İslamiyet'i seçerek huzur bulan iki Amerikalı müslümanın hikayesi

Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan son araştırmalara göre ülkedeki Müslümanların sayısı yaklaşık 4 milyon. ABD’li PEW Araştırma Merkezi’nin son verilerine göre ülkedeki Müslüman sayısı 2050 yılında bugünkü sayısının 2 katına çıkararak 8.1 milyona ulaşacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan son araştırmalara göre ülkedeki Müslümanların sayısı yaklaşık 4 milyon. 350 milyonluk ABD nüfusu düşünüldüğünde Müslüman sayısı oldukça düşük. ABD’li PEW Araştırma Merkezi’nin son verilerine göre ülkedeki Müslüman sayısı 2050 yılında bugünkü sayısının 2 katına çıkararak 8.1 milyona ulaşacak. ABD’de on yılda bir gerçekleşen nüfus sayımlarında dinle ilgili herhangi bir soru sorulmadığı için ülkedeki Müslüman sayısı konusunda resmi bir rakam yok. Ancak ortalama sayının 4 milyon olduğu düşünülüyor.

California’da doğan ve Washington DC’de büyüyen annesi El Salvador, babası ise Costa Rica’lı 28 yaşındaki Yusuf Jose Ernesto Ferman ve 39 yaşındaki New York’lu Halime Holly Mara Göbelez’le İslam dinine geçişlerinden, Müslüman olduktan sonraki yaşamlarına kadar bir çok konuyu konuştuk.

Sonradan İslam’ı seçen iki Amerikalı gencin hikayesi…

"3 YILDIR MÜSLÜMANIM ÇOK HUZURLUYUM. EN BÜYÜK DUAM HACCA GİTMEK"

Öncelikle neden Müslüman oldunuz?

Katolik bir aileden geliyorum ve hep dini okullara gittim. İncil’den önemli değerler öğrendim fakat zaman geçtikçe araştırmaya başladım. Yaş ilerledikçe Allah var ama nerede ve ona nasıl ulaşırsın? diye onu düşündüm ve sorguladım. 25 yaşında başka dinleri araştırmaya başladım. Washington DC’de tüm dinlerin ibadet yerleri var çok şanslıyız. Hepsine gittim konuştum daha sonra kendim araştırdım. Sonunda sadece İslam’ın kafama uygun olduğunu gördüm.

Peki etrafınızdakilere Müslümanlığı sordunuz mu? Ya da Müslüman arkadaşlarınız var mıydı?

Washington DC’de sokakta elbette Müslümanlarla karşılaşırsınız. Ben de Smithsonian Doğa Tarihi Müzesinin hediyelik eşya kısmında çalışıyordum. Ziyaretçilere ya da iş arkadaşlarıma fırsat bulursam İslam hakkında sorular soruyordum. Kuran’ı Kerim’in ingilizcesini okudum. Washington yakınlarında bulunan Dar al Hijrah camiine gittim. Bana çok yakın davrandılar ve son kararımı verdiğimde de şehadetimi orada getirdim.

Camiye gittiğinizde sizi nasıl karşıladılar?

Camiye soru sormak için gittiğimde abdest alma yerine yönlendirdiler. Beni Müslüman sandılar. O zaman da sakalım vardı ve görünüşümden dolayı sokakta bile beni Müslüman sanıyorlardı. Camiye namaz kılmak için değil aslında İslamı araştırmaya geldiğimi söyledim. Maşallah dediler ve bana bilgilendirme konusunda yardımcı oldular. Camide namaz kılanları izledim. Herkes Allah karşısında eşit ve ona ulaşmaya çalışıyor. Camide Yaratıcıyla tek başına kalıyorsun O’na secde ediyorsun. Kur’an-ı Kerim’i okumaya başlayınca zaten ben Müslümanmışım, yazılanlar bana çok yakın dedim ve camiye gittikten 3 ay sonra 25 yaşında Müslüman oldum. Üzerinden 3 yıl geçti çok huzurluyum.

Nerelisiniz?

California’da doğdum Washington DC’de büyüdüm. Annem El Salvador, Baba tarafım Costa Rico’lu.

Ailenizin tepkisi nasıl oldu?

Ailem Katolik ama çok dindar değiller. Bendeki değişimi görünce geçici bir heves sandılar. Ben onlara içimdekinin geçici heves değil sonsuz bir inanç olduğunu açıkladım ve zaman geçtikçe de bunu gördüler. Hepsi beni anlayınca memnuniyetle karşıladılar.

