife’yi sonuna kadar oku. İnşallah o işin yerine getirilmiş olur.”
- “Allah’ın kendine hamd ettiği (kendini övdüğü) ayetten şifa isteyin. O’nun yaratıkları henüz onu övmeden, o kendi nefsini övmüştü.” Bunun üzerine soruldu:
Ey Allah’ın Resulü! O hangi ayettir?
“Fâtiha-i Şerife ve Kul Hüvallahü Ehad sûreleridir. Kuran’ın şifâ etmediği kimseye artık Allah şifâ vermez…” buyurdular.”
- “İki şifaya (şifâ verici şeye) devam edin: Bal ve Kur’an!”
- “Devanın en hâyırlısı, Kuran’dır.” (İbni Mâce, Hz. Ali (r.a)’den.)
- Vâsile bin Aşka’ (r.a) anlatıyor: Bir adam boğaz ağrısından mustarip bulunduğunu Hazret-i Peygambere (s.a.v)’ söyleyerek dert yandı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) ona:
“Kuran okumaya devam et!” buyurdu ve devamla şunu söyledi:
MAnevi bir detokstur
Bizim için maddi manevi şifa kaynağı olan yüce kitabımızı depresyon, panik atak, sara ve diğer benzeri psikolojik ve ruhsal hastalıklar için en başta okumak hem şifa hem moral hem de manevi olarak temizlenmemizi sağlayacaktır. Manevi bir detoks olan oruçla beraber ise tam bir şifa deposudur.
Ramazan'ın ilk cumasında dualar Filistin’e
Eyüp Sultan Camisi’nde Ramazan ayının ilk cuma namazını kılmak için bir araya gelen çok sayıda vatandaş, Gazze’deki olaylarda şehit olan Filistinliler için dua etti. Cuma hutbesinde ise Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için önemi anlatıldı.
İSLAMİ RÜYA TABİRLERİ
ABDESTSİZ NAMAZ KILMAK:
Abdestsiz namaz kıldığını görmek, rüya sahibi ticaret yapıyorsa sermayesiz iş yapmaya; sanatkârsa sanatını icra edecek yeri ve eşyası olmadığına; amirse emrindekilerin itaatsizliğine işarettir. Namaz kılmak caiz (uygun) olmayan bir yerde, abdestsiz namaz kıldığını görmek, istediği şeyin olmayacağına işarettir.
ABDESTİ TAMAMLAMAK:
Abdesti tamamlamak, isteğinin tamamlanmasına, eksik bırakmak, aksine işarettir. İbrahim Eş’as: Tam ve güzelce abdest aldığını gören, üzüntüden kurtulur, korktuğundan emin olur, hasta ise iyi olur, borçlu ise borcunu öder, günahkâr ise Allah af ve mağfiret eder. Abdesti tamamlayamamak, üzüntü ve sıkıntının, korku ve endişenin devamına, hastalık ve borcun uzamasına, günaha devam etmeye ve istediklerinin olmamasına; tamlamamak da bunun tersiyle yorumlanır.
DUALAR VE NİYAZLAR
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN SECDEDE OKUDUĞU DUALAR
Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (s.a.v), secdelerinde şunları söylerdi: Allah’ım! Büyük-küçük birinci-sonuncu, gizli-açık, bütün günahlarımı mağfiret buyur.” (Müslim, Salât 216, (483); Ebû Dâvud, Salât 152, (878) Hz. Âişe (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (s.a.v) rükûunda ve secdelerinde şu duayı çokça okurdu: “Allah’ım, seni takdis ve tenzih ederim. Rabbimiz! Takdisimiz hamdinledir. Ey Allah’ım, beni mağfiret et.” (Buhârî, Ezân 123, 139, Müslim, Salât 217, (484); Ebû Dâvud, Salât 152, (877); Nesâî, İftitâh 153, (2, 219).) Muvatta, Tirmizî ve Ebû Dâvud’un bir rivâyetinde şöyle denir: “Resûlullah (s.a.v)’i yatakta kaybettim ve araştırdım, derken elim ayağının altına rastladı. Secdede idi ve şöyle diyordu: “Allahümme innî eûzu bi-ridâke min sahatik ve eûzu bimuâfâtike min ukûbetike ve eûzu bike mink. Lâ uhsîsenâenaleyk. Ente kemâ esneyte alâ nefsik: Allah’ım! Senin rızanı şefaatçi kılarak öfkenden sana sığınıyorum. Affını şefaatçi yaparak cezandan sana sığınıyorum. Senden de sana sığınıyorum. Sana layık olduğun senâyı yapamam. Sen kendini sena ettiğin gibisin.”