Ramazan’da oruç da tutuyorsunuz. Aileniz arkadaşlarınız oruç tutmanıza ne diyor?

Saygı duyuyorlar ama “30 gün çok uzun, gün içinde su da mı içmiyorsun?” diye soruyorlar. Bu benim 3. Ramazanım. Onlar da zaman geçtikçe anladılar. İftar vakti yaklaşınca annem arayıp hatırlatıyor. Sana yemek yapayım mı diye soruyor. Benim helal yemek yiyebildiğimi biliyor ve ona göre alışveriş yapıyorlar. Eskiden domuz eti yiyordunuz ama artık hayatınızda yok. Bu alışkanlıktan vazgeçmek zor olmadı mı?

Sadece domuz mu? Tekila da yok. Şaka bir yana alkolü çok seven birisi değildim. Arada partilerde içiyordum ama domuz eti yemeyi her Amerikalı gibi seviyordum. Ancak İslam’da okuyunca öğrenince, iyi ki yemiyorum diyorum. Çevreme de bunu anlatıyorum. İslam mantık dini. Mesela tüm pastayı yersen hasta olursun, başkalarıyla paylaş. Ya da azar azar ye. Adım adım bunları gördüm.

ABD’li arkadaşlarınızın tepkisi nasıl?

ABD’li arkadaşlarım “günde beş vakit namaz kılıyor musun?” diyorlar. Kılıyorum elbette. Fakat İslam’da zorlama yok illa Müslüman oldun diye beş vakit namaz kılmıyorsun, diye açıklıyorum. Türkiye’deki insanlar beni anlar ama ABD’dekiler şaşırıyor. 2 haftalığına Türkiye’ye gittim Konya’ya. Türkiye’de İslam hakkında daha fazla şeyler öğrendim. Türkiye’den döndükten sonra işimi bıraktım ve Amerika Diyanet Merkezi’nde danışmada çalışmaya başladım. Camide çalıştığım için çok mutluyum. Her şey para değil, mesela bugün bir aileye yardım ettik. Onlara yardımcı olmak ve Amerika Diyanet Merkezi’nin parçası olmak çok güzel. Şu an Arap’ça çalışıyorum. Mısır, Ürdün ya da Türkiye’ye kursa gidebilirim. Bekarım ve eşimin de İnşallah Müslüman olmasını tercih ediyorum. Ve en büyük duam Hacca gitmeyi çok istiyorum.

İnsanlar nasıl tepkiler veriyor Müslümanlığı seçtiğiniz için?

Müslümanlar görünce Maşallah çok güzel diyorlar. Arkadaşlarımdan da olumsuz bir tepki görmedim memnuniyetle karşıladılar. Müslüman oldum diye hiçbir zaman toplumda baskı hissetmedim. İslam’da herkes farklı seviyede. Kimseyi yargılamamanız gerekiyor. Allah herkese rehberdir.

Son sorum Latin Amerikalı Müslümanlar olarak bir araya geliyor musunuz?

Teksas ve California’da Latin Amerikalıların derneği ve mescidi var. Burada bir kaç arkadaşım var ve birlikte Doğu yakasında dernek ilerleyen zamanlarda Latin Amerikalılara ait mescit olmasını çok istiyoruz. İnşallah girişimlerimiz sonuç verir.

HALİME HOLLY MARA GÖBELEZ

"İSLAM BANA HUZUR GETİRDİ. ANLATIRKEN BİLE DUYGULANIYORUM"

Ne zaman Müslüman olmaya karar verdiniz?

Lise yıllarımda Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu olarak görenlere şaşırıyordum ve ben sadece peygamger olarak görüyordum. O sıralar farklı dinleri düşünmeye başladım. Üniversiteye gidince çok farklı dinden arkadaşlarım oldu. Üniversitede birçok Türk öğrenciyle da tanıştım. Onlardan birisi de eşimdi. New York’taki Bingingham Üniversitesi’nin Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile anlaşmasından dolayı bir çok Türk öğrenci arkadaşım vardı. Müslüman olmam eşimden dolayı değil daha öncesinde de araştırdığım bir konuydu.

Eşinizle aynı bölümde mi okuyordunuz?

Ben tiyatro, o zaman arkadaşım şu an eşim Zeki ise Siyaset Bilimi okuyordu. Türkler Ramazan ayında sahur ve iftara çağırırdı. Benim için çok farklı bir kültürdü. Şu an eşim o zaman arkadaşım olan Zeki, kadınlara çok saygılı ve kibardı. Bu davranışları uzun süredir görmüyordum. Bunun gelenek mi yoksa dinle alakası olup olmadığına dair sorular yöneltiyordum. Ben her zaman soruyordum ama beni hiçbir zaman hiçbirşeye zorlamadı.

Neden Müslüman olmak istediniz?

Uzun süredir araştırıyordum dinleri. Hatta bir yaz Çin’e gittim ve Budizmi araştırıyordum. Bana göre olmadığını gördüm. Tekrar New York’a geri döndüğümde kendi kendime araştırmaya devam ettim, sürekli okudum. Eşimle üniversite yıllarında nişanlandık ve bana “çocuklarımız olursa Müslüman olmasını isterim” dedi. Bir hafta sonra eşime “eğer çocuklarım Müslüman olacaksa ben de Müslüman olmak istiyorum” dedim. 2007 yılında yani tam 12 sene önce Kelimeyi Şahadet getirdim ve sonunda da çok huzurla doldum.

Toplumda Müslümanlara karşı bir önyargı var mı?

Özellikle baş örtüsü giymeye başladıktan sonra, Müslüman kimliğim daha görünür hale gelince baskı veya önyargıdan ziyade insanlardan bir çeşit gerilim hissettiğim doğrudur. Yalnız ben bunun renk ve ırkla da yakinen ilişkili bir mevzu olduğunu düşünüyorum. Amerikalı beyaz bir kadın olarak Müslüman kimliğim daha çok kafa karıştırıp, meraka yol açıyor. Misal olarak siyahi, Orta Doğulu veya Güney Asyalı birisi olmuş olsaydım, göreceğim baskı ve önyargının daha çok olacağına inanıyorum.

Ailenizin tepkisi nasıl oldu?

Müslüman olduktan 1 ay sonra anneme söyledim. Annem bana güldü. Vejeteryan, vegan olmak gibi farklı şeyleri denemiştim annem de bunlar gibi geçici bir şey sandı. Zeki’den dolayı değil gerçekten ciddiyim dedim. Annem neden başımı kapatıp farklı giyindiğimi sordu. Ben de anneme “bana bunu 1970’den kalma eşarbı sen vermiştin” dedim. Beni çok hoş karşıladı.

Müslüman olduktan sonra nasıl hisettiniz?

İslam bana huzur getirdi. Anlatırken bile duygulanıyorum. Yapboz düşünün, eksik bir parça vardı ve İslam’ı seçince yapboz tamamlandı. 12 yıldır Müslüman’ım ve mücadele veriyorum. Hacca gitmeyi çok istiyorum. Türkiye’de kurra var Hacca gitmek zor ama buradan daha kolay gideceğimi biliyorum. İnşallah ilerleyen zamanlarda gitmeyi çok istiyorum.

Ramazan ayı nasıl geçiyor?

Her Ramazan ayrı tecrübeler yaşıyorum. Ramazan sadece oruç tutmak değildir. Benim inandığım bir şeyler yapmak. Yememek ya da içmemeye alışırsınız. Bir çok sorumluluğumuz var. Oruçluyken sabırlı, kibar ve yardımsever olmalısınız ve Ramazan ayını en iyi şekilde huzurla geçirmelisiniz. Mesela bir Ramazan hamileydim ve en yakın arkadaşım kanser olmuştu ben de oruç tutarken bu yaşadığım en zor Ramazan dedim. Fakat bir sonraki Ramazan başka şeyler yaşadım en zoruydu bu dedim. Kendinizi geliştiriyorsunuz ve mücadelelerle direnç kazanıyorsunuz. Kendinizi değiştirmeniz geliştirmeniz önemli.

Son söz sizin lütfen buyurun…

Türkler bizi görünce çok heyecanlanıyor ve seviniyorlar. Ne mutlu bize çok teşekkür ederiz. Ama din değiştirenlere sadece Maşallah deyip sarılmakla kalmayın, onlarla birlik olup yardımcı olun. Onları destekleyin çünkü sizlere ihtiyaçları var. Sadece Müslüman olmak önemli değil bunu devam ettirmek önemli. Amerika Diyanet Merkezi sonradan Müslüman olanları Türkiye’ye geziye götürdü ve gerçekten çok şey öğrendik.

(Forum USA)