HIRKA-İ ŞERİF ZİYARETE AÇILDI
Fatih’te Hırka-i Şerif Camii’nde bulunan Hz. Muhammed’in Veysel Karani’ye hediye ettiği “Hırka-i Şerif” Ramazan ayının ilk Cuması olan bugün ziyarete açıldı. Hırka-i Şerif’i görmek isteyenler uzun kuyruklar oluşturdu. Açılışa, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İstanbul il müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Fatih Belediye Başkanı Hasan Suver ve vatandaşlar katıldı.
GÜNÜN AYETİ
“Sizi boşuna yarattığımızı ve bize tekrar döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? Gerçek hükümdar olan Allah, yücedir. O’ndan başka hiç ilâh yoktur. O, şerefli ve yüce Arş’ın Rabbidir. Kim, hakkında hiçbir delili olmadığı hâlde Allah ile birlikte başka bir ilâha taparsa, onun hesabı ancak Rabbi katındadır. Şüphesiz kâfirler asla kurtuluşa eremezler. De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!” (Mü’minûn, 23/115-118)
GÜNÜN HADİS-İ ŞERİF'İ
Enes (r.a)’den rivayetle Rasülullah (s.a.v), şöyle buyurmuştur:“Yemek yediğinde veya bir şey içtiğinde şöyle de: Bismillâhi ve billâhillezî lâ yedurru me’asmihî şey’ün fil ardı ve lâ fis-semâi yâ Hayyu ya Kayyûm.” Böyle söylersen o yiyecek veya içecekten sana bir hastalık gelmez. Hatta içinde zehir bile olsa.”
(Râmûzü’l-Ehâdis, s.35/8)
RABBİM SENDEN İSTİYORUM
MELEK İSMİYLE ÖZEL İSTEK DUASI
Esmâ-i İlahi kendi miktarınca (90) defa “Ya Melik” diye çekilip bitirilince şöyle dua edilebilir:
“Ey Allah’ım! Rahmet Peygamberi ve Senin Peygamberin Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ile sana yöneliyor ve senden istiyorum ki, “Melik” ism-i şerifin hürmetine, beni sâlih bir kul yap. Sözü sohbeti dinlenir, girip çıktığı yerlerde işi gücü ve ihtiyacı çabucak görülür, hatırı sayılır bir kimse yap. Bana dünya ve ahirette maddi manevi huzur ve saadet ihsan eyle. Beni herkese karşı güçlü ve heybetli kıl.
Allah’ım! Kendisiyle sana yöneldiğim ismin ve Peygamberin Hz. Muhammed (s.a.v)’i ve Melik ism-i şerifini bana şefaatçi kıl ve benim duamı kabul eyle, isteğimi ihsan eyle! Âmin!”
ŞİİR KÖŞESİ
HER ŞEY FANİ
Allah’tan başka her şey geçicidir, fanidir,
Hiçbir şeyin aslı yok, batıldır, hayalidir…
Her şey bir gün aniden hepten silinir gider,
Allah kalır sadece, O Bâki ve Daimdir.
Öyleyse Allah için çalış didin, boş durma,
Fenaya mahkûm olan şeyler için uğraşma!
Ebediyet yurdunu aklından
çıkarma hiç,
Mal mülk için dalaşıp kul
hakkına bulaşma!
İLMİHAL KÖŞESİ
TERAVİH NAMAZI
Teravih namazı yirmi rekâttır. Erkekler ve kadınlar için sünnet-i müekkededir. Ramazan ayında kılınır. Hastalık veya yolculuk sebebiyle oruç tutamayan kimselerin de teravih namazını kılmaları sünnettir. Teravih namazının câmide cemaatle kılınması sünnettir ve sevabı çoktur.
TEK BAŞINA DA KILINABİLİR
Evde de tek başına veya cemaatle kılınabilir. Ancak câmide kılmak daha faziletlidir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle geçiren (teravih namazını kılan) kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” Yirmi rekât olan teravih namazı her iki rekâtın sonunda selâm verilerek kılındığı gibi, dört rekâtta bir selâm verilerek de kılınır. Her iki durumda da namaza devam edilir ve yirmi rekât tamamlanır.